(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/20186 E. , 2012/3129 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile harici olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladıklarını sözleşme sırasında bedelini ödediğini ancak tapusunu alamadığını bu nedenle geçersiz sözleşme gereği taşınmaz değerinin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı davacıya olan borcuna karşılık gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini ancak borcunu faizi ile ödediğini bu nedenle davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olay değerlendirildiğinde; davacı satın aldığı dairenin kendisine teslim edilmediğini söyleyerek ödediği bedelin istirdatı için genel mahkemelerde bu davayı açmıştır. 4077 sayılı yasa gereği konut satışlarında tarafların yasada öngörülen tüketici ve satıcı tanımına uygun düşmesi halinde çıkacak uyuşmazlıklara Tüketici Mahkemeleri bakmakla görevlidir. Somut olayda davalının taşınmazın maliki olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi bulunmamakta ise de davalı temyiz dilekçesinde arsa sahibinin Borçka Belediyesi olduğunu bildirmiş ve dava dosyası içerisindeki tapu kaydına göre dava konusu arsanın tapusunun Borçka Belediyesi olduğu anlaşılmıştır. Davalı satıcı kat karşılığı inşaat sözleşmesi ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince bu yeri yapıp davacıya satmış ise diğer bir değişle yüklenici konumunda ise yasada öngörülen “satıcı” tanımına girer ve uyuşmazlık Tüketici Mahkemesinin görevine girer.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz. Bu durumda mahkemece davalının 4077 sayılı Tüketicinin Korunması hakkında kanun gereği satıcı olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre görevli mahkeme belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.