19. Ceza Dairesi 2018/8090 E. , 2020/2601 K.
"İçtihat Metni"
Karşılıksız çek keşide etmek suçundan sanık ..."in 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 5/1 ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 52/2. maddesi gereğince 38.590,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair İzmir 10. İcra Ceza Mahkemesinin 23/02/2018 tarihli ve 2017/690 esas, 2018/158 sayılı kararı aleyhine, Adalet Bakanlığı"nın 14.11.2018 gün ve 2018/13677 sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 19/11/2018 gün ve KYB. 2018/92479 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu.
Anılan ihbarnamede;
5941 sayılı Kanun"un "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1. maddesinin; "..yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur." ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Şikayet süresi" başlıklı 347. maddesinin "Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." şeklinde olduğu, dosya kapsamına göre çeki bankaya ibraz eden alacaklının çekin karşılıksız çıktığından dosyada örneği bulunan çek fotokopisine göre 02/05/2017 tarihinde haberdar olduğu, bu durumda şikâyet süresinin de çekin keşide tarihinden itibaren değil bu tarihten itibaren işlemeye başlayacağı, şikâyetin ise 14/08/2017 tarihinde yapılmak suretiyle, süresinde olmadığı gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla,
Gereği görüşülüp düşünüldü:
09.08.2016 tarihinde yürülüğe giren 6728 sayılı Kanunla değişik 5941 sayılı Çek Kanunu"nun "Ceza sorumluluğu, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı" başlıklı 5/1. maddesi;
"(1) (Değişik: 15/7/2016-6728/63 md.) Üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz süresi içinde ibrazında, çekle ilgili olarak “karşılıksızdır” işlemi yapılmasına sebebiyet veren kişi hakkında, hamilin şikâyeti üzerine, her bir çekle ilgili olarak, binbeşyüz güne kadar adli para cezasına hükmolunur. Ancak, hükmedilecek adli para cezası; çek bedelinin karşılıksız kalan miktarı, (10/10/2017 tarihli ve 30206 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 26/7/2017 tarihli ve E. 2016/191, K. 2017/131 sayılı Kararı ile, bu fıkranın ikinci cümlesinde bulunan “çekin üzerinde yazılı bulunan düzenleme tarihine göre kanuni ibraz tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı Kanuna göre ticari işlerde temerrüt faizi oranı üzerinden hesaplanacak faizi ile takip ve yargılama gideri toplamından” ibaresi iptal edilmiştir.) az olamaz. Mahkeme ayrıca, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına; bu yasağın bulunması hâlinde, çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağının devamına hükmeder. Yargılama sırasında da re"sen mahkeme tarafından koruma tedbiri olarak çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağına karar verilir. Çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı, çek hesabı sahibi gerçek veya tüzel kişi, bu tüzel kişi adına çek keşide edenler ve karşılıksız çekin bir sermaye şirketi adına düzenlenmesi durumunda ayrıca yönetim organı ile ticaret siciline tescil edilen şirket yetkilileri hakkında uygulanır. Koruma tedbiri olarak verilen çek düzenleme ve çek hesabı açma yasağı kararlarına karşı yapılan itirazlar bakımından 09/06/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 353 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmü uygulanır. Bu suçtan dolayı açılan davalar icra mahkemesinde görülür ve İcra ve İflas Kanununun 347, 349, 350, 351, 352 ve 353 üncü maddelerinde düzenlenen yargılama usulüne ilişkin hükümler uygulanır. Bu davalar çekin tahsil için bankaya ibraz edildiği veya çek hesabının açıldığı banka şubesinin bulunduğu yer ya da hesap sahibinin yahut şikâyetçinin yerleşim yeri mahkemesinde görülür..."
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun "Şikayet" başlıklı 347. maddesi;
"Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer." hükümlerini amirdir.
Sanık hakkında, 30.04.2017 keşide tarihli ve 40.000 TL bedelli çekin süresinde ibrazında karşılıksız çıkması nedeniyle İzmir 11. İcra Ceza Mahkemesinin 24/10/2017 tarihli ve 2017/105 esas, 2017/908 karar sayılı mahkumiyet hükmüne konu şikayetin, 5941 sayılı Çek Kanunu"nun 6728 sayılı Kanunla değişik 5/1. fıkrasında yazılı usulde belirtilen ve 2004 sayılı İİK"nın 347. maddesinde düzenlenen üç aylık hak düşürücü süre içerisinde yapılmadığı anlaşılmakla,
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden,İzmir 10. İcra Ceza Mahkemesinin 23/02/2018 tarihli ve 2017/690 esas, 2018/158 karar sayılı mahkumiyet hükmünün 5271 sayılı CMK"nin 309/4-d maddesi gereği kanun yararına BOZULMASINA, bozma gereği yeniden uygulama yapılarak kararının HÜKÜM kısmının tamamen çıkartılmasıyla, yerine;
"Sanığın üzerine atılı “karşılıksızdır işlemine sebebiyet vermek” suçunun takibi şikayete bağlı olup, ibraz ve karşılıksızdır kaşesinin vurulduğu tarihin 02.05.2017 olması karşısında; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu"nun 347. maddesinde düzenlenen” şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer” hükmü gereği şikayetçi vekilinin, suça konu olayda üç aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra 14.08.2017 tarihinde şikayette bulunması nedeniyle, ŞİKAYET HAKKININ DÜŞÜRÜLMESİNE," ibaresinin yazılmasına, 09.03.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.