23. Hukuk Dairesi 2019/2948 E. , 2019/5039 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, davalının müvekkiline gönderdiği 27.02.2004 tarih, 32366 sayılı fatura ile 2003 Aralık ayı 2004 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait sistem kullanım bedellerinin ödenmesini istediğini, oysa 2003 Aralık ayı iletim bedelinin tahakkuk ettirilmemesi gerektiği gibi 2004 yılı Ocak ve Şubat aylarına ait olan iletim bedelinin aynı zamanda ... tarafından da fatura edildiğinden bu bedellerin ödendiğini, anılan hususlara itiraz edildiği halde bundan sonuç alınamadığından ihtirazı kayıtla fatura bedelinin ödenmek zorunda kalındığını ileri sürerek haksız tahsil edilen 31.706.47 YTL’nin avans faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafından fatura ödemelerinin mevcut mevzuat hükümleri doğrultusunda yapılmış olduğunu, iade talebinin hukuka uygun olmadığını savunarak davanın reddini istemiş, 04.10.2006 günlü dilekçesi ile Aralık 2003 dönemine ait miktarın iadesini kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemenin 13.670,52 TL bedelli Aralık 2003 dönemi fatura yönünden verdiği kısmen kabul kararının Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 11.03.2010 tarihli, 2009/5097 Esas, 2010/2621 Karar sayılı ilamı ile mükerrer ödemenin oluşturulacak bilirkişi heyeti tarafından tespiti ile sonuca gidilmesi gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak davanın 29.267,94 TL alacak yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar bu kez Dairemizin 2014/5888 Esas, 2015/879 karar sayılı ilamı ile rapor yetersizliği gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 2018/2182 Esas, 2019/731 Karar sayılı ilamı ile davacı lehine usuli kazanılmış hak olan Aralık 2003 dönemi faturası yönünden red kararı verilmesinin hatalı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak 2003 yılı Aralık ayı iletim sistemi kullanım bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek T.C. Merkez Bankasının kısa vadeli krediler için uygulayacağı avans kredi faizi ile davalıdan tahsiline, 2004 yılı Ocak-Şubat dönemi için 6446 Sayılı Kanun"un 6719 Sayılı Kanun"la değişik 17. maddenin 10. fıkra hükmü ve geçici 20. maddesi doğrultusunda dava konusu kalmadığından bu talepler yönünden hüküm
kurulmasına yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumu ve davadan sonra yapılan ve yürürlüğe giren kanun değişikliği karşısında, davacı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması gerektiği kanaati ile yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılıp, davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 02.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.