3. Hukuk Dairesi 2018/8090 E. , 2020/146 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davaya konu işyerlerinin davacıya 28.10.2009 tarihli kira sözleşmesi ile teslim edildiğini, davalı aleyhine kira ve yakıt alacakları için başlatılan icra takiplerinin ardından, davalının da kendileri aleyhine 2. İcra Müdürlüğünün 2014/4694 E. sayılı dosyası ile kiralanana yapılmış olan masrafların tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığını, davalının başlattığı takibin haksız ve kötüniyetli olduğunu, zira kiracı davalının sözleşme şartlarını, taşınmazların mevcut durumlarını ve özelliklerini bilerek ihaleye girdiğini ve kira akdini imzaladığını, kirasını düzenli olarak ödemeyen davalı aleyhine bu sefer Bolu 2.İcra Müdürlüğünün 2012/3083 E. sayılı icra takibinin başlatıldığını, borca itiraz eden borçlu aleyhine Bolu İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/369 E. - 2013/11 K. sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması ve tahliye davası ikame edildiğini, bu dava neticesinde itirazın kaldırılmasına, takibin devamına ve tahliyeye karar verildiğini, dava konusu hakkında bu nedenle kesin hüküm olduğunu, yine davalının taleplerinin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, Bolu 2.İcra Müdürlüğünün 2014/4694 E. sayılı dosyasında takibe konulduğu şekilde davalıya 32.561,83 TL borçlu olmadığının tespitine, takibin haksız ve kötü niyetli olarak başlatılmış olması göz önüne alınarak % 20"den az olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak taraflarına verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; gerek yasal dayanaklar gerekse yerleşik yargıtay içtihatları karşısında kiracının yapmış olduğu zorunlu ve faydalı masrafların kiralayandan talep edilebileceğini, yapmış olduğu masrafların kesinlikle zorunlu masraflar olduğunu, davalı idarenin sözleşmeye konu kiralayanı kiraya vermeden önce araba garajı olarak kullandığını, daha sonra bu yeri işyeri sıfatıyla kiraladığını, araba garajı kapsamında bulunan bir yerin dönüşümünü sağlayan masrafların kaçınılmaz olarak zorunlu masraf olduğunu, yapılan masraflar ile gayrimenkulün değerinin arttığını savunarak davanın reddine karar verilmesini, davacının takip miktarının % 20"sinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davacı/borçlunun Bolu 2. İcra Dairesinin 2014/4694 E. sayılı takip dosyasında başlatılan takipte davalı/alacaklıya 24.757,83 TL. borçlu olmadığının tespitine, kabul edilen kısım üzerinden % 20 oranı ile hesap edilen 4.951,57 TL. kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davalının icra inkar tazminatı talebi var ise de, koşulları oluşmadığından talebin reddine karar verilmiş, hüküm; taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- İİK’nun 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince davalı/alacaklının inkar tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir.
Somut olayda davalının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilemez.
Mahkemece değinilen bu yön göz ardı edilerek davalı aleyhine yazılı şekilde tazminata hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte belirtilen nedenlerle, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2.bentte belirtilen nedenle temyiz olunan hükmün ikinci fıkrasında yer alan ""Kabul edilen kısım üzerinden % 20 oranı ile hesap edilen 4.951,57 TL. kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine"" ifadesinin hükümden çıkarılarak yerine "Davacının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,"" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.