11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/8077 Karar No: 2019/1184 Karar Tarihi: 07.02.2019
Vergi Usul Kanununa muhalefet - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/8077 Esas 2019/1184 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen bir duruşmada sanığın Vergi Usul Kanununa muhalefet suçundan mahkum olmasına karar verildi. Sanığın sahte fatura kullandığı iddialarının gerçeği yansıtmadığına dair savunmalarına karşın, olayın aydınlatılması için vergi inceleme raporları ve faturaları düzenleyen şirketler ile ilgili dava davalarının incelenmesi gerektiği belirtildi. Mahkemenin yeterli soruşturma yapmadan mahkumiyet kararı verdiği gerekçesiyle sanığın temyiz talebi kabul edildi ve karar bozuldu. TCK'nın 43. maddesi ve 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan hakların uygulanması konularında da detaylı açıklamalar yapıldı.
11. Ceza Dairesi 2016/8077 E. , 2019/1184 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet
Sanık hakkında 2010 takvim yılında sahte fatura kullanma suçlarından verilen mahkûmiyet hükmüne yönelik sanığın temyiz talebinin incelemesi: Sanığın suça konu olan faturaların gerçek bir ticari ilişkiye dayandığını savunması karşısında; suç unsurlarının ve maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, 1-a) Suçlara konu olan faturaları düzenleyen şirketler hakkında düzenlenmiş vergi inceleme raporlarının ilgili vergi dairesinden getirtilmesi, b) Aynı şirketler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması, c) Faturaları düzenleyen şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak verdiklerinin sorulması, 2- Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; a) Faturayı düzenleyen şirketlere ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; faturaları kullananlara ait yeterli mal girişi veya üretimi olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi, b) Daha sonra, faturaları düzenleyen şirketler ile kullanan şirketin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması, Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, 3- Kabule göre; a) Aynı takvim yılına ait birden fazla fatura kullanılması halinde zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği dikkate alınarak, sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin 1. fıkrasının uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükümlerin BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 07.02.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.