16. Hukuk Dairesi 2021/2001 E. , 2021/4230 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın onanmasına ilişkin yukarıda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ... ..., ... İlçesi, ... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1969 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, irsen intikal, taksim, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmış; Hazine vekili ise davanın reddi ile taşınmaz bölümünün Hazine adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının davasının reddine; Hazinenin davasının kabulüne, 24.10.2014 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide sınırları gösterilen 8.689,22 metrekarelik taşınmaz bölümünün tarla vasfıyla davalı Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 01.12.2020 tarih, 20202/2170-5971 Esas ve Karar sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verilmiş, onama ilamına karşı karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Mahkemece, taşınmazın öncesinin sel yatağı olduğu, dere yatağının DSİ tarafından 1995 yılında ıslah edildiği, zilyetliğin ancak bu tarihten sonra başlayacağı, davanın açıldığı 2012 tarihine kadar 20 yıllık zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Dosya arasında bunan çevre taşınmazlarla birlikte gösterir geniş harita ve DSİ tarafından gönderilen ıslah projesine ait harita bir bütün olarak incelendiğinde ıslah edilen derenin kuzey yönde bulunduğu ve dere ile çekişmeli taşınmaz arasında kadastro sırasında tespit ve tescil edilen çok sayıda taşınmaz olduğu, diğer yönlerinde de kadastro parsellerinin bulunduğuna ve bu haritalara göre uzak mesafede bulunan derenin aşırı yağışlar nedeniyle zaman zaman taşmasının jeolog bilirkişiden rapor alınmaksızın ve öncesinin dere yatağı olup olmadığını, imar ihyanın ne zaman başladığı ve tamamlandığının belirlenmesi açısından hava fotoğrafları üzerinde inceleme yaptırılmaksızın taşınmazın derenin ıslah çalışmasının yapıldığı tarihe kadar aktif dere yatağı kapsamında kaldığının kabulü mümkün değildir.
Diğer yandan davanın, TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkin olduğu, TMK"nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda Hazine ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine husumetin birlikte yöneltilmesi zorunlu bulunduğu, davanın, Hazine ve Honaz Belediye Başkanlığına husumet yöneltilerek açılmış ise de karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince çekişmeli taşınmaz bölümünün bulunduğu ... Büyükşehir Belediyesi’nin sınırları il mülki sınırları olarak belirlendiğinden, davada ilgili kamu tüzel kişisi olarak yasal hasım konumunda bulunan ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın da davada yer alması gerektiği Mahkemece gözden kaçırılmıştır. Bu nedenle davada taraf teşkilinin sağlandığından söz edilemez.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacıya, yasal hasım konumundaki ... Büyükşehir Belediye Başkanlığını davaya dahil ederek taraf teşkilini sağlaması hususunda süre ve imkan tanınmalı, bu şekilde taraf koşulunun sağlanması halinde dahili davalıdan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı ve ayrıca çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı sorulmalı, dava tarihinden geriye doğru bölgeye ait tüm stereoskopik hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları getirtilmeli ve bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve jeoloğ bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşif sırasında dinlenilecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmaz bölümünün, imar-ihya edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisi kurulundan, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını, bitki örtüsünü, zirai durumunu, çevresinde bulunan kadastro sonucu kişiler adına tescil edildiği anlaşılan taşınmazlar ile arasında bir fark bulunup bulunmadığı, imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı, tarihi bildirir, kullanım durumunu kesin olarak belirleyen, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, sınırındaki tescil harici taşınmazlarla mukayese edilecek şekilde fotoğraflarla desteklenmiş ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlemeleri istenilmeli; jeoloğ bilirkişisindan taşınmazın öncesinin aktif dere/çay yatağı olup olmadığı, öyle ise ne zaman derenin aktif yatağından kurtulduğu, çevresinde bulunan kişiler adına kayıtlı taşınmzalar ile arasında çay yatağında kalıp kalmadıkları noktasında fark bulunup bulunmadığı hususlarında fotograflarla desteklenmiş rapor istenilmeli, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden getirtilen tüm stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümünün öncesinde dere/çay yatağı olup olmadığı, sınırlarını ve niteliğini, taşınmaz bölümü üzerinde imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıcını şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı, sunulan raporda çekişmeli taşınmaz bölümünün uydu fotoğrafları üzerinde yakın çevresindeki ve yakınında bulunan dere ile birlikte ki konumu gösterilmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak hüküm tesis edilmesi isabetsiz olduğu gibi davanın TMK’nın 713. maddesine dayalı olarak imar ihya nedenine dayalı tescil isetmine ilişkin olduğu halde, usul ekonomisine aykırı olacak şekilde keşfe mülk bilirkişinin de dahil edilmesi dahi isabetsiz olup hükmün bu nedenle bozulması gerekirken sehven onanmış olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 01.12.2020 tarih, 20202/2170-5971 Esas-Karar sayılı onama ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan karar düzeltme harcının talep halinde düzeltme isteminde bulunanlara iadesine, 29.04.2021 gününde oybirliği ile karar verildi.