Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/5016
Karar No: 2013/9367

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/5016 Esas 2013/9367 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacılar, bir taşınmazda hisse sahibi olduklarını fakat 26.09.2006 tarihinde orman şerhi konulduğunu tesadüfen öğrendiklerini ve taşınmazın ormanla bir ilişkisinin olmadığını belirterek kadastro mahkemesinde dava açtılar. Mahkeme davanın askı ilan süresinden sonra açıldığı için görevsizlik kararı ile dosyayı genel yetkili mahkemeye gönderdi. Aynı taşınmazda pay sahibi olan diğer davacılar da aynı taleple dava açtılar ve bu davalarda hüküm davacıların hak düşürücü süre nedeniyle reddedildi. Ancak, bu kararlar hatalıydı çünkü orman kadastrosunun ilan edildiği tarih ile dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gibi bir karar sadece yeterli inceleme ve araştırma yapıldığında verilebilir. Bu yüzden, mahkemece Orman Yönetimi davaya dahil edilmeden karar verildiği için, gözetilen hususlar eksik kaldı ve usul ve kanuna aykırı olan bir karar alındı. Bu nedenle davacıların ve davalı Hazine'nin temyiz itirazları kabul edilerek hüküm BOZULDU ve yeniden inceleme yapılması gerektiği kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu, madde 11
- 6831 sayılı Orman Kanunu, 2/B maddesi
- 6831 sayılı Orman Kan
(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2013/5016 E.  ,  2013/9367 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacılar vekili 29.12.20011 tarihli dilekçesi ile müvekilleri ... Köyü 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazda hisse sahibi olduklarını, dava konusu 112 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 26.9.2006 tarihli işlem ile orman şerhi konulduğunu tesadüfen öğrendiklerini, taşınmazın ormanla bir ilgisi olmadığını belirterek kadastro mahkemesinde açtığı davada orman sınırlamasına itiraz ile taşınmazda bulunan orman şerhinin kaldırılmasını talep etmiş, yargılama sırasında kadastro mahkemesi davanın askı ilân süresinden sonra açılmış olması nedeni ile görevsizlik kararı ile dosyayı genel yetkili mahkemeye gönderilmesine karar vermiştir.
    Birleşen 2012/488 E. sayılı dosyada ise; yine davacılar vekili aynı taşınmazda pay sahibi olduklarını ileri sürdüğü diğer davacılar açısından aynı taleple dava açmış, davaların birleştirilmesi sonucu temyize konu dosyada, mahkemece; davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman tahdidine itiraza ve çekişmeli taşınmazda bulunan orman şerhinin silinmesi istemine yöneliktir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.08.1996 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmaktadır.
    Mahkemenin, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesi gereğince, orman kadastrosunun ilân edildiği tarih ile dava tarihine kadar 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiğine yönelik kararı yerinde ise de, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde, 20.08.1996 tarihinde 6 ay süre ile ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B çalışması bulunmakta olup, mahkemece dava konusu taşınmaz başında keşif yapılmamış, bilirkişilerden dava konusu taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulamasına göre konumunu belirtir rapor almamış, taşınmazın kesinleşen orman tahdit hattı dışında kalan taşınmazlardan olduğunun saptanması durumunda taşınmaza konulan orman şerhin hataen yazılmış olduğu ve davacıların herhangi bir süreye bağlı olmadan yanlış yazılan bu şerhin silinmesini isteyebilecekleri hususu düşünülmemiştir.
    Ayrıca, davanın niteliğine göre Orman Yönetiminin davada taraf sıfatı bulunmakta olup, Orman Yönetiminin davaya dahili de sağlanmamıştır.
    O halde; mahkemece, Orman Yönetimi davaya dahil edildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman
    mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, dava konusu taşınmazın 20.08.1996 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığının saptanması halinde, orman tahdidinin kesinleşmesinden dava tarihine kadar 10 yıllık süre geçtiğinden dava hakdüşürücü süre nedeni ile reddedilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/10/2013 günü oy birliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi