14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/11833 Karar No: 2013/15403 Karar Tarihi: 10.12.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/11833 Esas 2013/15403 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/11833 E. , 2013/15403 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, maliki olduğu 94 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığını ileri sürerek, davalıya ait 95 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile davalıya ait 95 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir. Somut olayda, davacıya ait 94 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığından mutlak geçit ihtiyacı içerisinde bulunduğu açıktır. Mahkemece, hükme esas alınan 22.03.2013 tarihli fen bilirkişi raporunun eki krokide 95 parsel sayılı taşınmazın mavi boyalı ve (A) ile işaretli bölümünden 4 metre eninde geçit kurulduğu görülmüştür. Davacıya ait taşınmaz tarla niteliğinde olduğundan Dairemizin yukarıda belirtilen ilkelerine aykırı şekilde gerekçesi de açıklanmadan 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmasına karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, hükme esas alınan 25.04.2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın metrekaresi 16 TL olarak kabul edilerek geçit bedeli hesaplanıp, bu bedel davacıya ödenmek üzere depo ettirilmiştir. Mahalli bilirkişinin katılımının sağlanmadığı keşif sırasında dinlenen davacı tanığı davalıya ait taşınmazın metrekare bedelinin 20-30 TL olabileceğini belirtmiştir. Geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri ile fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Somut uyuşmazlıkta, geçit bedeli mahalli bilirkişi beyanı alınmadan konusunda uzman olan ziraat bilirkişinin soyut değerlendirmesine itibar edilerek hesaplanmıştır. Bu nedenle, mahallinde yeniden keşif yapılarak mahalli bilirkişi beyanları dikkate alınarak belirlenecek geçit bedelini depo etmek üzere davacıya süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, yukarıda yapılan saptamalar bir yana bırakılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.