13. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/11648 Karar No: 2012/2927
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2011/11648 Esas 2012/2927 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/11648 E. , 2012/2927 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı, davalı ile konut kredisi sözleşmesi imzaladığını, 5582 Sayılı Kanuna göre BSMV ve KKDF"den muaf olmasına rağmen bankanın kendisinden BSMV ve KKDF tahsil ettiğini ve hesabında para mevcut iken Ekim ayı taksidini hesabından tahsil etmediğini ve adına 1065,98 TL faiz tahsil ettiğini beyan ederek toplam zarar miktarının bilirkişi marifetiyle tespit edilerek, davalıdan tahsiline ve davalı bankaya BSMV ve KKDF miktarları nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının satın aldığı taşınmazın pansiyon niteliğinde olduğunu ve 5582 Sayılı Kanun kapsamında kalmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının kredi kullandığı taşınmazın pansiyon niteliğinde olması nedeni ile ticari işletme sayılacağından 5582 sayılı yasa kapsamında bulunmadığı, bu sebeple davalı banka tarafından kredi için KKDF ve BSMV alınmasında herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı kanaatine varılarak; davanın reddine karar verilmiş; Hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde "Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar" hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar. Tüketici ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, davacının satın aldığı pansiyon için davalı bankadan kredi aldığı ve bu kredinin ticari bir kredi olduğu, bu nedenle taraflar arasında 4077 sayılı yasa kapsamında kalan bir ilişkinin mevcut olmadığı, anlaşılmaktadır. Öyle olunca, Tüketici Mahkemesinde dava açılması mümkün değildir. Bu duruma göre uyuşmazlığın çözümü genel mahkemelerin görevi içerisindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Bu durumda mahkemece dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esası incelenip,yazılı şekilde hüküm tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 2)Bozma nedenine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın (1) nolu bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, (2) nolu bentte gösterilen nedenle davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gerek olmadığına, peşin alınan 18,40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.