15. Hukuk Dairesi 2016/3591 E. , 2017/4502 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Ticaret Mahkemesi
Davalı-karşı davacı : ... Nakliyat İnş. Tur. İhr. Paz. A.Ş. Vek. Av. ...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı-karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Asıl dava, eser sözleşmesi kapsamında ödenmeyen iş bedelinin tahsili istemiyle, karşı dava ise cezai şart, gecikme tazminatı ve ayıp giderim bedelinin tahsili istemiyle açılmış olup, mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm, davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı-karşı davalı; davalı-karşı davacı ile aralarında bir kısım inşaat işlerinin yapımı için anlaşma bulunduğunu, yapılan işlerle ilgili düzenlenen son hakediş ile yapılan kesinti sebebiyle ödenmeyen KDV dahil 103.616,68 TL"nin tahsilini talep etmiş, davalı-karşı davacı; asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında ise; cezai şart olarak belirlenen alacağını, dairelerin geç teslimi sebebiyle ödediği kira bedelleri sebebiyle uğradığı zararı, eksik ve hatalı imalâtların giderim bedeli olmak üzere tüm zararların tazmini için şimdilik 50.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiştir.
Davacı vekilinin asıl davaya yönelik sair temyiz itirazlarının incelenmesinde; taraflar arasında eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık asıl davada bakiye iş bedelinin ödenip ödenmeyeceği konusunda toplanmaktadır. Sözleşme götürü bedel olduğundan işin de teslim edildiği anlaşıldığına göre yüklenicinin asıl davada istemiş olduğu iş bedeline hükmedilmesi gerekir.
Karşı davada ise; 1086 sayılı HUMK"nın 179/5. maddesinde dava dilekçesinde bulunması gereken unsurlar sayılırken dava dilekçesinin diğer unsurları yanında açık bir şekilde talep sonucunu da içermesi gerektiği hüküm altına alınmıştır. Nitekim 6100 sayılı HMK"nın 119/ğ maddesinde de aynı hüküm korunmuştur. Gerçekten de talep sonucu dava dilekçesinin en önemli unsurudur. Talep sonucunu içermeyen bir dilekçe dava dilekçesi olarak nitelendirilemez. Zira, mahkemelerde dava dilekçesinin talep sonucuna göre hüküm kurmak durumundadır. Bu nedenlerle dava dilekçesinin en önemli unsuru olan talep sonucu açık olmalı,hiçbir kuşkuya yer vermeyecek şekilde davacının mahkemeden hangi konuda hukuki koruma istediğini açıkça belirtmelidir. Talep sonucunun açık olmaması durumunda mahkeme, talep sonucunu 1086 sayılı HUMK"nın 75 ve 6100 sayılı HMK"nın 31. maddesinde düzenlenen hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında açıklattırmalıdır. Hakimin davayı aydınlatma ödevi hakim açısından bir yetki olduğu kadar zorunlu olarak yapılması gereken bir görev olarak yorumlanmalıdır.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu karşı davada 13.664,00 TL’nin davacı-karşı davalıdan tahsiline karar verilmiş, ancak hangi talepler yönünden hangi miktarın kabul edildiği sonuç kısmında açıklanmamıştır. 6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi gereğince “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.” Mahkemece karşı davada hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında; 50.000,00 TL’nin hangi istemlerle ilgili olduğu, davalı-karşı davacı avukatına açıklattırılıp, buna göre değerlendirme yapılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı-karşı davalı vekilinin sair itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davacı-karşı davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı-karşı davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-karşı davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 20.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.