
Esas No: 2021/8177
Karar No: 2022/5976
Karar Tarihi: 21.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/8177 Esas 2022/5976 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/8177 E. , 2022/5976 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Kadastro sırasında, Bingöl İli Merkez ... Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 11 parsel 6219,55 metrekare yüzölçümü ile tarla vasfıyla; 101 ada 24 nolu parsel 2154,53 metrekare yüzölçümü ile çayır vasfıyla; 104 ada 6 parsel 3615,30 metrekare yüzölçümü ile bahçe vasfıyla; 104 ada 19 parsel 773,88 metrekare yüzölçümü ile bahçe vasfıyla; 108 ada 17 parsel ve 108 ada 16 parsel davalı olmaları nedeniyle yüzölçüm haneleri açık olarak tarla vasıflarıyla; 109 ada 31 parsel 286,70 metrekare metrekare yüzölçümü ile bahçe vasfıyla ve 109 ada 10 parsel 5714,06 metrekare yüzölçümü ile tarla tespit edilmişlerdir.
Davacı Hazine vekili çekişmeli taşınmazların Devletin Hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Davacı ... çekişmeli 108 ada 17 ve 16 parsel sayılı taşınmazların mera olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sırasında dava dosyaları birleştirilmiş ancak parsel sayısının fazla olması nedeniyle çekişmeli parseller yönünden tefrik kararı verilmiş, yargılama sonucunda; davacı ... Hazinesinin ve birleşen dosyada davacı ... Kişiliğinin davasının reddine, çekişmeli 101 ada 11, 24 nolu parseller, 104 ada 6, 19 nolu parseller, 108 ada 17, 16 nolu parseller, 109 ada 31, 10 nolu parselin tespit maliki ... ölü olduğundan yapılan tespitin iptali ile parsel üzerindeki tüm hisseler 64 pay kabul edilerek davalılar adına payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece temyize konu parseller yönünden davalılar lehine zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki hükme dayanak yapılan ziraat ve orman bilirkişi raporlarında dava konusu taşınmazların eğiminden bahsedilmiş ise de eğimin neye göre belirlendiği, klizimetre ile ölçülüp ölçülmediği açıklanmamış, taşınmazların niteliğinin saptanması bakımından taşınmazların bulunduğu yeri kapsar en eski tarihli dahil stereoskopik ... fotoğraflarının tamamı üzerinde usulünce inceleme yapılmamış, çekişmeli taşınmazlara ilişkin fotometrik ve fotogrametrik paftalar getirtilmemiş, keşif sırasında çekilecek yakın plan ve panoramik fotoğraflardan yararlanılmamış, çekişmeli 101 ada 11, 24 parsel, 104 ada 6, 19 parsel, 109 ada 10, 31 parsel sayılı taşınmazlar yönünden sadece 1957 memleket haritası incelenmiş, 108 ada 16, 17 parseller yönünden ise 1985 memleket haritası ve 1984 ... fotoğrafının incelenmesi ile yetinilmiş kaldı ki bu ... fotoğrafıda rapor ekinde olmadığından denetlenememiş, çekişmeli 108 ada 16 ve 17 parsel sayılı taşınmazlara ait kadastro tutanağında yüzölçüm haneleri boş bırakıldığı halde Mahkeme hükmünde yüzölçüm haneleri doldurulmamış ve bu iki taşınmaz yönünden usulünce mera araştırması yapılmadığı gibi dava konusu tüm taşınmazlar hakkında çevrelerinin fiili durumunun ne olduğu raporlarda açıklanmamış, çekişmeli taşınmazları dıştan çevreleyen komşu parsel olup olmadığı varsa bu komşu parsellerin kadastro tutanak suretleriyle dayanağı olan belgeler ve oluşmuş ise tapu kayıtları getirtilerek mahalline uygulanarak bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiş olup soyut içerikli ve denetime elverişsiz teknik bilirkişi raporlarına itibar edilerek hüküm kurulması doğru olmamıştır.
Hâl böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, yöreye ait en eski tarihli dahil memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı üçer kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir ziraat mühendisi bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyedlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazların imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve dava konusu taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalıdır.
Ayrıca keşifte dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından, hangi tarihten beri ve ne şekilde kullanıldığı, imar-ihya gerektiren yerlerden olup olmadığı, böyle yerlerden ise imar-ihyaya konu edilip edilmediği ve edilmiş ise imar-ihyasının hangi tarihte tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; temyize konu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye çalışılmalı; ziraatçi bilirkişiden taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı ve ayrıca dava konusu 108 ada 16 ve 17 parseller yönünden komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde ve komşu parsellerin varsa dava dosyalarındaki bilirkişi raporları da değerlendirilerek taşınmazların toprak yapısı, eğimi, bitki deseni ve diğer yönlerden mera olup olmadığı mera parselinden nasıl ayrıldığı, mera ile arada doğal ya da yapay ayırt edici bir sınır bulunup bulunmadığı, taşınmazların kadim nitelikte yani öncesi bilinmeyen zamandan beri köy halkının yalnızca hayvan otlatmak amacı ile kullandığı, başkaca bir tasarrufta bulunulmayan otlakiye niteliğinde olup olmadığı, taşınmaz bölümlerinin meradan açılan bir yer olup olmadığı, meranın devamı niteliğinde olup olmadığı hususlarını açıklayan, tarımsal niteliğini belirten, taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ve yan görünüş (kesit) krokisi ile, somut verilere dayalı ayrıntılı rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşfi takibe ve denetlemeye olanak verir rapor ve kroki alınmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanun'un getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 21.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.