(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi 2013/4512 E. , 2013/9347 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi,... Mahallesi 287 ada 1 sayılı orman parseline dahil olması gereken ve ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sıra numaralı gösterilen taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
Mahkemece, 287 ada 1 sayılı parselin orman niteliğiyle tespit edildiği belirtilerek, davacının dava açmada hukukî yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve 287 ada 1 sayılı parselin tesbit gibi orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından esas, davalı Hazine tarafından ise vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21/02/2012 tarih ve 2012/907 - 2432 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ""Mahkemece, dava dilekçesine ekli ön inceleme raporlarından davacı ... Yönetiminin esasen 287 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içerisinde irili ufaklı sekiz adet ayrı numara ile belirtilen taşınmazlara karşı dava açılmasını istediği, ancak, davacı ... Yönetimi temsilcisinin 287 ada 1 sayılı parsele karşı dava açtığını ve 287 ada 1 parselin orman olarak tespit gördüğü belirtilerek, açılan davada hukukî yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yerel mahkemenin vardığı sonuç dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesiyle ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sıra numaralarıyla gösterilen alanların orman sayılan yerlerden olduğu iddia edilmiştir. Nitekim, mahkeme gerekçesinde de davanın, esasen ekli krokide gösterilen yerlere karşı açıldığı ifade edilmiştir. Hal böyle iken, mahkeme hâkimince dava dilekçesinde ada ve parsel sayısı itibariyle maddi hatadan kaynaklanan hatalı ifadeye değer verilerek, asıl dava edilen taşınmazlar hakkında taraf teşkili sağlanmadan ve işin esasına girilmeden davanın 287 ada 1 sayılı orman parseline açıldığına dair kabulü doğru değildir.
O halde; mahkemece yapılacak iş, dava dilekçesine ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sıra numaralarıyla gösterilen taşınmazlar hakkında kısmî ilândan sonra kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ve kadastro tutanağı düzenlenmiş ise, taşınmazların ada ve parsel sayılarının kadastro müdürlüğünden sorularak tespit edilmesi ve kısmî ilândan sonra Orman Yönetiminin dava dilekçesine ekli krokide 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8 sıra numaralarıyla gösterdiği taşınmazlara karşı dava açıp açmadığı, dava açılmayan taşınmaz veya taşınmazlar bulunduğu takdirde davalı şerhi ile taşınmazların tutanak aslının dosyaya getirtilmesi, ekli krokide gösterilen taşınmazlara karşı kısmî ilân tarihinden sonra Orman Yönetimi tarafından açılmış dava var ise, dava açılan taşınmaz veya taşınmazlar yönünden şayet dosyalar derdest ise, dosyanın tefrik edilerek H.Y.U.Y."nın 45. (6100 sayılı H.M.K.’nun 166.) maddesi uyarınca kadastro davalarında, aynı parsele yönelik olarak açılan tüm davaların birlikte görülerek sonuçlandırılması gerekeceğinden, aynı parsele yönelik olarak açılan davaların birleştirilmesi ve taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilmesi, şayet aynı taşınmazlar hakkında açılan dava var ve taşınmazlar hakkında açılan davalarda karar verilmiş ve verilen kararlar kesinleşmiş olduğu tespit edilirse, bu durumda kesinleşen kararlardaki taraflara göre hükmün kesin hüküm
niteliğinde olup olmadığı değerlendirilmeli, kesin hükmün varlığı halinde aynı konuda ya da aynı konulardaki sonraki günlü uyuşmazlıkların önceki günlü kesin hükme göre çözümlenmesi zorunlu olduğu düşünülmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi "" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, 287 ada 89, 91, 99 ve 554 parsellere ilişkin davanın kesin hüküm nedeniyle reddi ile ... İlçesi, ... Mahallesi 287 ada 99 ve 554 parsel sayılı taşınmazların tespitinin iptali ile taşınmazların orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
....İlçesi, ... Mahallesi 287 ada 89 parsel sayılı taşınmazın tespitin iptali ile taşınmazın 2007/1112 E. sayılı mahkememizin dosyasında bulunan bilirkişi heyetinin 17.07.2008 tarihli müşterek raporunda (A1) ile işaretli 792,44 m² ve (A2) harfi ile işaretli 1641,64 m²"lik kısım yönünden davanın kabulü ile bu yerin orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi heyetinin 17.07.2008 tarihli müşterek raporunda (B) harfi ile işaretli 13789,42 m²"lik kısım yönünden açılan davanın REDDİ ile taşınmazın tespit gibi davalı ... oğlu 1941 doğumlu ...adına tapuya kayıt ve tesciline,
... İlçesi ...Mahallesi 287 ada 91 parsel sayılı taşınmazın tespitin iptali ile taşınmazın 2007/1111 E. sayılı mahkememizin dosyasında bulunan bilirkişi heyetinin 17.07.2008 tarihli müşterek raporunda (A1) ile işaretli 1850,90 m² ve (A2) harfi ile işaretli 446,98 m²"lik kısım yönünden davanın kabulü ile bu yerin orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, bilirkişi heyetinin 17.07.2008 tarihli müşterek raporunda (B) harfi ile işaretli 4941,17 m²"lik kısım yönünden açılan davanın reddi ile taşınmazın tespit gibi davalı... oğlu 1950 doğumlu .... adına tapuya kayıt ve tesciline,
.... İlçesi, ....Mahallesi 287 ada 1 parsel sayılı taşınmaza yönelik açılmış bir dava bulunmadığı anlaşıldığından, olağan yollardan kesinleştirildikten sonra, gerekli tescil işlemleri yapılmak üzere bu taşınmaza ilişkin tespit tutanaklarının ve eklerinin ... Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1744 sayılı Kanuna göre 20.10.1978 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Dava konusu taşınmazların bulunduğu yer orman kadastro çalışma alanı dışında olup, orman kadastrosuna tâbi tutulmamıştır.
Hükmüne uyulan bozma kararı gereğince, yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; kadastro hâkimi infazda tereddüt yaratmayacak şekilde, düzenli sicil oluşturmakla yükümlü olduğu halde, hüküm yerinde çekişmeli 287 ada 89, 91, 99 ve 554 parsel sayılı taşınmazlar hakkında başkaca dosyalarda daha önceden verilen kararlar kesinleşip hükmen tapu siciline tescil edildiklerine göre, mahkemece davanın reddi ile yetinilmesi gerekirken, mükerrer sicil oluşturacak şekilde yeniden tescil kararı verilmesi doğru değil ise de; bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
Bu nedenle; hükmün birinci bendinde ""Davacı ... İdaresi tarafından açılan davanın kesin hüküm nedeni ile REDDİNE"" cümlesinden sonra gelen ""dava konusu taşınmazların tapuya tescili gibi"" cümlesi ile sonra gelen (a), (b), (c) ve (d) fıkralarının hükümden çıkarılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24.10.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.