Esas No: 2021/16340
Karar No: 2022/10755
Karar Tarihi: 23.05.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/16340 Esas 2022/10755 Karar Sayılı İlamı
7. Ceza Dairesi 2021/16340 E. , 2022/10755 K."İçtihat Metni"
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’na aykırı davranmak eyleminden ... Gıda Hav. İnş. Oto Dağ. ve Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. hakkında ...'nün; 06/03/2019 tarihli ve 97832715-020-E.749460 sayılı kararı ile uygulanan 18.381,00 Türk lirası idarî para cezası ile 08/03/2019 tarihli ve 97832715-020-E.750936 sayılı kararı ile uygulanan 9.188,00 Türk lirası idarî para cezasına karşı yapılan başvurunun reddine dair ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin 08/11/2019 tarihli ve 2019/2781 değişik iş sayılı kararına yönelik itirazın reddine ilişkin ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin 04/12/2019 tarihli ve 2019/9633 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığı'ndan verilen 14/01/2021 tarihli kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 11.02.2021 tarihli ve KYB. 2021-11581 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre; kabahatli işletme hakkında verilen idari yaptırım kararlarının ... Sulh Ceza Hâkimliği'nin 08/11/2019 tarihli kararı ile 5996 sayılı Kanunun 40/1-d maddesi gereğince mevzuata aykırı ürün ürettirmek eyleminin gerçekleştiği ve 5326 sayılı Kanun uyarınca idari yaptırım kararının usulüne uygun olduğu şeklinde gerekçe ile başvurunun reddine karar verilmiş ise de, ...'nün 06/03/2019 tarihli ve 97832715-020-E.749460 sayılı kararı ile uygulanan idari yaptırım karar tutanağında, idari yaptırım nedeninin "5996 sayılı Kanunun 21. maddesinin 5. fıkrasına aykırı olarak ürün ürettirmek ve piyasaya arz etmek", yasal dayanağın "5996 sayılı Kanunun 40. maddesinin 1. fıkrasının d bendine göre" şeklinde belirtildiği,
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu'nun 21/5. maddesinde "Gıda kodeksine aykırı gıda ve gıda ile temas eden madde ve malzeme üretilemez, işleme tâbi tutulamaz ve piyasaya arz edilemez.", aynı Kanun'un 40/1-d. maddesinde "21 inci maddenin beşinci fıkrasına aykırı hareket edenlere onbin Türk Lirası idarî para cezası verilir. Ürünlerin, insan sağlığı için risk oluşturması durumunda ürünler masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılır ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Aykırılık sadece etiket bilgilerinden kaynaklanıyor ise idarî para cezası beşbin Türk Lirası olarak uygulanır." şeklinde düzenlemelerin yer aldığı,
Somut dosyaya konu olayda, ... Gıda Hav. İnş. Oto Dağ. ve Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ticari işletmede satılmakta olan ... Taze Kaşar Peyniri isimli üründen 04/10/2018 tarihinde alınan numunenin yapılan analizinde, içeriğinde süt yağı harici yağın bulunduğu ve bu durumun Türk Gıda Kodeksi Tebliğine aykırı olduğunun, Ulusal Gıda Referans Laboratuvar Müdürlüğünün 25/10/2018 tarihli ve ... nolu raporu ile tespit edildiği, ancak söz konusu analizi yapılan ürünün, kabahatli şirket ile ... Süt ve Süt Ürünleri isimli firma arasında imzalanan ve 01/04/2018-01/04/2019 tarihleri arasında geçerli olan fason imalat sözleşmesi gereğince, ... Süt ve Süt Ürünleri isimli firma tarafından kabahatli şirket adına üretildiği, ayrıca söz konusu sözleşmede ürünlerdeki üretim, ambalaj hata ve kusurlarından üretici firmanın sorumlu olduğunun kararlaştırılmış olduğu, bu haliyle değerlendirildiğinde, kabahatli şirket tarafından satışı yapılan, üzerinde denetleme ve tasarrufta bulunma imkanı olmayan ürün içeriklerinin Türk Gıda Kodeksi Tebliğine aykırı olması nedeniyle kabahatli şirketin sorumlu tutulamayacağı, 5996 sayılı Kanunda yer alan düzenlemelerde, mevzuata aykırı ürün ürettirmek şeklinde bir eylemin bulunmadığı, kaldı ki üretimi gerçekleştiren ... Süt ve Süt Ürünleri isimli firma hakkında gerekli idari yaptırımın uygulanması için ... İl ... Müdürlüğüne bildirimde bulunulduğu hususunun da ... Valiliği İl ... Müdürlüğünce Hakimliğe verilen 19/04/2019 tarihli cevap dilekçesi içeriğinden anlaşılması karşısında, kabahatli hakkında ...'nün, 06/03/2019 tarihli ve 97832715-020-E.749460 sayılı kararı ile uygulanan 18.381,00 Türk lirası idarî para cezası yönünden merciince itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Muteriz firmanın, 5996 sayılı Yasanın 3/1-26. maddesi kapsamında gıda işletmecisi olduğu kabul edilmekle birlikte, muteriz tarafından, başka bir firma tarafından üretilen ve üretimi tamamlanmış olan bir ürünün satın alındıktan sonra marketlere satışının gerçekleştirildiği, yine fason üretim sözleşmesi içeriği, idari yaptırım kararında açıkça muteriz firmanın faaliyet konusunun gıda satış yeri olduğunun belirtilmesi ve üretici firma tarafından idari yaptırım aşamasında sunulan beyan uyarınca; idari yaptırıma konu kabahat fiilinin, gıdanın dağıtım ve muhafazasından kaynaklanmadığı gibi üretim aşamasında gerçekleştiği sabit olan bir aykırılık nedeni ile gıdaların satışını gerçekleştiren muterizin sorumlu tutulamayacağı anlaşılmakla;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarnamesi içeriğindeki hususlar yerinde görüldüğünden, ... Sulh Ceza Hakimliği'nin 04.12.2019 tarih, 2019/9633 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, muteriz hakkında ... Valiliği İl Gıda ... Müdürlüğü'nce uygulanan idari yaptırım kararlarından; 06.03.2019 tarih, 97832715-020-E.749460 sayılı idari yaptırım kararının kaldırılmasına, kararın diğer kısımlarının ise aynen muhafazasına, 23.05.2022 tarihinde oy çokluğuyla karar verildi.
(KD)
KARŞI DÜŞÜNCE
Gıda mevzuatı; gıdalar için minimum kalite ve hijyen kriterlerini tanımlayan bir dizi standarttır. Gıda mevzuatının asıl amacı tüketicileri ekonomik olarak korurken sağlıklı gıda güvenliğini de sağlamaktır. Ayrıca gıda mevzuatı, gıda piyasasında haksız rekabetin önlenmesine, sektörün gelişmesine ve ülke itibarının korunmasına olumlu katkıda bulunmaktadır. Gıda mevzuatı, ülkenin hedefleri doğrultusunda sağlam bilimsel veriler temelinde geliştirilmiştir, bu nedenle uluslararası hukuku ihlal eden hükümler içermemektedir. Avrupa Birliğine entegre bir sistemle modern gıda güvenliği kuruluşları oluşturulması amacıyla 5996 sayılı Kanun’un yayımlanmış bu şekilde güçlü bir mevzuat altyapısı oluşturmuştur. Kanun ile birlikte Türkiye “çiftlikten sofraya gıda güvenliği” anlayışını benimseyerek gıda güvenliği politikasını revize etmiş ve gıda güvenliği bakımından yeni bir dönem başlamıştır. 5996 Sayılı Kanun kapsamında yaklaşık 170 yönetmelik yayımlanmış ve yönetmeliklerle AB standartlarına uyum sağlamak için güncel düzenlemeler oluşturulmuştur.
5996 sayılı Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 3. maddesinde;
Gıda; Doğrudan insan tüketimine sunulmayan canlı hayvanlar, yem, hasat edilmemiş bitkiler, tedavi amaçlı kullanılan tıbbî ürünler, kozmetikler, tütün ve tütün mamulleri, narkotik veya psikotropik maddeler ile kalıntı ve bulaşanlar hariç, insanlar tarafından yenilen, içilen veya yenilmesi, içilmesi beklenen işlenmiş, kısmen işlenmiş veya işlenmemiş her türlü madde veya ürün, içki, sakız ile gıdanın üretimi, hazırlanması veya muameleye tâbi tutulması sırasında kullanılan su veya herhangi bir maddeyi,
Piyasaya arz: Bu Kanun kapsamındaki her türlü ürünün, bedelli veya bedelsiz, piyasaya sunulmasını,
Üretim, işleme ve dağıtımın aşamaları: İthalat ve birincil üretim dahil, ürünün üretim, işleme, depolama, nakliye, nihai tüketiciye satışı veya arzını içeren herhangi bir aşamayı,
Ürün: Bitki, bitkisel ürün, gıda, gıda ile temas eden madde ve malzemeler, yem, hayvansal ürün, veteriner sağlık ürünü, bitki koruma ürünü ile ziraî mücadele alet ve makineleri ile ahşap ambalaj malzemesini,
Gıda işletmecisi: Kâr amaçlı olsun veya olmasın kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişiler tarafından gıdanın üretimi, işlenmesi ve dağıtımının herhangi bir aşamasında kontrolü altında yürütülen faaliyetlerin, mevzuat hükümlerine uygunluğundan sorumlu olan gerçek veya tüzel kişiyi,
Şeklinde tanımlanmıştır.
5996 sayılı Kanunda, “gıda güvenliği” kavramı yerine “gıda güvenilirliği” kavramı tercih edilmiştir. Yeterli gıdaya sahip olmanın ötesinde, sahip olunan gıdanın kalitesi ve güvenliği de önem arz etmektedir. Gıda güvenliğiyle ilgili ceza hukuku düzenlemelerinin, gıda maddesinin kendisini ve insan sağlığını korumaya yönelik iki yönünün olduğundan bahsetmek mümkündür. 5996 sayılı Kanunun 21’inci maddesinde, gıda güvenilirliğinin şartları, yem güvenilirliğinin şartlarıyla birlikte düzenlenmiştir. Kanunda, güvenilir olmayan gıdanın, gıda ile temas eden maddenin ve malzemenin piyasaya arz edilemeyeceği ifade edildikten sonra, insan sağlığı için tehlike oluşturan ve tüketime uygun olmayan gıdanın, güvenilir olmayan gıda kabul edileceği belirtilmiştir. Görüldüğü üzere, 5996 sayılı Kanuna göre iki tür “güvenilir olmayan gıda” vardır. Güvenilir olmayan gıdanın birinci türü “insan sağlığı için tehlike oluşturan” gıda; ikinci türü ise “tüketime uygun olmayan” gıdadır.
5996 sayılı Kanun 21/1-b maddesinde gıdanın güvenilir olup olmadığının belirlenmesinde, üretim, işleme ve dağıtım aşamaları, etiket bilgileri ve sağlıkla ilgili uyarı niteliğindeki bilgiler ile insanlar tarafından günlük normal kullanım koşulları dikkate alınacağı belirtilmiştir.
5996 sayılı Kanuna göre, gıdanın insan sağlığına zararlı olup olmadığının belirlenmesinde; tüketenin sağlığı üzerinde ani, kısa veya uzun vadede oluşturabileceği muhtemel etkileri yanında, gelecek nesiller üzerindeki etkileri, birikerek artan muhtemel toksik etkileri ve belirli tüketici gruplarının özel sağlık hassasiyetleri de dikkate alınacaktır. Görüldüğü üzere, Kanunun 21(1). maddesinin (a) bendinde hangi gıdaların güvenilir olmayan gıda olarak kabul edileceğiyle ilgili olarak “insan sağlığı için tehlike oluşturan” nitelemesi kullanılırken, aynı fıkranın c bendinde ise “insan sağlığına zararlı” nitelemesinin belirlenmesinde dikkate alınacak hususlar düzenlenmiştir.
Herhangi bir gıdanın insan tüketimi için uygun olmadığının belirlenmesinde, gıdanın yabancı madde karışması da dâhil olmak üzere her tür bulaşıklığı veya çürüme, bozulma veya kokuşma nedeniyle kullanım amacına uygun olmaması dikkate alınması gerekmektedir.
Ülkemizde, kabahatlerin suç olmaktan çıkarılmış olması da göz önünde bulundurulduğunda, gıda hukukuyla ilgili kamu hukuku yaptırımlarının çoğunun idari yaptırımlar olarak düzenlenmesi tercih edilmiştir.
İzinsiz gıda satışı, gıdalar hakkında yanlış veya yanıltıcı bilgi verme, aldatmak suretiyle kişilerin ekonomik kaybına yol açma, tehlikeli gıdaların satışı, kasten veya taksirle gıdaya zehir katma, tehlikeli gıdanın satılması suretiyle taksirle yaralamaya veya ölüme neden olma, gıdaya zehir katmak suretiyle kasten öldürme veya yaralama gibi fiiller gıda hukukuyla ilgili suçlar veya kabahatler olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türk Ceza Kanunu’nda yer alan ve doğrudan gıda ceza hukukunu ilgilendiren iki suç tipi de Kanun’un “Özel Hükümler” başlıklı 2. kitabının “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı 3. kısmının “Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar” başlıklı 3. bölümünde tehlike suçu olarak düzenlenmiştir. 5996 sayılı Kanunun 40. ve 41. maddelerinde konuyla ilgili kabahatler düzenlenmiştir.
TCK’nın 186. maddesinde düzenlenen “Bozulmuş veya değiştirilmiş gıda veya ilaçların ticareti” suçu ile 5996 sayılı Kanunun “gıda güvenilirliği” nin şartlarını belirleyen 21’nci maddesi arasındaki ilişkiye de temas etmekte fayda vardır. 5996 sayılı Kanunun 21 (1)-a maddesindeki düzenlemesine göre; “Güvenilir olmayan gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme piyasaya arz edilemez. İnsan sağlığı için tehlike oluşturan ve tüketime uygun olmayan gıda, güvenilir olmayan gıda kabul edilir”. Görüldüğü üzere, 5996 sayılı Kanuna göre iki tür “güvenilir olmayan gıda” vardır. “Güvenilir olmayan gıda”nın birinci türü “insan sağlığı için tehlike oluşturan” gıda, ikinci türü ise “tüketime uygun olmayan” gıdadır. Böylece, TCK m. 186’daki suçun konusu olan “kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her türlü yenilecek veya içilecek şeyler veya ilaçlar” kapsamına girmek kaydıyla, 5996 sayılı Kanuna göre “güvenilir olmayan gıda” lar da TCK’nun 186. maddesindeki suçun konusunu oluşturabilirler. Yine, 5996 sayılı Kanunun 40 (1)-a maddesinde “insan tüketimine uygun olmayan gıdalar, masrafları sorumlusuna ait olmak üzere piyasadan toplatılır ve mülkiyetinin kamuya geçirilmesine karar verilir. Bu ürünleri üreten veya piyasaya arz edenler hakkında kamunun sağlığına karşı suçlar kapsamında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur” şeklinde düzenleme getirilmiştir. Görüldüğü üzere burada da ikinci tür “güvenilir olmayan gıdalar” a bağlanan cezai sorumlulukla ilgili bir düzenleme yapılmıştır. Böylece, insan tüketimine uygun olmayan gıdaların “kişilerin hayatını ve sağlığını tehlikeye sokacak biçimde bozulmuş, değiştirilmiş her türlü yenilecek veya içilecek şeyler veya ilaçlar” kapsamına girmek kaydıyla TCK m. 186’daki suçun konusunu oluşturması da mümkün olacaktır. Ancak, TCK m. 186’daki suçun fiil unsuru, “satmak, tedarik etmek veya bulundurmak” tır. 5996 sayılı Kanun’un 40 (1)-a maddesinde ise “insan tüketimine uygun olmayan gıdalar” olarak kabul edilen “ürünler” i “üreten veya piyasaya arz edenler” hakkında kamunun sağlığına karşı suçlar kapsamında Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulacağı düzenlenmiştir. Böylece, 5996 sayılı Kanunda yer verilen “üretmek veya piyasaya arz etmek” fiilleri ancak “satmak, tedarik etmek veya bulundurmak” fiilleri kapsamına sokulabildiği ölçüde ve diğer koşullar da bulunmak kaydıyla TCK m. 186’daki suçun oluşup oluşmadığının tartışılması mümkün olacaktır.
Gıda güvenliği, genel anlamda gıdanın üretiminden sonra tüketime (çiftlikten çatala) kadar kimyasal, fiziksel, duyusal ve biyolojik niteliklerini koruyarak sağlıklı ve güvenilir bir şekilde tüketiciye sunulması ve bunun için alınan önlemler paketini kapsamaktadır. Sıfır risk değerinde gıdanın tüketime arzı hedeflenmiştir.
5996 sayılı kanunun Sorumluluklar başlıklı 22. maddesinde ;
Gıda, gıda ile temas eden madde ve malzeme ve yem ile ilgili faaliyet gösteren işletmeciler, kendi faaliyet alanının her aşamasında bu Kanunda belirtilen şartları sağlamak ve bunu doğrulamakla yükümlüdür.
Gıda ve yem işletmecisi ürettiği, işlediği, ithal ettiği, satışını veya dağıtımını yaptığı bir ürününün, gıda ve yem güvenilirliği şartlarına uymadığını değerlendirmesi veya buna ilişkin makul gerekçelerinin olması durumunda, söz konusu ürünü kendi kontrolünden çıktığı aşamadan başlamak üzere, toplanması için gerekli işlemleri derhal başlatmak ve konu ile ilgili Bakanlığı bilgilendirmek zorundadır. Gıda ve yem işletmecisi, ürünün toplanması gerektiğinde, toplanma nedeni hakkında tüketiciyi veya kullanıcıyı doğru ve etkin olarak bilgilendirmek ve gerekli hâllerde, insan sağlığını korumaya yönelik alınacak tedbirlerin yeterli olmaması durumunda, tüketiciye veya kullanıcıya ürünün iadesi için çağrıda bulunmak zorundadır.
Gıda ve yem işletmecisi, ürünle ilgili riskin önlenmesi, azaltılması veya ortadan kaldırılmasından sorumlu olup, bu gibi tedbirlerin alınmasında Bakanlıkla işbirliği yapar. İlgililer, Bakanlıkça alınan önlemlerin uygulanması sırasında hiçbir şekilde engelleme yapamaz.
Şeklinde gıda işletmecisinin sorumluluğu açık şekilde tarif edilmiştir.
Somut dosyaya konu olayda, ... Gıda Hav. İnş. Oto Dağ. ve Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ticari işletme “... Taze Kaşar Peyniri” isminde bir marka oluşturduğu ve bu marka adı altında piyasada faaliyet göstererek, süt ürünleri üreten firmalara “... Taze Kaşar Peyniri” markası altında fason üretim yaptırarak piyasaya arz ettiği, 04.10.2018 tarihinde alınan numunelerin yapılan analizinde, içeriğinde süt yağı haricinde yağın bulunduğunun, bu durumun Türk Gıda Kodeksi Tebliğine aykırı olduğunun tespit edildiği ve idari para cezası verildiği, idari para cezasına itiraz eden kabahatli ... Gıda Hav. İnş. Oto Dağ. Ve Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ticari işletmenin, analizi yapılan ürünü ... Süt ve Süt Ürünleri isimli başka bir firmaya fason olarak ürettirerek piyasaya arz ettiğini, bu firma ile yapmış oldukları fason üretim sözleşmesine göre ürünlerdeki üretim, ambalaj hata ve kusurlarından üretici firmanın sorumlu olduğunu kararlaştırmış olduklarını, şirketlerinin kabahatli olmadığını beyan ederek itirazda bulunmuş, muterizin itirazları reddedilmesi üzerine, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
Muteriz ... Gıda Hav. İnş. Oto Dağ. ve Paz. San ve Tic. Ltd. Şti. ünvanlı ticari işletme “... Taze Kaşar Peyniri” isminde bir marka oluşturarak fason peynir ürettirip kendi marka ve etiketini basarak piyasaya arz etmiştir. Bilindiği üzere marka; bir ya da bir grup üreticinin ya da satıcının mal ve hizmetlerini tanımlamaya, tanıtmaya ve rakiplerinkinden ayırıp farklılaştırmaya yarayan isim, kavram, sözcük, simge, tasarım, işaret, sekil, renk veya bunların bir bileşimidir. Marka müşterinin ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan, müşteri tarafından değer katılmış olarak algılanan, ürün veya hizmetin üretici ve satıcı tarafından, tüketicilere belirli özellik, fayda ve hizmeti sürekli olarak sunacağının bir vaadi olarak algılanır ve kalite garantisini de ifade etmektedir. Marka, tüketicinin ürün ve hizmete ilişkin düşüncesini yansıtırken, firmalar arasındaki rekabette de ön plana çıkan bir unsur olmaktadır. Ürünlerin kolaylıkla taklit edilebilmesine karşın markanın taklit edilmesi oldukça zordur. Güçlü bir marka firmanın satışlarının artmasına, ürettiği mal ya da hizmetleri daha yüksek fiyattan satabilmesine, farklı alanlarda kurumun kredibiletisinin artmasına olanak sağlamaktadır.
Markalaşmış ve tüketiciler tarafından bilinir hale gelmiş gıdayı piyasaya arz etmiş işletme ve marka sahibinin, tüketiciler gibi ürünün ambalajının açıldığında içeriğinden haberdar olmasının ve ürünün içeriğinden sorumlu olmayacağının kabul edilerek, sorumluluğun tamamının fason üretim yapan firmaya bırakılması, Avrupa Birliğine entegre bir sistemle modern gıda güvenliği kuruluşları oluşturulması amacıyla yayımlanan 5996 sayılı Kanunun özüne ve ruhuna aykırılık teşkil edecektir.
5996 sayılı Kanunun "Tanımlar" başlıklı 3/1. maddesinin 26. Bendinde; "gıda işletmecisi" kar amaçlı olsun veya olmasın kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek veya tüzel kişiler tarafından gıdanın üretimi, işlenmesi ve dağıtımının herhangi bir aşamasında kontrolü altında yürütülen faaliyetlerin, mevzuat hükümlerine uygunluğundan sorumlu olan gerçek veya tüzel kişi olarak tanımlanmış, aynı fıkranın 72. bendinde "üretim, işleme ve dağıtım aşamaları" ise, ithalat ve birincil üretim dahil, ürünün üretim, işleme, depolama, nakliye, nihai tüketiciye satışı veya arzını içeren herhangi bir aşama” şeklinde tanımlanmıştır. 5996 sayılı Kanun'un "Gıda ve yem ile ilgili yaptırımlar" başlıklı 40. maddesi ile "Hijyen ve resmi kontrollerle ilgili yaptırımlar" başlıklı 41. maddesi hükümlerinin uygulanmasında hem fason üretim yapan firmaların hem de fason üretim yaptıran firmaların, üretim, işleme ve dağıtım aşamaları içerisinde yer alan üretim, işleme, depolama, nakliye, nihai tüketiciye satış veya arz yönünden kendilerini ilgilendiren ve kendi sorumlulukları altında olan aşamalarda "gıda işletmecisi" olarak sorumlu olduğu belirtilmektedir. Gıda hakkında bilgilendirmeden fason yaptıran ve kendi markasıyla piyasaya arz eden gıda işletmecisi sorumlu tutulmuştur. Alınan numune sonucunun Türk Gıda Kodeksine aykırılık teşkil etmesi durumunda, üretim ve piyasaya arz faaliyetlerinin ayrı fiiller olması hususu da göz önüne alınarak, mevzuata uygun olmayan gıdayı üretmesi nedeniyle üretici işletmeye ve mevzuata uygun olmayan gıdayı kendi marka ve etiketiyle piyasaya arz etmesi nedeniyle gıdayı kendi adı veya ticari unvanı altında piyasaya arz eden işletmeye, 5996 sayılı Kanunun 40/1. maddesi (d) bendi gereği idari yaptırım uygulanmalıdır düşüncesiyle, Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, kanun yararına bozma talebinin kabul edilerek kararın bozulmasına karar veren çoğunluğun görüşüne iştirak edemiyorum. 23/05/2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.