17. Hukuk Dairesi 2013/7171 E. , 2014/6390 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2013
NUMARASI : 2009/281-2013/119
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, asıl davada davacıların eş ve annesi, birleştirilen davada davacıların kardeşinin, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın neden olduğu kaza sonucunda hayatını kaybettiğini ileri sürerek, eş için 521.065,45 TL destekten yoksun kalma tazminatı ve 15.000,00 TL manevi tazminat, Mehmet için 10.000,00 TL manevi tazminat, Oğuz için 5.000,00 TL manevi tazminatın, kardeşler için ayrı ayrı 5.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, yargılama sırasında hayatını kaybeden davacı Ekrem"in destekten yoksun kalma zararının ödenmiş olması nedeni ile reddine, manevi tazminat isteminin ölmüş olması nedeni ile reddine, diğer davacılar yönünden davanın kısmen kabulü ile çocuklar için 5.000"00"er TL, kardeşler için 2.000,00"er TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı E.. T.. yargılama sırasında ölmüştür. TMK"nun 599. maddesi uyarınca genel olarak miras bırakanın alacakları, hakları ve malları mirasçılara geçer. Mirasçılar bu mal ve haklara ilişkin davaları kendileri açabilecekleri gibi miras bırakanın açmış olduğu davalara da devam edebilirler. Ancak öleni ilgilendiren şahıs varlığı hakkına ilişkin davalar tarafın ölümü ile konusuz kalır. Davacı Ekrem"in mirasçıları diğer davacılar olup davacı Ekrem yönünden davaya devam ettiklerinin kabulü ile manevi tazminat konusunda bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
3-Manevi tazminat, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat, bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan miktar kadar olması gerekir. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim, bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Somut olayda, tarafların kusur oranı, ekonomik ve sosyal durumu, olay tarihine göre paranın alım gücü gibi nedenler dikkate alındığında, davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarı az olup, daha fazla manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, 2 ve 3 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, aşağıda dökümü yazılı 1.092,58 TL kalan harcın temyiz eden davalılardan alınmasına 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.