Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/17118
Karar No: 2022/6072
Karar Tarihi: 23.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/17118 Esas 2022/6072 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/17118 E.  ,  2022/6072 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Orman Şerhinin İptali

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R

    Davacı ... vekili, 25.04.2014 tarihli dava dilekçesinde, ... ili Çekmeköy ilçesi ... Mahallesinde bulunan 45 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazların müvekkili olan davacı adına kayıtlı olduğunu, ancak taşınmazların kayıtlarına ... lehine orman sınırlarında kaldığına dair şerh konulduğunu, anılan şerhlerin davacının tasarruf yetkisini kısıtladığını, bu şekilde kamulaştırmasız el atma olgusunun gerçekleştiğini öne sürerek, taşınmazların mülkiyetlerinin devri karşılığında arsa vasıflı olarak değerlerinin tespiti ile şimdilik 5.000,00 TL'nin Hazineden tahsiline karar verilmesi istemiyle dava açmış ve yargılama sırasında 23.03.2015 tarihli dilekçesiyle, HMK'nin 180. maddesi uyarınca davayı taşınmazların tapu kayıtlarındaki orman şerhlerinin terkini davası olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın ıslah doğrultusunda kabulü ile dava konusu ... ili Çekmeköy ilçesi ... Mahallesi 45 ada 13 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki "tamamı ormanda kaldı" şerhinin ve yine aynı yer 14 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki "orman sınırında kalmaktadır" şerhinin terkinine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı Hazine vekili ve davalı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, ıslah edilmiş hali ile, tapunun beyanlar hanesindeki orman şerhinin iptali istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporları uyarınca, orman sınır tutanaklarında dava konusu taşınmazların tamamının orman sınırları dışında bırakıldığının tespit edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; dava konusu 45 ada 13 ve 14 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespit tutanaklarının ve tedavüllü tapu kayıtlarının mahkemece getirtilmediği, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, 13 parselin evveliyatı olan 45 ada 3 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında kadastro uyarınca kişiler adına tespit edildiği,1993 yılında taksim sebebi ile davacı adına tescil edildiği, 837,58 m2'lik kısmının ormanda kaldığından bahisle bu kısım taşınmazdan ifraz edilerek 13 parsel olarak davacı adına 12.07.2000 tarihinde tescil edildiği, 14 parselin evveliyatı olan 45 ada 4 parsel sayılı taşınmazın 1957 yılında kadastro uyarınca kişiler adına tespit edildiği, 1993 yılında taksim sebebi ile davacı adına tescil edildiği, 1.424,01 m2'lik kısmının ormanda kaldığından bahisle bu kısım taşınmazdan ifraz edilerek 14 parsel olarak davacı adına 12.07.2000 tarihinde tescil edildiği, her iki taşınmaz üzerinde de orman sınırlarında kaldıklarına dair tarihsiz şerh bulunduğu halde şerh dayanağı belgelerin getirtilmediği, ıslah tarihinden önce değer tespiti için yapılan ilk keşif sonucu fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda, taşınmazların bulunduğu yerde ilk olarak 3116 sayılı Kanun uyarınca 1942 yılında orman tahdidinin yapıldığının, bu çalışmada taşınmazların tahdit dışında kalmasına rağmen 1975 yılında yapılan aplikasyon çalışmasında, orman tahdit sınırının takip edildiğinin belirtilmesine rağmen, orman tahdit haritasında 1122 ile 1123 OS nin yolu takip etmesi gerekirken düz hat olarak geçildiğini, bu nedenle tutanaklar ile harita arasında çelişki olduğunu beyan ettiği, ıslah dilekçesi üzerine 16.09.2015 tarihinde harita mühendisi ve orman mühendisi bilirkişi eşliğinde yapılan keşif uyarınca düzenlenen ve mahkemece hükme esas alınan müşterek bilirkişi raporunda ise önceki bilirkişi raporu ile çelişki oluşturacak şekilde 1942 yılında yapılan orman tahdit çalışmalarında dava konusu taşınmazların tamamının orman sınırları içerisinde kaldığının, 1975 yılında yapılan aplikasyon çalışmasında ise orman sınırları dışında bırakıldığının beyan edildiği, ancak taşınmazların orman kadastrosuna ve aplikasyon çalışmalarına ilişkin konumlarının çakıştırma yapılarak ayrı ayrı gösterilmediği,1942 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine, 1975 yılında yapıldığı anlaşılan aplikasyon çalışmalarına ait tutanakların tümü ile getirtilmediği, bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmediği, keşfe ziraat mühendisi götürülerek taşınmazın eylemli durumunun değerlendirilmediği anlaşılmıştır. Bu şekilde eksik inceleme ve araştırma ile karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece öncelikle, dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanakları, tedavüllü tapu kayıtları ve üzerlerindeki şerhlere ilişkin dayanak belgeler ile çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1942 yılında yapıldığı anlaşılan orman tahdidine, 1975 yılında yapıldığı anlaşılan aplikasyon işlemine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ayrı ayrı ve eksiksiz şekilde dosyaya getirtilmeli, yine yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve ... fotoğraflarının tamamı ile varsa amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ilgili yerlerden getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi bilirkişisi, bir ziraat mühendisi bilirkişisi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, orman sınır noktaları tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan ... fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, her bir çalışmaya ait değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, orman kadastrosu ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastro haritasına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde ve aynı ya da yakın orman sınır hatlarında dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilmeli; tutanaklardaki anlatımlar değerlendirilmeli; tutanaklarla tahdit haritası arasında çelişki bulunup bulunmadığı belirlenerek, çelişki bulunmakta ise çekişmeli parsel yönünden tahdit tutanakları ile haritalar arasındaki çelişki tahdit tutanaklarına değer verilmek suretiyle giderilmeli ve çekilmeli taşınmazın her bir çalışmaya göre konumu, yapılan aplikasyon ve düzeltme işlemlerinin orman kadastrosuna aykırı olamayacağı da gözetilerek duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli; getirtilen eski tarihli belgeler belgeler çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmaz, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı saptanmalı, az yukarıda bahsedilen bilirkişi raporları arasındaki çelişki kesin olarak giderilmeli ve toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiş ve bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı Hazine vekili ve davalı ... İdaresi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK' nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 23.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi