12. Ceza Dairesi 2014/3495 E. , 2014/17330 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : 3.576,98 TL maddi ve 3.200 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi
Davacı vekilinin 10.09.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2012/228 Esas - 2012/243 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) yağma suçundan, 01.06.2011 – 04.08.2011 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 11.11.2011 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 10.09.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun vasıf, mahiyet ve niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespit edildiğinden, tebliğnamenin 2 numaralı bendinde yer alan bozma düşüncesine; 5271 sayılı CMK"nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacının tazminat talebine dayanak teşkil eden İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2012/228 Esas - 2012/243 Karar sayılı ceza dava dosyası incelendiğinde; beraat hükmünün 11.11.2011 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme şerhli beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılmadığı, davanın ise 10.09.2012 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, beraat hükmünün kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde davanın açıldığının anlaşılması nedeniyle; tebliğnamenin 3. numaralı bendinde yer alan bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin, tazminat miktarına ve eksik incelemeye; davalı vekilinin ise, yasal faize hükmedilmesine, davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza davasının yargılaması sırasında beraat hükmü ile birlikte davacı lehine 2.200 TL vekalet ücretine de hükmedilmesine rağmen, beraat hükmünden sonraki bir tarihte tanzim edilen serbest meslek makbuzu üzerindeki miktarın da maddi zarara eklenmesi suretiyle maddi tazminatın fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden, hüküm fıkrasının 1. bendinin hükümden çıkartılarak “1-Davanın kısmen kabulü ile 1.376,98TL maddi tazminatın ve 3.200,00TL manevi tazminatın haksız tutuklama tarihi olan 01/06/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, DAVALI HAZİNEDEN ALINIP DAVACIYA VERİLMESİNE, ” bendinin eklenmesi suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 09.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.