Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/8256 Esas 2013/15402 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/8256
Karar No: 2013/15402
Karar Tarihi: 10.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/8256 Esas 2013/15402 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/8256 E.  ,  2013/15402 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 30.09.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 05.11.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    _K A R A R_

    Davacı, paydaşı olduğu 96 ve 453 parsel sayılı taşınmazda dava dışı paydaşın payını 29.09.2010 tarihinde edinerek dava dışı banka yararına ipotek tesisi ettirdiğini, önalım hakkını engellemek için satış bedelinin yüksek gösterildiğini, taşınmazların gerçek değeri üzerinden önalım hakkını kullanmak istediğini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı payların ipotekle yükümlü olmaksızın adına tescilini istemiştir.
    Davalı, taşınmazlarda fiili taksim bulunduğunu; taşınmazlar bedelinin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
    Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir. Bu bedel davacı tarafından mahkeme veznesine yatırıldığında kabul kararı verilebilir. Mahkemece verilecek hüküm 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesine uygun olmalıdır. HMK’nın 297/2. maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
    Somut uyuşmazlıkta, tapu kayıtlarından dava konusu 96 parselin ... payı ile 453 parselin 11088/64064 payının davalı ...’in satış yoluyla edindiği anlaşılmaktadır. Davalının çekişme konusu payları ediniminden sonra dava dışı banka yararına ipotek tesis ettirdiği görülmektedir. Davacının önalım istemi hüküm altına alınarak, depo edilen önalım bedelinin taşınmaz üzerindeki ipotekler kalktıktan sonra davalıya ödenmesine biçiminde hüküm kurulmuştur. Mahkeme kararlarının kayıtsız ve şartsız olması, infazda hiçbir kuşku uyandırmayacak derecede açık ve kesin olması gerekir. Önalım bedelinin davalıya ödenmesinin ipoteklerin kaldırılması koşuluna bağlanması doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.