Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/44340
Karar No: 2016/7754
Karar Tarihi: 31.03.2016

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2015/44340 Esas 2016/7754 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2015/44340 E.  ,  2016/7754 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi
    Dava Türü : İşe iade

    YARGITAY İLAMI

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    Davacı vekili, önce davacıya verilen sabit hattın kapatıldığını, davalı şirket tarafından açılan mail adresinin şifresinin değiştirildiğini, kullanımındaki aracın ... taşıt tanıma sistemine kapatıldığını, raporluyken işten çıkartılıp, hatanın fark edilmesi üzerine 13.09.2013 tarihinde yeniden işten çıkartıldığını, feshin haklı yada geçerli bir nedeni bulunmadığını öne sürerek feshin geçersizliğinin tespit ile davacının işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı iş akdine 22.08.2013 tarihinde son verildiğini, fesih bildiriminin davacıya tebliğ edilmek istendiğini, davacının imzadan imtina ettiğini, imtina tutanağı tutulmadığını ancak imtina etmiş olduğunun tanık beyanıyla ispatlanabileceğini, davacının hemen ertesi günden itibaren de rapor almış olması nedeniyle çıkışının yapılamadığını, davanın süresinde açılmadığını ve feshin haklı nedene dayandığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının "davacı önce raporluyken işten çıkartılıp, ardından hata fark edilerek 13.09.2013 tarihinde tekrar çıkarıldı" açıklamasıyla fesih anının yazılı fesih bildiriminin gönderildiği 13.09.2013 tarihinden önceki bir tarih olduğunu belirtmiş olduğu, davacının işverene çektiği 03.09.2013 tarihli ihtarnamede,şirket telefon hattının kapatıldığı,mail adresinin şifresinin değiştirildiği, taşıt tanıma sisteminin kapatıldığını,maaşının hala yatmadığını ve mobbinge uğradığını iddia ettiği, bu iddiaların işverenin fesih iradesini gösteren,destekleyen davranışlar olduğunu, davalı işverenin fesih iradesini iddia ettiği gibi 22.08.2013 tarihinde açıkladığı ve iş akdini bu tarihte feshettiği, davanın fesih tarihinden itibaren 1 aylık yasal süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanununun 20.maddesi uyarınca iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri süren işçinin, fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içerisinde feshin geçersizliği ve işe iade istemi ile dava açması gerekir. Bu süre hak düşürücü süre olup, resen dikkate alınması gerekir.
    İşveren fesih bildiriminde bulunmuş, ancak bunu tebliğ etmemiş olmasına rağmen, örneğin, işçi, işvereni şikayet ederek, fesih bildiriminin yapıldığı tarihi kesin olarak belirleyecek bir işlem yapmışsa, artık bu tarihin esas alınması uygun olacaktır. Bu anlamda işverenin fesih bildiriminin tebliğden imtina edildiği tutanakların tutulduğu tarih, tutanak düzenleyicilerinin doğrulaması halinde tebliğ tarihi sayılacaktır. Eylemli fesih halinde dava açma süresi, eylemli feshin yapıldığı tarihten itibaren işler. Fesih bildirimine karşı idari itiraz yolu öngören personel yönetmeliği ya da sözleşme hükümleri, dava açma süresini kesmeyeceği gibi, işçinin bu süre içinde hastalığı nedeni ile rapor alması da bu süreyi durdurmayacaktır.
    İş sözleşmesinin önel verilerek feshi halinde, dava açma süresi önelin sona ereceği tarihte değil, işverenin fesih bildirimini tebliğ ettiği tarihten başlar.
    Somut olayda, davalı işveren tarafından iş akdine 22.08.2013 tarihinde son verildiği 02.10.2013 tarihinde açılan davanın süresinde olmadığı savunulmaktadır.
    22.08.2013 tarihli fesih bildiriminde özetle, "" ....haftalık rutin olarak amirinizin talebi üzerine yapılması gereken raporlamalarda yer alması zorunlu olan her hafta gezilmesi gereken 10 yeni müşteri bilgilerine ve çalışılmaya başlanılan 2 yeni müşterinin bilgilerine yer vermediğiniz bu kısımları boş bıraktığınız ve duruma ilişkin defalarca sözlü uyarılmasının yanı sıra 16.08.2013 tarihinde savunmanız istenmiş, savunma talebini almaktan imtina ettiniz. .... üniversitesine teslim etmeniz için tarafınıza 19.08.2013 tarihinde teslim edilen faturaların zamanında ilgili üniversiteye teslim edilmediği bu nedenle şirketimizin sorun yaşayabileceği.... ..."" şeklinde yapılan açıklamaya istinaden davacının iş akdine 4857 Sayılı Yasa"nın 25/II-h maddesi gereği tek taraflı ve tazminatsız olarak haklı nedenle son verildiği belirtilmiş olup, dosya içerisinde bu bildirimin davacıya tebliğ edildiğini gösterir bir belge yada davacının tebliğ almaktan imtina ettiğine dair tutulan bir tutanak bulunmamaktadır.
    Davacı, 23.08.2013 tarihinde ve 03.09.2013 tarihinde 10"er günlük iki kez iş göremezlik raporu almıştır. 03.09.2013 tarihinde işverene Noter kanalıyla gönderdiği ihtarname ile ise aktif çalışması devam etmesine rağmen telefon hattının kullanıma kapatıldığını, e-mail adresinin şifresinin değiştirildiğini, kullandığı aracın yakıt alımında ... taşıt tanıma sistemine kapatıldığını, bütün çalışanların Ağustos ayı ücretlerinin 29.08.2013 tarihinde yatırılmasına karşın 3.9.2013 tarihi itibariyle ücretinin yatırılmadığını, iş yapabilmesinin engellenmesi adına üzerinde kurulan mobbingin sona erdirilmesini aksi halde yasal yollara başvuracağını bildirmiştir. 13.09.2013 tarihinde ise bu kez raporunun bitmesi ile iş başı yapmak üzere işyerine geldiğinde iş akdine son verildiğinin bildirilerek zimmetindeki eşyanın tesliminin istendiğini, yapılan hukuk dışı uygulamayı kabul etmediğini ve tekrar iş başı yaptırılmasını aksi halde işe iade davası açacağını belirten bir ihtarname daha göndermiştir.
    İşveren ise 13.09.2013 tarihinde noter kanalıyla gönderdiği ihtarname ile iş akdinin görevini yapmamakta ısrar etmesi nedeniyle haklı olarak 22.08.2013 tarihinde sonlandırıldığını, davacının fesih bildirimini almaktan imtina ettiğini, zimmetindeki araç ve gereci teslim etmeden işyerini terk ettiğini, 23.08.2013 tarihinde göndermiş olduğu 10 günlük rapor nedeniyle ... çıkışının yapılamadığı, telefon hattının, e-posta adresinin ve araç yakıtı alımına ilişkin ... taşıt tanıma sisteminin iyiniyetli olarak 28.08.2013 tarihine kadar açık bırakıldığını, ancak 28.08.2013 tarihinde şirkete ait bilgileri özel e-postasına gönderdiği, bu durumun iş sözleşmesine aykırılık teşkil ettiğini, davacının 02.09.2013 tarihinde sona eren raporun üzerine 03.09.2013 tarihinden itibaren yeniden 10 gün süre ile geçerli olmak üzere rapor aldığını, aynı zamanda 03.09.2013 tarihinde Noter kanalıyla mobbinge dair ihtarname gönderdiğini ancak bu ihtarnamenin gerçeği yansıtmadığını, ayak burkulmasına ilişkin rapor almasına karşın noter kanalıyla ihtar gönderebildiğini yine bu rapor doğrultusunda da ... mevzuatı uyarınca çıkış yapılamadığını, zimmetindeki eşyayı teslim etmesi istenmesine rağmen teslim etmediğini, ihtarnamenin tebliğinden itibaren zimmetindeki eşyayı teslim etmesi gerektiğini bildirilmiştir.
    Davalı tanığı ...., davacıyı haklarını vererek işten çıkarmayı istediklerini ve davacının bu öneriyi kabul ettiğini ancak abisinin avukat olduğunu ve ertesi sabahtan itibaren 10"ar günlük rapor aldığını, kendisine ulaşılamadığı için ihtarname çektiklerini ve çıkış işlemlerini yapamadıklarını ifade etmiş, diğer tanıklar fesih işleminin tarihi konusunda net bir bilgi vermemiştir.
    Davacı vekiline dava dilekçesindeki "davacı önce raporluyken işten çıkartılıp,ardından hata fark edilerek 13.09.2013 "te tekrar çıkarıldı" beyanını açıklaması için mahkemece süre verildiği, davacı vekilinin yazılı beyanında 22.08.2013 tarihini olarak belirtilen tarihte yapılan işlemin işyerindeki hukuksuzlukların göstergesi olduğunu iş akdine 13.09.2013 tarihinde son verildiğini beyan ettiği görülmektedir.
    Dosya kapsamında yapılan inceleme neticesinde, herşeyden önce işverenin davacının iş akdini raporlu iken feshetmesine engel bir durum olmadığı gibi fesih yapıldığının iddia edildiği 22.08.2013 tarihinde davacının raporlu da olmadığı, raporun başlangıç tarihinin 23.08.2013 olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, davacı ilk iş görmezlik raporunu 23.08.2013-01.09.2013 tarihleri arasındaki ( bu tarihler dahil) 10 gün için almış, sözü edilen raporda 2.9.2013 Pazartesi gününden itibaren çalışabileceği belirtilmiştir. Davacının ikinci iş göremezlik raporu ise 3.9.2013-12.09.2013 tarihleri arasındaki ( bu tarihler dahil) 10 gün içindir. Dolayısıyla davacı 02.09.2013 tarihi için raporlu olmadığı gibi, sigortalı hizmet cetveline göre davalı işverenin Ağustos ayında iş akdini feshettiğini savunmasına karşın Eylül ayı için 2 gün çalışma bildirdiği ve dosya içerisinde bulunan davalı tarafından sunulan ücret bordrosuna göre, Eylül ayı için 2 gün karşılığı da ücret ödemesi yapıldığı anlaşılmaktadır. Üstelik davalı işveren 22.08.2013 tarihinde davacının iş akdine son verdiğini beyan etmesine rağmen 28.08.2013 tarihine kadar davacının telefon hattını, ... araç tanıtma kartını açık tutmuştur. Açıklanan nedenler ile dava dilekçesindeki beyanın, davacının 13.09.2013 tarihinde davalı işveren tarafından gönderilen ihtar ile 22.08.2013 tarihinde iş akdinin feshedildiğini öğrenmiş olduğu şeklinde yorumlanması ve davanın süresinde açıldığının kabulü dosya kapsamına uygun düşecektir.
    Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurularak davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasına girilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın süresinde açılmadığından bahisle davanın reddedilmesi hatalı olup bozma nedenidir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 31.03.2016 gününde oybirliği ile KESİN olarak karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi