Esas No: 2021/11584
Karar No: 2022/6124
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/11584 Esas 2022/6124 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Alaşehir ilçesinde yapılan uygulama kadastrosu sırasında, davacı işletmenin tapuda kayıtlı bulunan taşınmazının yüzölçümünün hatalı olarak tespit edildiği iddiasıyla açılan davada, mahkeme tarafından davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı tarafın istinaf başvurusu da reddedilince, davacı vekilinin temyiz itirazları sonucunda dosya incelenmiştir. Mahkeme, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmadığı gerekçesiyle kararın bozulmasına karar vermiştir. İncelemenin yetersizliği nedeniyle, harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip uzman bilirkişi kurulu eliyle toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi de yer almaktadır. Bu maddeye göre, tapu sicilindeki bilgilerle uyuşmayan veya zemindeki gerçek durumla çelişen taşınmazlar için uygulama kadastrosu yapılabilmektedir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Uygulama Kadastrosuna İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında Alaşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
... ili Alaşehir ilçesinde 3402 sayılı Yasa'nın 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu sırasında, ... köyü çalışma alanında ve tapuda davalı Hazine ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan eski 1756 parsel sayılı 28.385 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 179 ada 8 parsel numarasıyla ve 27.295 m2 yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir.
Davacı Cena Dış Tcaret ve Tarım Ürünleri San A.Ş., tapuda adına kayıtlı bulunan Alaşehir ilçesi ... köyü eski 1305 parsel sayılı 37.320 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın, 179 ada 9 parsel numarasıyla 39.956 metrekare olarak tespit gördüğünü, ancak sınırlandırmanın hatalı olduğunu öne sürerek, eski hale getirilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu eski 1305 parselin kuzeyinde arkla ve güneyinde yol ile ara sınırının sabit sınır tipinde, batıda yol ile ara sınırın kısmen sabit kısmen geçerli sınır tipinde oluşturulduğu, doğuda davalılara ait eski 1756 parselle ara sınırın güneyden dava konusu yere kadar sabit sınır tipinde, dava konusu yerden kuzey sınırına kadar geçerli sınır tipinde oluşturulduğu, dava konusu yemekhane ve personel odası binalarının 179 ada 8 parsel sayılı taşınmaz tarafında kaldığı, devamında bulunan 179 ada 4, 5, 7 nolu parsellerin Devlet Su İşlerine ait parseller oldukları, zeminde kanal bulunmaması sebebiyle belirli sınır olmadığı, belirli sınır olmaması nedeniyle bahsedilen kısımlarda geçerli sınır tipinde yani zemin sınırı değil de kadastro paftası sınırının esas alınmasının yerinde olduğu, yenileme çalışmalarının mevzuata uygun olduğu, yenileme çalışmalarının değerlendirilmesinde yapılan işin doğruluğu açasından yüzölçümlerdeki azalma veya çoğalmanın birinci kriter olmadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; Mahkemece hükme esas alınan 02.05.2018 tarihli harita mühendisi bilirkişilerden alınan raporda, dava konusu parsellerin paftasında herhangi bir tersimat hatası bulunmadığı ancak 674 nolu parsel noktasının tersimatının yanlış yapıldığı, 175 nolu poligon noktasından 674 nolu parsel noktasına olan uzaklığın 16 metre ölçülmesine rağmen paftasına 26 metre olarak çizildiği, uygulama kadastrosu esnasından doğru tersimata göre işlem yapıldığı açıklandıktan sonra devamında da, dava konusu parsellerin ara sınırında yapılan incelemede güneyden dava konusu yere kadar kadastro paftası ile zemin ölçüleri çakışmadığı halde eskiden beri aynı kullanımın olduğu gerekçesiyle bu sınırların sabit sınır olarak değerlendirildiği bildirilmiş ise de, bu hususlar ... fotoğrafları ve diğer teknik belgelerle denetime elverişli olacak şekilde açıklanarak haritada işaretlenmemiştir.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli ... fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, dava konusu taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi teknik bilirkişinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dava konusu taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri teknik bilirkişiye işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar teknik bilirkişi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, teknik bilirkişiden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Teknik bilirkişiden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için teknik bilirkişiden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde ... fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise dava konusu taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Teknik bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için harita mühendisi ve jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu eliyle, yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak denetime elverişli rapor alınmalı ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinin 26.12.2019 tarih ve 2019/635 Esas, 2019/1345 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.