23. Hukuk Dairesi 2016/9408 E. , 2019/5038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün reddine davacılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalı kooperatif vekili Avukat ... ve feri müdahil vekili Avukat ..."in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi olan ..."in davalı kooperatifteki hissesinin 07.04.2010 tarihinde kooperatife ana sözleşme uyarınca geri verildiğini, hisse karşılığında 102.000 TL bedelin elden ödendiğini, murisin sağlık durumu nedeni ile paranın murise mi yoksa başka bir kişiye mi ödendiğinin bilinmediğini, satış bedelinin nerede ve nasıl kullanıldığının bilinmediğini, dava konusu satış işlemine ilişkin belge ile banka ödemesine ilişkin dekontta bulunan imzaların murisin el ürünü olmadığını ileri sürerek, tasarrufun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, öncelikle zamanışımı itirazında bulunarak, murisin devir işlemi yapmak istediğini kendi iradesiyle beyan ettiğini, devir ile ilgili beyanının altına kendi imzasını attığını, devir işleminin yapıldığı aynı gün içinde kooperatif tarafından bankaya talimat verilerek, paranın ortak hesaba yatırıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; murisin fiil ehliyetinin bulunmadığına dair somut bir delil olmadığı gibi, hisse devir bedelinin banka tarafından muris ..."e ödendiği hususunda tereddüt bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddini karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
1-Somut olayda, davacıların murisi olan ...’e ait kooperatif hissesinin davalı kooperatife devredilip devredilmediğine ilişkin tasarrufun iptali dava edildiğinden, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 99. maddesi uyarınca kooperatif ile ortağı arasındaki ortaklık ilişkisinden kaynaklanan ve ticari dava niteliği kazanan işbu davaya, 6102 sayılı TTK’nın 5. maddesi uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılması zorunludur. Açıklanan nedenlerle, mahkemece 6100 sayılı HMK"nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek karar verilmesi doğru olmamıştır.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, resen davalı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi