Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5190
Karar No: 2022/439
Karar Tarihi: 26.01.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/5190 Esas 2022/439 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/5190 E.  ,  2022/439 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : İZMİR 7. TÜKETİCİ MAHKEMESİ
    Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacılar, avukatlık bürosunda ortak olarak çalışmakta olduklarını, davalının babası muris... ile avukatlık ücret sözleşmesi yaptıklarını ve kendilerine vekalet verildiğini, davalar devam ederken muris...'ın vefat ettiğini, geride mirasçısı davalının kaldığını, görülmekte olan davalarla ilgili davalı ile de avukatlık ücret sözleşmesi yaptıklarını, kendilerine vekalet verildiğini, sözleşme konusu davaların takip edildiğini, bu nedenle davalının hem mirasçı olarak hem de kendi imzaladığı sözleşme nedeniyle ödenmeyen avukatlık ücretinden sorumlu olduğundan bahisle tahsilini talep ve dava etmişlerdir.
    Davalı, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi'nin 2020/645 Esas 2021/713 Karar sayılı kararı ile davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, bu kez davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
    1-Dava, vekalet ücretinin tahsiline ilişkindir. Davacılar ile davalının murisi... arasında yapılan 28/03/2016 tarihli Avukatlık Ücret Sözleşmesine göre izaleyi şuyu davasının dava takip yetkisi davacı avukatlara verilmiştir. 12.11.2016 tarihinde muris
    ...'in vefat ettiği ve geride mirasçılık belgesine göre tek mirasçı olarak davalının kaldığı anlaşılmaktadır. 22.11.2016 tarihinde davalı tarafından davacı avukatlara vekaletname verilmiş ve murisin sözleşme gereği takip edilen izaleyi şuyu davası, sözleşme dışı da takip edilen ön alım ve alacak davalarıyla ilgili olarak davacılarla aynı tarihte avukatlık ücret sözleşmesi yapılmıştır. 05.12.2016 tarihinde, davalı ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesinin altına beyan olarak; sözleşmenin feshedildiği, tarafların birbirinden herhangi bir hak ve alacak talep edemeyecekleri yazılıp, taraflarca imzalanmış ve imzası da inkar edilmemiştir. Mahkemece davacılar ile yapılan her iki sözleşmenin de birbirinden bağımsız düşünülemeyeceği ve 05.12.2016 tarihli ibra belgesi gereği yapılan ödemenin her iki sözleşmeyi de kapsadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; davacılar ve davadışı muris ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesi sadece izaleyi şuyu davasını kapsarken, davalı ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesi ise izaleyi şuyu, ön alım ve alacak davalarını kapsamaktadır. Ayrıca davalı ile yapılan sözleşmede, davadışı muris ile yapılan sözleşmenin devamı olduğuna dair bir ibare bulunmadığı da dosya kapsamından anlaşılmıştır. 06/01/2016 tarihinde de davalı tarafından davacılar azil edilmiştir. O halde, her iki ücret sözleşmesi birbirinden bağımsız olup, vekalet ücretine hak kazanılıp kazanılmadığı noktasında ayrı ayrı değerlendirme yapılmalıdır.
    Avukatlık Kanununun 164/4. madde ve fıkrasına göre; “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde, değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilamın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir” düzenlemesi mevcuttur. Bu oran belirlenirken davalının sarf ettiği emek ve mesai ile dava ve takibin ve uyuşmazlığın niteliği gözardı edilmemelidir.
    Davadışı muris ... ile yapılan avukatlık ücret sözleşmesi gereği izaleyi şuyu davasından sözleşme hükümlerine göre, diğer ön alım ve alacak davası için aralarında yazılı bir ücret sözleşmesi bulunmadığından Avukatlık Kanunu 164/4. madde ve fıkrasına göre davalının, davacının mirasçısı olması sıfatıyla sorumlu olması gerkmektedir. Davacılar ile davalı arasında imzalanan 22.11.2016 tarihli avukatlık ücret sözleşmesinin sonuna el yazısıyla yazılan ibra beyanına göre, takip edilen davalarla ilgili herhangi bir hak ve alacak bulunmadığı belirtilmiş yani ödeme yapılmıştır.İbra belgesinde "işbu sözleşme" denilerek sadece ibranın davalı ile davacılar arasında yapılan sözleşme gereği takip edilen davalarla ilgili olduğu da belirtilmiştir. O halde, avukatlık ücret sözleşmelerinin birbirinden bağımsız olduğu, 22.11.2016 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi gereği ödemenin yapıldığı ve tarafların ibra edildiği bu sözleşme yönünden kabul edilerek, davalının murisi ... ile davacılar arasında yapılan avukatlık ücret sözleşmesi ve verilen vekaletname gereği takip edilen davalarda davalının da muris ...'in tek mirasçısı olarak sorumlu olması gerektiğinden, mahkemece bu yönde bir araştırma yapılıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde her iki sözleşmeyi de kapsar şekilde ibranın kabul edilerek davanın tümden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca, işbu karara
    karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
    2-Bozma nedenlerine göre davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle, 6100 sayılı HMK'nın 373 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun'un 371 inci maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 26/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi