Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1809
Karar No: 2021/1478
Karar Tarihi: 08.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi 2019/1809 Esas 2021/1478 Karar Sayılı İlamı

T.C. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi....
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
21.HUKUK DAİRESİ
....

TÜRK MİLLETİ ADINA
KARAR

BAŞKAN : ... ...
ÜYE : ... ...
ÜYE : ... ...
KATİP : ... ...
İNCELENEN DOSYANIN
MAHKEMESİ : ANKARA 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/02/2019
NUMARASI ....
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/12/2021

Taraflar arasındaki tazminat istemine ilişkin davanın yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükme karşı davacı vekilince süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın müvekkili şirket çalışanının sevk ve idaresinde iken önünde duran aracı fark etmesi üzerine duramayacağını analayınca orta refüje çarptığını, çarpmadan sonra araç sürücüsünün araçtan inip aracı kontrol ettiğini, araçta hasar olmadığını ve ve araçtan herhangi bir uyarı almadığı için yoluna devam ettiğini ve 10-15 metre gittikten sonra aracın yağ basınç uyarısı vermesiyle aracın çalışmasını durdurduğunu, davalı sigorta şirketinin başvurularına rağmen dava konusu kaza nedeniyle motorda oluşan hasarı ödemediğini, davacının 18.478,99 TL motor hasarını kendisini ödemek zorunda kaldığını ve aracın tamir süresince başka bir araç kiralamak zorunda kaldığını, kiralama nedeniyle 1.424,70 TL ödeme yaptıklarını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL hasar bedeli ve 100,00 TL araç kiralama bedeli olmak üzere toplam 5.100,00 TL'nin avans faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini, davacının aracında meydana gelen motor arızasının araç sürücüsünün aracın hasarlanmasına rağmen çalıştırmaya devam etmesi nedeniyle meydana geldiğini, davacının araç kiralama talebinin poliçe teminatında olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece; davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı olan davacıya ait aracın 08/11/2016 tarihinde karıştığı tek taraflı kaza sonucunda, aracın refüje çıkıp inmesi sonucu, karter kısmının arızalandığı, bu hasar nedeniyle oluşan hasar bedelinin davalı tarafça davacıya ödendiği konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı taraf davacının aracında meydana gelen motor arızasının ve ikame araç kiralama bedelinin poliçe teminatında olup olmadığı hususlarından kaynaklandığı, davacı taraf araçta meydana gelen motor hasarının poliçe teminatında olduğu iddia olunarak işbu dava açılmışsa da davalı tarafça alınan bilirkişi raporu ve mahkemece alınan bilirkişi raporunda da anlaşılacağı üzere motor hasarının kaza meydana geldikten sonra aracın hareket ettirilmesi nedeniyle motorun yatak sarması suretiyle oluştuğu, zira tanık beyanında kazadan sonra araçta herhangi bir uyarı lambasının yanmadığı, hareket ettirtikten sonra yağ lambasının yandığının beyan edildiği, bu suretle oluşan hasarın yukarıda ayrıntısına yer verilen..... uyarınca teminat kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu,
Davalı nezdinde kasko sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan aracın müvekkili şirket çalışanının sevk ve idaresinde iken önünde duran aracı fark etmesi üzerine duramayacağını anlayınca orta refüje çarptığını, çarpmadan sonra araç sürücüsünün araçtan inip aracı kontrol ettiğini, araçta hasar olmadığını ve ve araçtan herhangi bir uyarı almadığı için yoluna devam ettiğini ve 10-15 metre gittikten sonra aracın yağ basınç uyarısı vermesiyle aracın çalışmasını durdurduğunu,
Müvekkili şirket çalışanının kendisinden beklenen özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini, hayatın olağan akışı içerisinde daha yüksek bir özen yükümlülüğü aramanın ve sürücüden aracın motorunda ortaya çıkan aksaklığı tespit etmesini beklemenin doğru olmayacağını, kaldı ki sürücü ...'ın 2002 yılından beri araç kullanmakta olup deneyimli bir sürücü olduğunu,
Bilirkişinin makine mühendisi olup, sigortacılık hususunda rapor düzenlemesinin mümkün bulunmadığını, bilirkişiden, motor arızasının kaza ile ilgili olup olmadığı yönünde bir rapor düzenlenmesinin istendiğini, ancak bilirkişinin raporunda kusur incelemesi de yaptığını, eksik inceleme ve hatalı değerlendirmelerle hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak davanın reddine karar verildiğini,
Oluşan zararın kasko poliçesi kapsamında olduğunu, müvekkili şirket çalışanının ihbar külfetini ve diğer yükümlülüklerini yerine getirdiğini, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ
Dava; kasko sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK'nın 355.maddesi gereğince, istinaf incelemesinin istinafa gelen tarafın sıfatı ile istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususu gözetilerek ilk derece mahkemesinin taraflar arasındaki ihtilafta görevli mahkeme oluşu ve eldeki davada kesin yetki kuralına da aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla işin esasına girilerek yapılan incelemede;
Makine Mühendisi ...'tan alınan raporda özetle; dava konusu kaza sonucu aracın refüje çıkıp inme sırasında karterinden arızalandığı, bir süre yola devam etmekle motor yağının eksilmesinden dolayı motorun yatak sardığı, böylece arızanın iki aşamalı olarak meydana geldiği, çarpma sonucu aracın karter kısmında oluşan hasar miktarının KDV dahil 3.618,04 TL olduğu, motorun yatak sarmasıyla oluşan hasarın KDV dahil 19.239,65 TL, araç mahrumiyeti zararının 900 TL olduğu bildirilmiştir.
23/01/2017 tarihli... alınan kesin ekspertiz raporunda özetle; ....plakalı aracın sürücüsünün beyanına göre kazadan sonra aracın 400-600 metre sonra yağ basıncı ikaz ışığının uyarı verdiğinin belirtildiğini, yapılan kontrollerde motor ana yatak, krank mili, biyel yatakları, egzoz sibopları, emme sibopları, piston, kasnak ve dişlilerde hasar oluştuğunun tespit edildiğini, aracın motor hasarı talebi üzerine ikinci hasar başlığı adı altında yazıldığını, araçtaki toplam hasarın yedek parça , işçilik ve KDV dahil 22.097,02 TL olduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTK'nun 1429. maddesi hükmüne göre, sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarın ve bunların hukuken sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararların tazmin ile yükümlü olduğu, sigorta ettirenin, sigortalı ve tazminat ödenmesini sağlamak amacı ile bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişilerin, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları takdirde, sigortacının tazminat borcundan kurtulacağı ve aldığı primleri geri vermeyeceği, anılan yasanın 1448.maddesinde ise, sigorta ettirenin rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda zararın önlenmesi ve azaltılması ve engel olunması için imkanlar dahilinde önlemler almakla yükümlü olacağı ve bu yükümlülüğe aykırılığın sigortacının aleyhine bir durum yaratmış ise kusurun ağırlığına göre tazminattan bir indirim yapılacağı düzenlenmiştir.
Somut olaya gelince, davacıya ait aracın .... ile davalı sigorta şirketi nezdinde poliçesinin bulunduğu davaya konu hasarın da poliçe vadesi içerisinde meydana geldiği ve davacı yanca araçtaki hasar bedeli ile araç mahrumiyetinin tahsiline yönelik olarak işbu dava açılmıştır.
Kasko sigorta poliçesi ile gerek hareket, gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile 3.kişilerin kötü niyet ve muziplikle yaptıkları hareketler aracın yanması çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararları teminat altına alınmaktadır.
Kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalı bulunan ... plakalı aracın sürücüsü ...; "08/11/2016 tarihinde kaza mahalline doğru seyir halinde iken yüksek bir tümseği geç fark ettiğini, önündeki aracın da hızlı bir şekilde durmaya başladığını, ani fren yaptığını ve orta refüje çıkıp indiğini, kasis sonrası durup aracı kontrol ettiğini, herhangi bir hasar görmediğinden stop bile etmemiş araçla yola devam ettiğini, yaklaşık 400-600 metre sonra aracın yağ basınç uyarısı vermesi üzerine aracı stop ettiğini" beyan etmiş, dosya kapsamında makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda da, davacıya ait aracın 08/11/2016 günü önce orta refüje çıkıp inmesi sonucu karter kısmında arıza meydana geldiği, söz konusu arızanın birinci arıza olduğu, araç sürücüsü ...'ın aracı bulunduğu yerden 400-600 metre hareket ettirmek suretiyle motorun yatak sarmasına sebebiyet verdiği, böylece ikinci hasarın meydana geldiği, birinci hasarın sigorta şirketi tarafından davacıya ödendiği, ikinci hasarda ise, yedek parça, işçilik ve KDV dahil 19.239,65 TL olduğunun tespit edildiği, davacının da oluşan ikinci hasardan ötürü 18.478,99 TL ödemek zorunda kaldığı, bu hale göre davacıya ait aracın refüje çıkması ve inmesi sırasında karterde oluşan birinci hasar ile motorda meydana gelen ikinci hasar arasında illiyet bağının bulunduğu, söz konusu kaza nedeniyle motorda meydana gelen arızayı araç sürücüsünün bilmesinin söz konusu olamayacağı, ancak, kazadan sonra aracı hareket ettirmek suretiyle ikinci hasarın meydana gelmesine sebebiyet verdiğinden davacı araç sürücüsünün ağır kusurlu olduğu anlaşıldığından 6102 Sayılı TTK'nın 1448.maddesi gereğince davacı araç sürücüsünün zararı önleme, azaltma ve sigortacının rücu haklarını koruma yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden meydana gelen zararda Dairemizce takdiren kusurun ağırlığına göre %75 oranında indirim yapılması sonucu tespit edilen 4.619,75 TL'yi davacının talep ve dava hakkı bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulü ile 4.619,75 TL hasar bedelinin tahsili yerine ilk derece mahkemesince yerine yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 22/11/2017 tarih ve 2016/19337 Esas 2017/10866 Karar sayılı emsal içtihatı).
Öte yandan, davacı yan, dava açarken araç mahrumiyetine yönelik olarak 100,00 TL talep etmiş, ilk derece mahkemesince bu talep reddedilmiş ise de, davacıya ait araçta motor arızası meydana geldiği ve poliçede ikame araç temin klozosunun yer alması nedeniyle davacı talebinin kabulü yerine reddi kararı yerinde değil ise de bu yönde davacı yanca herhangi bir istinaf başvurusu bulunmadığından bu husus eleştirilmekle yetinilmiştir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 19/02/2018 tarih ve 2016/19583 esas 2018/1048 karar sayılı emsal içtihatı).
Tüm bu nedenlerle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
A)1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile,
Ankara 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/02/2019 tarih ve ... Karar sayılı kararının HMK'nun 353/(1)-b.2. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Davanın KISMEN KABULÜ ile,
4.619,75 TL hasarın temerrüt tarihi olan 10/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Araç mahrumiyeti talebine ilişkin ilk derece mahkemesince verilen karar istinaf edilmeden kesinleştiğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gereken 315,58 TL harçtan peşin alınan 87,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 228,48‬ TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 87,10 TL peşin harç ile TL başvurma harcı 31,40 TL olmak üzere TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan posta, tespit, bilirkişi masrafı olmak üzere toplam 895,4‬0 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı dikkate alınarak 223,85‬ TL'sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince 4.619,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden istinaf karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT'nin 13.maddesi gözetilerek 480,25 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı gider avansından kullanmayan kısmının davacıya iadesine,
C)1-Davacı tarafından istinaf başvuru harcı olarak yatırılan 44,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacının istinaf aşamasında yaptığı 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 45,50 TL istinafa dosya gönderim masrafı olmak üzere toplam 166,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından taraflar yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda uyuşmazlık konusu miktar dikkate alındığında HMK'nın 362. maddesi gereğince kesin olmak üzere, tarafların yokluğunda oy birliği ile karar verildi.08/12/2021
....
Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu hükümlerine göre UYAP sistemi üzerinden elektronik imza ile imzalanmıştır.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi