9. Hukuk Dairesi 2011/51319 E. , 2014/1673 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İSTANBUL 6. İŞ MAHKEMESİ
TARİHİ : 27/10/2011
NUMARASI : 2010/1016-2011/963
DAVA :Davacı, yıllık izin ücreti alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin uzun yıllar Köy Hizmetleri Genel Müdürlügü bünyesinde geçici işçi olarak çalıştığını, davacı ve birçok arkadaşının "kadrolu " denilen işçilerin yaptığı işi yapmalarına,mesai düzenlerinde bir farklılık olmamasına,yaptıkları işin niteligi mevsimlik bir özellik göstermemesine rağmen mevsimlik işçi muamelesine tabi tutulduğunu ve uzun yıllarca yıllık izinlerini kullanmadığını, bu dönemdeki çalışmaları bir yıl içinde kesikli de olsa bu durum yaptığı işin niteligi geregi mevsimlik olarak sayılmasına izin vermedigini,bu süreçte yapılan protokol ve sözleşmelerde yapılan iş mevsimlik degil geçici iş ve bu durumda olan işçilerde geçici işçi olarak nitelendirildigini, davacı 2000 "li Yıllarda kadroya alınıp sürekli çalıştırılmaya başlandıktan sonra yaptığı iş ve çalıştığı iş ortamı bu nedenden dolayı degişmedigini, davacının iş ilişkisi emeklilik veya başkaca bir nedenle sona erdikten sonra geçmiş dönemde kullandırılmayan izin günlerinin ücretlerinin kendisine ödenmediğini iddia ederek yıllık izin ücreti alacağının tahsilini istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının talep ettiği alacaklara karşı zamanaşımı itirazının kabulü ile mevsimlik işçi olması nedeni ile davanın esastan reddinin gerektigini, davacının, Köy Hizmetleri Genel Müdürlügünde çalışmakta iken 5286 Sayılı Kununun 7.maddesi uyarınca İBBB "ye devredildikten sonra Yol Bakım ve Onarım Müdürlügünde kısa bir süre mevsimlik işçi olarak çalıştığını, sonra da kıdem ve ihbar tazminatını alarak işyerinden ayrıldığını, mevzuat hükümlerine göre İ.. B..na devredilen davacıların mevsimlik işçi olarak görev yapmış olmaları nedeni ile yasal dayanağı olmayan davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının davalı işyerinde birbirini takip eden belirli süreli hizmet sözleşmeleri ile çalıştığı, yapılan çalışmanın yılın büyük bir kısmını kapsadığı, işyerinin ve işin mevsimlik iş olmadığı gibi davacının da mevsimlik işçi olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Uyuşmazlık davacının davalıya devirden önce Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü’nde daimi kadroya geçmeden önce işyerinde yaptığı işin mevsimlik iş olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Çalışmanın sadece yılın belirli bir döneminde yoğunlaştığı işyerlerinde yapılan işler mevsimlik iş olarak tanımlanabilir. Söz konusu dönemler işin niteliğine göre uzun veya kısa olabilir. Her zaman aynı miktarda işçi çalıştırmaya elverişli olmayan ve işyerinde yürütülen faaliyetin niteliğine göre işçilerin her yıl belirli sürelerde yoğun olarak çalıştıkları ve fakat yılın diğer döneminde işçilerin iş sözleşmelerinin ertesi yılın faaliyet dönemi başına kadar ara vermeyi gerektiren işler mevsimlik iş olarak değerlendirilebilir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 53/3 maddesi uyarınca, mevsimlik işlerde yıllık ücretli izinlere ilişkin hükümler uygulanmaz. Bir başka anlatımla, mevsimlik işçi, 4857 sayılı İş Kanunu"nun yıllık ücretli izin hükümlerine dayanarak, yıllık ücretli izin kullanma veya buna dayanarak ücret alacağı isteminde bulunamaz. Hemen belirtmek gerekir ki, 53/3. maddede ki kural, nispi emredici kural olup, işçi lehine bireysel iş sözleşmesi ya da Toplu İş Sözleşmesi ile yıllık ücretli izne ilişkin hükümler düzenlenebilir ve mevsimlik işçiler için yıllık izin hakkı tanınabilir.
Dosya içeriğine göre 02.02.2001 tarihinde daimi kadroya geçen davacı işçinin o tarihten sonra Köy Hizmetleri Müdürlüğünde aralıksız çalıştığı, Köye Hizmetleri İl Müdürlüğü’nün 5286 sayılı yasa ile kapatılarak işyerlerinin davalı Belediye Başkanlığı’na devredildiği, davacının 13.8.2009 tarihinde iş akdine tazminatları ödenmek suretiyle son verildiği, davacının daimi kadorya geçene kadar çalışmalarının 300 günün altında kaldığı anlaşılmaktadır.
Keza davacının üyesi olduğu sendika ile devirden önce işvereni olan YSE ve unvan değişikliği ile Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan Toplu İş Sözleşmelerinde daimi işçi yanında belirli süreli hizmetlerin yapılması için her yıl 9 ayı geçmemek üzere bazı görevlerde belirli süreli iş sözleşmesi ile işçi çalıştırılabileceği kararlaştırılmış ve bu şekilde çalışan işçilerin sendikaya üye olmaları veya aidat ödemeleri halinde Toplu İş Sözleşmesinin belirli hükümlerinden yararlanacakları belirtilmiş, ancak belirtilen bu hükümler arasında yıllık ücretli izne yer verilmemiştir. Toplu İş Sözleşmesinde belirli süre ile yılın 9 ayına kadar çalıştırılan işçilerin Toplu İş Sözleşmesindeki mazeret izinlerinden yararlanacakları kabul edilmiştir.
Davacı işçi işyerinde daimi kadroya geçene kadar Toplu İş Sözleşmesinin belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılacak işçiler kapsamında çalıştırılmış, ağırlıklı olarak yılın son aylarında çıkarılmış ve yılın ilk aylarında yeniden çalışmak üzere işe alınmış ve Toplu İş Sözleşmesinin yıllık ücretli izninle ilgili hükümlerinden yararlandırılmamıştır. Davacının ifa ettiği görev ve işin ve işverenin faaliyet alanı dikkate alındığında, çoğunlukla arazide çalışması gereken davacı işçinin çalışmalarının belli bir mevsimde yoğunlaşması olağan bir durumdur. Zira çalışmaların kapatılan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü işyerinde geçtiği gözetildiğinde, mevsim koşullarına göre belli dönemlerde daha fazla işgücüne ihtiyaç doğması da kaçınılmazdır. Toplu İş Sözleşmesinde bu kapsamda çalışacakların belirli süreli iş sözleşmesi ile çalıştırılmaları ve yıllık ücretli izinden yararlandırılmamaları mevsimlik çalışma şeklinin öngörülmesindendir. Davacı işçi daimi kadroya geçene kadar ki süre içinde herhangi bir yıllık ücretli izin isteminde bulunmamış, mevsimlik bir işte çalışmadığı, yıllık ücretli izinden yararlanması gerektiği yönünden bir isteği de olmamıştır.
Davacının daimi kadroya geçetiği tarihe kadar yıllık çalışmaları genellikle 300 günün altında olup, yılın kalan bölümünde işyerinde çalışması olmayan davacı işçi bakımından yıllık izin hakkının doğmadığı kabul edilmelidir. Yılın çalışılmayan bölümünde davacı işçi bu hakkını kulanmış olup, yasa koyucunun mevsimlik işte yıllık izin öngörmemiş
olmasının temel gerekçesi de çalışılan süre itibarıyla dinlenme ihtiyacının ortaya çıkmamış oluşudur. Bu durumda, mevsimlik iş sözleşmesi kapsamında çalışan davacı işçinin yıllık izin hakkı bulunmamaktadır.
Yapılan bu tespit ve açıklamalara göre davacının çalışması daimi kadroya geçtiği tarihe kadar 300 günün altında kalmış olup bu çalışmalar mevsimlik iş statüsünde geçmiş olmakla isteğin reddine dair hüküm kurulması gerekirken kabulü hatalı olup kararın bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.01.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.