11. Ceza Dairesi Esas No: 2017/1143 Karar No: 2019/1178 Karar Tarihi: 06.02.2019
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/1143 Esas 2019/1178 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık Melih İletişim'in, katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenleyerek özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan davanın sonucunda, eksik araştırma sonucu mahkumiyetine hükmedilmiştir. Kararın kabulüne göre, sanığın suç tarihinde şikayetçi adına bilgi ve rızası dışında GSM abonelik sözleşmeleri düzenletmesi, Elektronik Haberleşme Kanunu'nun ilgili maddelerine göre suç teşkil ettiği kabul edilmiştir. Zincirleme sahtecilik eylemlerinin tek bir özel belgede sahtecilik suçunu oluşturduğu gözetilmeden sanık hakkında iki ayrı hüküm kurulması ise hatalı bulunmuştur. Kararda geçen kanunlar ise şunlardır: 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 63. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi ve 6518 sayılı Kanun'un 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu'nun 56. maddesi.
11. Ceza Dairesi 2017/1143 E. , 2019/1178 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1- Melih İletişim isimli iş yerinin yetkilisi olan sanığın, katılan adına sahte GSM abonelik sözleşmeleri düzenlemek suretiyle özel belgede sahtecilik suçunu işlediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın, ... İletişim"in alt bayii olduğunu, iş yerinin kaşesinin ... İletişim"in yetkilileri tarafından kullanılarak, suça konu GSM abonelik sözleşmelerinin düzenlediğini savunması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından, ... İletişim"in suç tarihinde yetkilisinin kim olduğu tespit edilip, sanığın savunmaları doğrultusunda ifadesine başvurulması ve gerektiğinde ... İletişim"in yetkilisi ile ilgili personelin suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek imza ve yazı örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte GSM abonelik sözleşmesi ve ekindeki belgeler üzerindeki yazı ve imzaların sanığa ve ... İletişim"in yetkilileri ile personeline aidiyeti hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması ve abonelik sözleşme kayıtlarının bilgisayar üzerinden kod numarası yazılarak oluşturulduğunun anlaşılmasına göre, dava konusu sözleşmenin hangi iş yerinde düzenlendiğinin suçun işlendiği yeri saptama bakımından önem arz ettiği gözetilerek, Turkcell İletişim Hizmetleri A.Ş."den bilgi işlem kayıtlarına göre sözleşmenin hangi bayiye ait bilgisayarda yapılmış olduğunun mevcut log kayıtlarından anlaşılması mümkün ise bunun tespit edilmesi istenerek, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde mahkumiyetine hükmolunması, 2- Kabule göre de; a) Sanığın suç tarihinde şikayetçiye ait kimlik bilgilerini kullanarak, bilgi ve rızası dışında adına GSM telefon hattı abonelik sözleşmeleri düzenlettirmesi şeklinde gerçekleşen olayda; karar tarihinden önce 19.02.2014 tarih ve 28918 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 6518 sayılı Kanunun 104 ve 105. maddeleri ile değişik 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 63. maddesinin 10. fıkrası ile yaptırıma bağlanan 56. maddesinin 4. fıkrasındaki "Kişinin bilgisi ve rızası dışında işletmeci veya adına iş yapan temsilcisi tarafından abonelik tesisi, işlemi veya elektronik kimlik bilgisini haiz cihazların kayıt işlemi yapılamaz ve yaptırılamaz, bu amaçla gerçeğe aykırı evrak düzenlenemez, evrakta değişiklik yapılamaz ve bunlar kullanılamaz" ve 5. fıkrasındaki "Gerçeğe aykırı evrak düzenlemek veya değiştirmek suretiyle kişinin bilgi ve rızası dışında tesis edilmiş olan abonelikler kullanılamaz" hükmü karşısında, özel hüküm niteliğinde bulunan ve lehe olan 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu"nun 56. maddesindeki düzenleme de gözetilerek, sanığa ön ödeme önerisinde bulunulması suretiyle sonucuna göre hüküm kurulması zorunluluğu, b) Sanığın sabit olan sahtecilik eylemlerinin, zincirleme şekilde tek bir özel belgede sahtecilik suçunu oluşturacağı gözetilmeden sanık hakkında yazılı şekilde iki ayrı hüküm kurularak fazla ceza tayini, c) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz nedenleri bu nedenleri yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.