11. Hukuk Dairesi 2020/1115 E. , 2020/5139 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 24.04.2019 tarih ve 2015/75-2019/393 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili ve katılma yoluyla davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkillerinin babası ve eşi olan Naci Uzuner"in 12.06.2006 tarihinde işlettiği lokantadaki Aygaz marka tüpün patlaması sonucu yaralanarak 16.06.2006 tarihinde öldüğünü, bu olay nedeniyle maddi ve manevi zararlarının doğduğunu iddia ederek ölüm tarihinden itibaren işleyecek destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminatın yasal faizleriyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili Altınboğa Gaz Aletleri Makine San. Tic. Ltd. Şti. yönünden kapatılan İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 15.07.2014 tarih ve 2014/92 Esas, 2014-176 Karar sayılı dosyadan tefriki kararıyla devam olunan davada müvekkiline atfedilecek kusurun bulunmadığını ve davanın zamanaşımına uğradığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, yapılan yargılamaya, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; 15.01.2019 tarihli oturumda davacı vekilinin davayı takip etmemesi nedeni ile HMK."nın 150. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırıldığı ve 3 aylık yasal süre içinde de yenilenmediği gerekçesiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Karar davalı vekili ve davacı vekilince katılma yoluyla temyiz yoluna başvurmuşlardır.
1- Davacı vekilinin katılma suretiyle temyiz isteminin incelenmesinde, mahkeme ilamı, hükmü temyiz eden davacı vekiline 13.11.2019 günü, davalı vekilinin temyiz başvuru dilekçesi ise 03.12.2019 tarihinde tebliğ edilmiş ve hüküm davacı vekili tarafından HUMK 433 ncü maddesinde öngörülen katılma yoluyla temyiz süresi geçirildikten sonra 16.12.2019 tarihinde temyiz edilmiştir. 01.03.1990 gün ve 3-4 sayılı Yargıtay İçtihatları Birleştirme Kararı’nda süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında yerel mahkeme bir karar verilebileceği gibi, Yargıtayca da bir karar verilebileceği öngörüldüğünden HUMK 432/4 nci maddesi uyarınca davacı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin temyiz itirazının incelenmesine gelince; mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasına karşın, yargılamada vekille temsil edilen davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7. maddesi gereğince vekalet ücreti takdiri gerekirken, gerekçesi de gösterilmeksizin, bu yolda hüküm kurulmaması doğru olmayıp, davalı vekilinin bu yöne ilişen temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulması gerekiyor ise de, anılan eksiklik yeniden yargılamayı gerektirmediğinden yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasının aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin katılma yoluyla temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile yerel mahkeme kararının hüküm fıkrasına 6. bent olarak “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürükte bulunan AAÜT"nin 7. maddesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün bu şekliyle davalı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 17.11.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.