20. Hukuk Dairesi 2018/4952 E. , 2019/2958 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesi ile; ... ili, ... mahallesi, 985 ada 133 parselde bulunan 3 bloktan C Blok K: 3 D: 8"in muris..."ye ait olduğunu, davacıların..."nin mirasçıları olduklarını, projede mevcut olan asansörün çalıştırılması yönünde Kat Mülkiyeti Kanununun 33. maddesi gereğince hakim müdahalesi ile bu yönde yapılacak tüm masraflara kat maliklerinin arsa payları oranında katılmasını talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne ve dahili davalılardan ... ve...yönünden kat maliki olmamaları sebebiyle davanın reddine ilişkin verilen hüküm Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 15/01/2015 tarih ve 2014/12335 E. - 2015/473 K. sayılı kararı ile "Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Ancak;
1- Anataşınmazın korunması, onarımı ve bakımının, bu bağlamda yapının eski haline getirilmesinin Kat Mülkiyeti Kanununun 35. maddesinin (d) bendi uyarınca yöneticinin görevleri arasında olduğu ve yöneticinin bu işi kat maliklerinden toplayacağı avansla yapacağı dikkate alınarak; mahkemece anataşınmazın onaylı mimari projesinde mevcut asansörlerin çalıştırılması için bilirkişi tarafından saptanan yapılması gereken işlemlerin hüküm fıkrasında tek tek belirtilerek, bu işlemlerin maliyetinin davacılar da dahil tüm kat maliklerinden Kanunun 20/B maddesi uyarınca arsa payları oranında avans olarak toplanması, yapım masraflarının fazla olması durumunda ise kalan kısmın da kat maliklerinden alınmak suretiyle yapılacak onarımlar için öncelikle yöneticinin görevlendirilmesi, yöneticinin bu görevleri yerine getirmemesi halinde de davacıların yetkili kılınması gerektiğinin düşünülmemesi,
2- Kabule göre de;
Davalılardan ... dava konusu anataşınmazda kat maliki olup, açılan davada pasif husumet ehliyeti bulunmasına rağmen adı geçen yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi, doğru görülmemiştir." gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma ilamına uyulması sonrasında mahkemece davanın kabulüne, davacıların kat malikleri olduğu ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 985 ada 133 parsel sayılı taşınmazda onaylı mimari projedeki duruma göre asansörün faaliyete geçirilmesi için gerekli olan;
-Anabeslenme panosunun yenilenmesi,
-Kumanda panosunun yenilenmesi,
-4 Adet kapı kilitlerinin yenilenmesi,
-Regülatör alt ve üst takımının yenilenmesi,
-Kabin askı halatları ve regülatör halatlarının yenilenmesi,
-İç - dış kaset (butonları) yenilenmesi,
-Makine dairesi ve kuyu aydınlatması çekilmesi,
-Fileksibl kablo çekilmesi,
-Revizyon seti yapılması,
-Makine-motorun çift hızlı olarak değiştirilmesi,
-Kabin ve ağırlık tamponu yapılması,
-Ağırlı ray yapılması,
-Asansör sistemi için avam proje ve uygulama projelerinin yapılması ve bunların yapılması için gereki olan malzeme masrafı ve işçilik bedeli ile proje için gerekli masrafların kat maliklerinden Kanunun 20/B maddesi uyarınca arsa payları oranında avans olarak toplanması, masraf ve bedellerin fazla olması durumunda ise kalan kısmın da kat maliklerinden alınmak suretiyle yapılacak onarımlar ve yapılması gerekli işlemler için yöneticinin görevlendirilmesine, yöneticiye kararın kesinleşmesinden itibaren 60 gün süre verilmesine,
2- Yöneticinin bu görevleri yerine getirmemesi halinde davacılar tarafından yerine getirilmesine, davacılara yöneticiye verilen 60 günlük sürenin bitmesini müteakip 60 gün süre verilmesine,
3- Davalılardan ..."nin dava konusu taşınmazda kat maliki olmadığı anlaşıldığından pasif dava ehliyeti bulunmadığından bu davalı hakkındaki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu uyuşmazlık hakim müdahalesi istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve gereği yerine getirilerek hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalıya yükletilmesine 25/04/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.