15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3465 Karar No: 2017/4508 Karar Tarihi: 20.12.2017
Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/3465 Esas 2017/4508 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, icra takibinde istenen takip konusu asıl alacağın ve işlemiş faizin bir kısmı yönünden borçlu olunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebine karşı dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ve borçlunun borçsuz olduğu miktar üzerinden %20 oranında kötüniyet tazminatı ödenmesine hükmetmiştir. Ancak, davalının kötüniyetli olmadığı kanıtlanmadığı için tazminat talebi reddedilmelidir. Karar, bu nedenle değiştirilerek onanmıştır. Bu durumda, İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi uyarınca menfi tespit davalarında borçlunun tazminat talebi için takibin haksız ve kötüniyetli olması zorunlu olduğunu belirtilmektedir.
15. Hukuk Dairesi 2016/3465 E. , 2017/4508 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Ticaret Mahkemesi Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağa ilişkin yapılan icra takibinde istenen takip konusu asıl alacağın ve işlemiş faizin bir kısmı yönünden borçlu olunmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatı talebine ilişkin olup, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafından süresi içinde temyiz olunmuştur. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-İcra İflas Kanunu 72. maddesine göre menfi tespit davalarında borçlu yararına tazminata hükmedilebilmesi için borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötüniyetli olması zorunludur. Mahkemece, borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar yönünden takibin haksız ve kötüniyetli olduğu benimsenerek kabul edilen miktar üzerinden hesaplanacak %20 oranında kötüniyet tazminatının İİK"nın 72/5. maddesine göre davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir. Somut olayda davacı davasında haklı çıkmış olsa da davalının kötüniyetli olduğu kanıtlanmadığından, şartları oluşmayan tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’nın 438/VII. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur. SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz istemlerinin reddine, 2. bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktar yönünden takibin haksız ve kötüniyetli olduğu anlaşılmakla kabul edilen miktar üzerinden hesaplanacak %20 oranında kötüniyet tazminatının İİK"nın 72/5. maddesine göre davalıdan alınıp davacıya verilmesine" cümlesinin karar metninden çıkartılarak yerine “şartları oluşmadığından davacının tazminat isteminin reddine” cümlesinin yazılmasına, kararın değiştirilmiş bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.