9. Hukuk Dairesi 2011/52164 E. , 2014/1680 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : MERSİN 1. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/06/2011
NUMARASI : 2009/888-2011/422
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, yıllık izin ücreti, ücret alacağı ile ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalı şirkette 1.12.2006 – 15.09.2009 tarihleri arası benzin istasyon müdürü olarak çalıştığını, iş akdinin haksız olarak feshedildiğini, fazla mesai yaptığını, hafta tatilinde ve ulusal bayram genel tatillerde çalıştığını ancak bu çalışmalar karşılığı ücretin ödenmediğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatları ile fazla mesai, ücret, hafta tatili, ulusal bayram genel tatil ve yıllık izin alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının finans müdürü olarak çalıştığını, devamsızlık yapması ve şirket hesabından çektiği ve şirket adına gelen kendisinin zimmetinde olan havalelerdeki paralar ile kendisine avans olarak verilen pararları şirkete iade etmemesi nedeni ile iş akdinin haklı olarak feshedildiğini, çalıştığı dönem boyunca tüm ücret alacağının ödendiğini, fazla mesaiye kalmadığını, hafta tatili ile ulusal bayram genel tatillerde çalışmadığını ve yıllık izinlerini kullandığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının, 1.12.2006-15.9.2009 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığı, iş akdinin davalı işverence haksız olarak feshedildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- 4857 sayılı İş Kanununun 17. maddesinin c bendi uyarınca hizmet süresi 1,5 yıldan 3 yıla kadar sürmüş olan işçinin ihbar öneli 6 haftadır.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının çalışma süresi 2 yıl 9 ay 14 gün olarak tespit edilmesine ve bu çalışma süresine göre ihbar önelinin İş Kanunu 17. maddeye göre 6 hafta olmasına rağmen 8 hafta kabul edilerek ihbar tazminatının fazla hesaplanıp hüküm altına alınması hatalıdır.
3- Mahkemece davacının çalışma süresine göre 28 gün izin hakkının bulunduğunun kabulü ile 1091,80 TL yıllık izin alacağına hükmedilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu alacak miktarı hatalı hesaplanmıştır.
Davacının ücreti, günlük brüt 23,10 TL, aylık brüt 693,00 TL (asgari ücret) kabul edilmiştir. Yıllık izin ücreti hesabı günlük çıplak brüt ücretin hak kazanılan yıllık izin gün sayısına çarpımı ile bulunmaktadır. Buna göre davacının yıllık izin alacağı 23,10x28=646,80 TL brüt, 463,43 TL net" tir.
Mahkemece net 463,43 TL yıllık izin alacağına hükmedilmesi gerekirken yanlış hesaplama sonucu net 1091,80 TL" ye hükmedilmesi isabetsizdir.
4- Davacı çalışma süresi boyunca fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia ederek bu alacak kalemleri hakkında talepte bulunmuştur.
Fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür.
Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir.
Somut olayda davacı, fazla çalışma yaptığını, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığını tanık deliline dayandırmıştır. Davacı tarafça dinletilen tanıklar davalı işyerinde çalışan kişiler değillerdir. Bu sebeple de davacının çalışma saatlerini ve şeklini bilmeleri mümkün olmadığından bu tanıkların çalışma şekli ve saatleri konusundaki beyanlarına itibar edilemez. Dosya içerisinde dinlenen tüm tanıklardan sadece davalı tanığı Ü.. İ.. davalı iş yerinde çalışan tanıktır.
Mahkemece davalı iş yerinde çalışmayan tanıkların beyanları dikkate alınarak hesaplanan fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarına hükmedilmesi hatalıdır.
Mahkemece davalı iş yerinde çalışan tek tanık olan davalı tanığı Ü.. İ.."in beyanları uyarınca fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarının değerlendirilmesi için dosyanın bilirkişiye tevdii ile rapor alınıp sonucuna göre bu alacaklar yönünden karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalıdır.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.