MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki kayıt kabul davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince duruşmalı temyiz edilmiştir.
Temyize konu karar niteliği gereği duruşmaya tâbi olmadığından duruşma isteminin reddiyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı ile yaptığı dokümantasyon hizmetleri sözleşmesi uyarınca davalıya verilen hizmetler sonrası gönderilen faturaların ödenmemesi üzerine, başlatılan iki ayrı icra takip dosyasına davalının itiraz etmesi üzerine açılan itirazın iptali davalarının kabul edildiğini ve davalının icra inkâr tazminatlarına mahkum edildiğini, mahkeme kararıyla haklılığı ortaya konmuş ve kesinleşmiş icra dosyalarına dayalı toplam 2.058.411,56 TL alacağın kaydı için 11.08.2014 tarihinde iflas masasına başvuru yapıldığını, ancak iflas masasının 24.10.2014 tarihinde taraflarına tebliğ edilen kararında alacağın sadece 529.350,12 TL"lik kısmını kabul ettiğini ileri sürerek iflas masasına kayıt talebi reddedilen 1.529.061,44 TL alacağın en yüksek cari reeskont faizi ile birlikte iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı iflas idaresi vekili, davaya konu 1.529.061,44 TL alacak ile ilgili yapılan ödemelerin düşülmediğini, usulsüz ve fahiş faiz istemi olduğunu, iflasta vekalet ücreti tahsil harcı istenemeyeceğini, bir tespit davası olan itirazın iptali davasında, dava kabul edilmiş ve buna bağlı icra takibi kesinleşmiş olsa bile kayıt kabul davasında taraflar arasındaki borç ilişkisine göre yapılan ödemeler ve işletilen faiz hesaplanarak gerçek alacak tutarının iflas tarihi itibariyle belirlenmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, itirazın iptali kararlarında davacı ve müflisin muvazaalı hareketleri nedeniyle mahkemece inceleme yapılmadığı, saklanmış alacak varsa veya sözü edilen kararlardan sonra yapılan bir ödeme varsa iflas idaresi tarafından belgelendirilmesi gerektiği, ancak bu konuda iflas idaresinin dosyaya bir belge sunmadığı, her iki itirazın iptali ilamındaki eklentiler de (inkâr tazminatı, yargılama gideri ve vekalet ücreti ) dahil edilerek yapılan hesap sonuçlarına
göre her iki icra dosyası için masaya kaydı gereken miktarın toplam ( 820.413,69 TL + 977.990,57 TL = ) 1.798.404,26 TL olacağı bu durumda iflas idaresince bu miktarın 529.350,12 TL’si kabul edildiğinden geri kalan 1.269.054,14 TL ile ilgili davanın kabulüne ve bu miktarın iflas masasına alacak kaydına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 02.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi