
Esas No: 2013/13982
Karar No: 2013/15425
Karar Tarihi: 10.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/13982 Esas 2013/15425 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.05.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.12.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.
Mahkemece, ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve özellikle taraflar arasında muhdesatın aidiyeti konusunda ihtilaf bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2- Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
Somut olaya gelince, dava konusu 2083 ve 2250 parsel sayılı taşınmazlar üzerindeki yapılarla ilgili olarak mahkemece muhdesatların değeri yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmiş ise de yapılan hesap doğru değildir. Hükme esas alınan ve mahallinde icra edilen keşfe istinaden düzenlenen 19.12.2011 tarihli inşaat bilirkişi ek raporunda her iki taşınmaz üzerindeki yapıların bedelleri toplanarak elde edilen rakam ile 2083 ve 2250 parsel sayılı taşınmazların zemin değerleri toplanarak elde edilen rakam üzerinden yüzdelik oran hesaplanmıştır. Ancak bu taşınmazların arazi değerleri, muhdesatların değerleri ve malikleri farklıdır. 2083 ve 2250 parsel sayılı taşınmazlar üzerlerindeki muhdesatların ve arzın değerlerinin dava tarihi itibari ile ayrı ayrı tespit edilmesi ve belirlenecek değer üzerinden herbir taşınmaz için yüzdelik oranın hesaplanması gerekirken hatalı hesaplama ile bulunan toplam oran esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1). bentte açıklanan nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, (2). bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.