17. Hukuk Dairesi 2013/6799 E. , 2014/6371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Beykoz 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 11/02/2013
NUMARASI : 2012/406-2013/65
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesiyle sigortalı H. Ö. adına kayıtlı aracın, sürücüsünün R. Y. olduğu halde 02/08/2010 tarihinde müvekkilinin sürücüsü olduğu motosiklet ile trafik kazası yaptığını ve müvekkilinin ağır şekilde yaralandığını, müvekkilinin bu yaralama sonucunda %85 oranında sakat kaldığını, davadan önce sigorta şirketine müracat ederek 101.418 TL ödeme aldıklarını ancak ödemenin eksik olması nedeniyle davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla 30.000 TL iş göremezlik tazminatının 02/08/2010 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili,davacıya gerekli ödemenin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia,savunma ve tüm dosya kapsamına göre,davacı vekiline gider avansı ve harç ikmali için 2 haftalık kesin verildiği,süresi içinde gider avansını yatırmasına rağmen harç eksikliğini tamamlamadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava trafik kazası sonucu uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece 22.06.2012 tarihli 14 nolu tensip kararında “ davacı vekilinin adli yardım talebinin reddine, gider avansı ve harç ikmali için davacıya 2 hafta kesin verilmesine”şeklinde karar verildiği 11.02.2013 tarihli karar ile de gider avansı yatırılmadığı için davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılamanın devamı için gerekli olan şartlardır. Diğer bir anlatımla; dava şartları, dava açılabilmesi için değil mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır.
HMK.’nun 115/2. maddesindeki kurala göre, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder”. Düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
HMK.’nun 120. maddesinde gider avansı düzenlenmiştir.
Buna göre, “Davacı, yargılama harçları ile her yıl Adalet Bakanlığınca çıkarılacak gider avansı tarifesinde belirlenecek olan tutarı, dava açarken mahkeme veznesine yatırmak zorundadır. Avansın yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması hâlinde, mahkemece, bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir”.
30.09.2011 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesinin 1. maddesinde, tarifenin amacının dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirlemek olduğu açıklanmıştır. Tarifenin 6. maddesinde “Bu Tarifenin yürürlüğe girmesinden önce açılmış olan davalarda, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 120. maddesinin ikinci fıkrasına göre gider avansı ikmal ettirilir.” düzenlemesi getirilmiştir.
Anılan düzenlemelerden ve dava şartı müessesesinden, gider avansının davanın açılması sırasında alınmasının şart olmadığı, mahkemenin sonradan bu eksikliği kesin süre vererek ikmal ettirebileceği anlaşılmaktadır. Buradan hareketle 1086 sayılı HUMK. döneminde açılmış olsa da, istisnai hüküm bulunmaması nedeniyle davanın her aşamasında aranan gider avansı dava şartının HMK.’nun 114/g, 115/2. ve 120. maddeleri gereği gözetilmesi gerektiği ortaya çıkmaktadır.
Davanın açıldığı tarihte eksik veya hiç gider alınmamış olsa bile gider avansı dava şartı olmakla hüküm verilinceye kadar ikmal ettirilebilir. İster gider avansı isterse tamamlama avansı olarak tanımlansın ikmal edilmesi gereken paranın hukuk yargılamasındaki nitelemesi dava şartı olarak gösterilen gider avansıdır. Gider avansının yatırılmaması veya ikmal edilmemesi halinde dava usulden reddedilecektir.Somut olaya gelindiğinde davacı tarafın 12.07.2012 tarihinde 100,00 TL tutarındaki gider avansını ve 89,50 TL tutarındaki peşin harcı, 21.12.2012 tarihinde de 21,15 TL tutarındaki başvurma harcını yatırdığı anlaşılmış olmasına göre davacı tarafın mahkemece hüküm verilmeden önce gider avansını ve eksik harcı ikmal etmesine rağmen davanın gider avansı yatırılmadığından bahisle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2-Mahkemenin davanın reddine dayanak aldığı, davacılar vekiline verilen kesin süreye ilişkin ara kararında alınması gereken avansın hangi işlere ilişkin olduğu, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağının açıkça belirtilmemesi suretiyle yazılı şekilde gider avansı istenmesi doğru olmadığı gibi,kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerektiğinden mahkemece gider avansının süresinde yatırılmaması halinde bunun sonuçları hakkında ihtarat yapılmamış olması yerinde görülmemiştir.
3-10.4.1992 gün 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı hakimin tefhim etmiş olduğu kısa kararla gerekçeli kararın uyum içinde olmasını öngörmektedir. Yargı erkinin görev ve yetkisi Anayasa ile yasaları amaçlarına uygun olarak yorumlayıp uygulamak keza İ.B.K.nın bağlayıcılığını gözetmekten ibarettir. Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki çelişkiye cevaz verilmemesinin amacı, kamunun mahkemelere olan güveninin sarsılmamasına yöneliktir. Tefhim edilen hüküm başka gerekçeli karardaki hüküm başka ise bu durumun mahkemelere olan güveni sarsacağı tartışmasızdır. Öyle ki İ.B.K. ile bu konuya çok büyük bir önem verilmiş, çelişkinin varlığı tespit edildiği takdirde başka bir incelemeye gerek görülmeksizin ve tarafların bu konuyu temyiz sebebi yapıp yapmadıklarına bakılmaksızın kararın yalnızca bu nedenle bozulması gerektiğine işaret edilmiştir.Buna göre mahkemece kararının gerekçe bölümünde dava harcının verilen 2 haftalık kesin süre içerisinde davacı tarafca tamalanmadığı gerekçesiyle davanın davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verildiğinin belirtilmesine rağmen kararın hüküm fıkrasının 1.bendinde davacının gider avansını yatırmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiğinin belirtilmiş olması yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1),(2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 22.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.