23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/2859 Karar No: 2019/5027 Karar Tarihi: 28.11.2019
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/2859 Esas 2019/5027 Karar Sayılı İlamı
23. Hukuk Dairesi 2019/2859 E. , 2019/5027 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın karar verilmesine yer olmadığına yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, davalının davacı kooperatifin üyesi olduğunu, davalının birikmiş aidat borcunu ödemediği için davalı hakkında başlattıkları icra takibinin davalının haksız itirazı üzerine durdurulduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatının davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacı tarafından talep edilen miktar kadar aidat borçları olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesi Başkanlığının 22/07/2009 tarihli kararı ile davaya konu alacağın varlığının esası itibarı ile kooperatif eski başkanı ..."un sanık olarak yargılandığı, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/257 Esas sayılı dava dosyasında verilecek karara göre belirleneceği, davalının ödemelerini eski başkan ..."un hesabına yaptığı, bu kişinin de paraları kooperatif hesabına aktardığı ileri sürüldüğü için Ağır Ceza Mahkemesinde verilecek kararın davanın sonucunu doğrudan etkileyeceği, bu nedenle ceza yargılamasının sonucunun beklenmesi gerektiği belirtilerek bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda taraflar arasında 16/09/2014 tarihinde düzenlenen ödeme anlaşmasıdır başlıklı sözleşme ile davacı asıl alacağının 8.995,90 TL ve işlemiş faiz alacağının 5.000,00 TL olduğu belirlenip, sözleşme tarihinden itibaren 22 gün içerisinde ödeme yapılması durumunda tarafların ibralaşmış sayılacaklarının kararlaştırıldığı, davacı vekilinin 28/10/2016 tarihli dilekçesi ile protokolde belirtilen süre de ödemenin yapıldığı, davacı vekilinin halen faiz alacakları bulunduğunu ileri sürmesine rağmen davalının protokol ile belirlenen borcunu protokolde belirtilen süre içerisinde ödemiş olması nedeni ile tarafların birbirlerini ibra ettikleri, bu hali ile davanın konusu kalmadığı, ibranın yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden de sonuç doğurucu nitelikte olduğu gerekçesiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, alınması gereken harç peşin yatırıldığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.