Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/670
Karar No: 2021/2535
Karar Tarihi: 01.11.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/670 Esas 2021/2535 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/670 E.  ,  2021/2535 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Sapanca Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.02.2013-15.02.2013 tarihlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat, birleştirilen davada muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 28.03.2019 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi taraf vekillerince talep edilmiştir. Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince davacı-birleştirilen davada davacı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, birleştirilen davalı ... vekilinin istinaf başvurunun reddi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen kararın birleştirilen davada davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    KARAR

    Asıl dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, 2. kademede tazminat; birleştirilen dava muvazaa iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı - birleştirilen davacı vekili, asıl davada taraflar arasında kayım hısımlığının bulunduğunu, müvekkilinin borçları nedeniyle Sakarya ili, Sapanca ilçesi, 2267 parsel sayılı taşınmazda kain 1 bağımsız bölüm numaralı dublex meskeni daha sonra geri verileceği inancıyla resmi senette satış göstermek suretiyle davalıya temlik ettiğini, davalı adına banka kredisi kullanıldığını, kredi taksitlerinin davacı tarafından ödendiğini; davacının, davalının kız kardeşi olan eşi aleyhine boşanma davası açması üzerine davalının dava konusu taşınmazı satmaya çalıştığını belirterek tapu iptali ve tescil, 2. kademede davacı tarafından ödenen banka kredisinin şimdilik 50.000,00TL"sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, birleştirilen davada ise asıl davanın açılış tarihi olan 05.02.2013 tarihinden 3 gün sonra dava konusu taşınmazın davalı tarafından birleştirilen davalıya temlikinin muvazaalı olduğu iddiası ile birleştirilen davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, iddiaların gerçek dışı olduğunu, inançlı işlemin dayanağı olan yazılı delil bulunmadığını, satış bedelinin davacıya ödendiğini, dava konusu taşınmazı 08.03.2013 tarihinde sattığını, davacının eldeki davayı açmaktaki amacının müvekkilinin kız kardeşini hızlı bir şekilde boşanmaya ikna etmek olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Birleştirilen davalı vekili, dava konusu taşınmazın müvekkiline satışında muvazaa bulunmadığını, satış bedelinin ödendiğini, davalılar arasında sadece ticari ilişki bulunduğunu, akrabalık veya yakın arkadaşlık bulunmadığını, dava konusu taşınmazın müvekkilinin beğendiği bir sitede olduğu için satın alındığını, birleştirilen davalının iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen karara karşı taraf vekillerince istinaf isteminde bulunulması üzerine Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 24.09.2019 tarihli ve 2019/640 Esas, 2019/711 sayılı Kararı ile birleştirilen davalı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne ve davacı - birleştirilen davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak yeniden hüküm tesisi ile asıl davada karar verilmesine yer olmadığına, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararını birleştirilen davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, usulüne uygun olarak yetki belgesi ile duruşmaya katılan birleştirilen davalı vekili Avukat ..."ın elektronik posta hesabına 25.09.2019 tarihinde yerleştirilmiş, 30.09.2019 tarihinde okundu sayılmıştır. Adı geçen vekil 27.09.2019 havale tarihli dilekçesiyle Av. ..."ın düzenlediği yetki belgesi ile eldeki dava dosyasını takip ettiğini, gördüğü lüzum üzerine vekil kaydının UYAP"tan ve dava dosyasından silinmesini, Bölge Adliye Mahkemesi kararının dosyaya iadesi ile kararın ilgililerine tebliğ edilmesini istemiştir.
    Bunun üzerine, mahkemece, vekaletname ile davayı takip eden birleştirilen davalı vekili Av. ..."a 05.10.2018 tarihinde Sakarya Bölge Adliye Mahkemesinin kararı tebliğ edilmiş, birleştirilen davalı vekili de 18.10.2019 tarihinde temyiz talebinde bulunmuş, temyiz incelemesi yapılmak üzere dosya Dairemize gönderilmiştir.
    Vekaletname ile davayı takip eden Av. ..."ın Üsküdar 16. Noterliğinin 04.01.2011 tarihli ve 382 yevmiye sayılı vekaletnamesinde tevkil yetkisinin bulunduğu, 24.02.2014 tarihli yetki belgesi ile Av. ..."ı yetkili kıldığı, yetki belgesinin kapsamının mübrez vekaletname olduğu görülmüştür.
    1136 sayılı Avukatlık Kanununun 56/5. fıkrasında, avukatların veya avukatlık ortaklığının başkasını tevkil etme yetkisini haiz oldukları bütün vekâletnamelerini kapsayacak şekilde bir başka avukata veya avukatlık ortaklığına vekâletname yerine geçen yetki belgesi verebileceği ve bu yetki belgesinin vekâletname hükmünde olduğu belirtilmiş, yine aynı yasanın "Avukatın vekaletten çekilmesi" başlıklı 41/1. fıkrasında, belli bir işi takipten veya savunmadan isteği ile çekilen avukatın o işe ait vekalet görevi, durumu müvekkiline tebliğinden itibaren onbeş gün süre ile devam edeceği düzenlenmiştir.
    Diğer taraftan 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 11/1. fıkrası;
    “Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Vekil birden çok ise bunlardan birine tebligat yapılması yeterlidir. Eğer tebligat birden fazla vekile yapılmış ise, bunlardan ilkine yapılan tebliğ tarihi asıl tebliğ tarihi sayılır. Ancak, Ceza Muhakemeleri Usulu Kanununun, kararların sanıklara tebliğ edilmelerine ilişkin hükümleri saklıdır…” şeklinde düzenlenmiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, mahkeme hükmü birleştirilen davalı vekili Avukat ..."a 30.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi 6100 sayılı HMK"nın 361/1. fıkrasında öngörülen 2 haftalık yasal süre geçirildikten sonra 18.10.2019 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 1989/3 Esas 1990/4 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay"ca da temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, birleştirilen davalı vekilinin temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 01.11.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi