17. Hukuk Dairesi 2014/6324 E. , 2014/6266 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına dair verilen hükmün süresi içinde ara karar davacı ve davalı .... İnşaat San.ve Tic.Ltd.Şti vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili,davalı borçlu ..."ye ait taşınmaz üzerine haciz koyduklarını, anılan taşınmaza ...Üniversitesi tarafından kamulaştırmasız el konulduğunu, davalı borçlunun kamulaştırmamız el koyma nedeniyle ... 1.Asliye Hukuk mahkemesinin 2010/162 Esas sayılı dosya ile tazminat davası açtığını, anılan taşınmazın ... 23 ... Müdürlüğünün 2007/23754 takip sayılı dosyasındaki ihaleden davalı .... İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti."ne 5.735.000,00 TL bedelle satıldığını, bunun üzerine davalı borçlu ... tarafından ihalenin feshi davası açıldığını ve davanın kabul edilerek ihalenin feshine karar verildiğini, temyiz aşamasında davalı borçlu ... ile davalı .... nşaat San.ve Tic.Şti. Vekillerinin anlaşarak davalı borçlunun ihalenin feshine ilişkin davadan feragat ettiğini, bu durumda hem taşınmazın ihale sonucu davalı şirkete kaldığını hem de borçlu tarafından ...Üniversitesi aleyhine açılmış tazminat davası sonucu hükmedilecek 27.000.000,00 TL tazminatın davalı şirkete kalacağını davalılar arasındaki anlaşmanın alacaklılardan mal kaçırma amacıyla yapıldığını belirterek İİK 134.madde gereğince tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline, ... 6.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/36 D.İş sayılı dosyasından 13.6.2013 tarihinde verilen ihtiyati tedbir kararının devamına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Davalı .... İnşaat San. ve Tic.Ltd.Şti. vekili, ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 6.6.2013 Tarih 2012/162 Esas 2013/249 karar sayılı ilamı ile dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ...Üniversitesi adına tesciline, 27.599.838 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ...Üniversitesinden tahsili ile .... İnşaat San ve Tic.Ltd.Şti"ne verilmesine karar verildiğini, taşınmazın tapu kaydı müvekkili şirket adına kayıtlı olmadığından 13.6.2013 tarihli ihtiyati tedbir kararının kaldırılarak davanın reddini savunmuştur.
... vekili de 3.9.2013 tarihli dilekçesi ile dava konusu taşınmaz üzerindeki ihtiyati tedbir kararına itiraz ederek kaldırılmasını istemiştir.
Mahkemece davalıların ihtiyati tedbir kararına itirazları duruşmalı olarak incelenmiş 13.9.2013 tarihli duruşmadaki ara karar ile mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararının, taşınmazın maliki davalı şirket tarafından rızaen 3.kişilere satışının önlenmesi şeklinde olduğu,bu haliyle ihtiyati tedbir kararının başka bir Mahkeme tarafından verilecek tescil hükmünün infazını önleyici mahiyette olmadığı, bu nedenle ihtiyati tedbir kararının ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesi kararının infazına engel olmayıp tapu müdürlüğünce mahkeme kararı uyarınca tescilin yapılmasının mümkün olduğu, ancak kamulaştırmasız el atma davası nedeniyle bedel karşılığı tescile karar verilmiş olduğundan dava konusu taşınmaz için ödenecek bedel yönünden davacının dava nedeni olarak gösterdiği alacağını teminat altına alabilmek açısında %10 nakdi teminat karşılığı 2.000.000,00 TL"nin davalı şirkete ödenmeyerek bankada tutulmasına karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle ..., ...İlçesi ... Mahallesi 2269 Ada 33 parselde kayıtlı taşınmaz hakkında Mahkemece verilen 13.6.2013 tarih 2013/36 D.İş sayılı ihtiyati tedbir kararının ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/162 Esas 2013/249 Karar sayılı ilamı uyarınca verilen tescil kararının infazına engel teşkil etmediğine, (talep halinde bu konuda tapu müdürlüğüne müzekkere yazılmasına), davalı .... Tic.Ltd.Şti"nin bunun dışında 3.kişilere rızaen satış ve devir yasağının devamına,davacının alacak iddiası olan 2.000.000,00 TL"nin %10 oranında nakti teminat
yatırması halinde ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/162 Esas 2013/249 Karar sayılı ilamı nedeniyle yapılacak kamulaştırmasız el atma tazminatı ödemesinin 2.000.000,00 TL"lik bölümünün davalı şirkete ödenmeyerek Vakıflar Bankası ... Şubesinde açılacak bir ay vadeli hesapta tutulmak suretiyle ihtiyati tedbir kararının uygulanmasına karar verilmiş; ara karar davacı ve davalı .... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun "ihtiyati tedbir" kenar başlıklı 391. maddesinin (3) numaralı fıkrasında "İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır" hükmüne yer verilmiştir.
HMK"nin "İhtiyati tedbir kararına karşı itiraz" başlıklı 394. maddesinin (5) numaralı fıkrası ise "İtiraz hakkında verilen karara karşı, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir kesin olarak karara bağlanır. Kanun yoluna başvurulmuş olması, tedbirin uygulanmasını durdurmaz" şeklindedir.
HMK"nin "Kanun Yolları" başlıklı sekizinci kısmının birinci bölümünde "istinaf” kanun yolu düzenlenmiş ve 341. maddesinin (1) numaralı fıkrasında "İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir" hükmünü içermektedir.
HMK"nin 391/3. ve 394/5. maddelerinde ihtiyati tedbire dair belirtilen (ilk derece) mahkeme kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabileceği öngörülmüş; bu kanun yolunun ne anlama geldiği ise HMK"nın 341/1. maddesinde "ilk derece mahkemelerinden verilen ... ihtiyati tedbir ... taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir" hükmü ile istinaf olarak açıkça belirtilmiştir.
HMK"nin geçici 3. maddesinde, "(1) Bölge ... mahkemelerinin, 26/9/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge ... Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2 nci maddesi uyarınca Resmî Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bölge ... mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli vc 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur.
(3) Bu Kanunda bölge ... mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır" hükmüne yer verilmiştir.
Görüldüğü gibi geçici 3. maddeyle, 5235 sayılı Kanun"un geçici 2. maddesi gereğince Resmî Gazete"de ilan edilecek göreve başlama tarihine kadar istinafa ilişkin hükümler ve dolayısıyla 341. madde de henüz yürürlüğe girmemiştir.
Burada çözümü gereken sorun, HMK"nin 391. ve 394. maddelerindeki ihtiyati tedbire dair verilen ara kararı ve buna itiraz sonucu verilen karara karşı getirilen kanun yolunun, temyiz kanun yolu olarak anlaşılıp anlaşılmayacağıdır.
HMK"nin geçici 3. maddesinin (1) numaralı fıkrasında istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar "1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin yürürlükteki hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı" vurgulandıktan sonra, (2) numaralı fıkrada "Bölge ... mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur" denilerek HUMK"nın uygulanmasına devam edilecek hükümlerine açıklık getirilmiştir.
HUMK"nın uygulanmaya devam edilecek hükümleri, 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454. maddelerdir. Buna göre, HUMK"nın 5236 sayılı Kanunla istinafa başvurma imkânı getiren 426/A ve devamı maddeleri, "1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki" ibaresi ile açıkça kapsam dışı bırakılmıştır. Burada uygulanacağı söylenen HUMK"nın anılan 427 ilâ 454. maddeleri, temyiz incelemesinin usulü ve temyize tâbi kararların kapsamını belirlemektedir ve bu kapsam içerisinde, ihtiyati tedbire ilişkin kararlar yoktur. Başka bir ifadeyle, yollama yapılan HUMK"de ihtiyati tedbir kararlarına yönelik temyiz yolu öngörülmemiştir.
Ayrıca Geçici 3. maddenin (3) numaralı fıkrasında yer alan “Bu Kanunda bölge ... mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır” hükmü gereğince ihtiyati tedbir kararına karşı kanun yolunu temyiz yolu olarak kabul etmekte her iki kanun yolunun mahiyetleri ve yaptıkları denetimin farklılığı nedeniyle mümkün değildir. İstinaf kanun yolunda, "yerindelik" ve "hukukilik" denetimi yapılırken; temyiz kanun yolunda ise sadece "hukukilik" denetimi yapılmaktadır. İstinafta yeniden inceleme yapıldığından, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden bir karar verilebilir; temyizde ise, hukukî denetim yapıldığından yeni bir karar verilmeyip, alt derece mahkemesinin kararı bozulur veya onanır. Bu bakımdan ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara kararına yapılan kanun yolu incelemesinde istinaf mahkemesi, başvuruyu yerinde görürse, sadece kanun yolu başvurusunun kabulüne karar vermeyecek, işin esası olan ihtiyati tedbir kararının kabulüne de karar verecektir. ... temyiz yolunda, başvuru yerinde ise yalnızca kararın bozulmasına karar verilebilecektir. Nitekim yukarıda belirtilen HMK"nin 341. maddesinin gerekçesinde de istinaf kanun yolu ile ihtiyati tedbir kararına yönelik yerindelik ve hukukilik denetiminin yapılmasını gerektiren nedenler belirtilmektedir.
Diğer yandan, HUMK"nın temyize ilişkin hükümleri, HMK"deki ihtiyati tedbire dair öngörülen kanun yolunda istinaf mahkemelerine getirilen göreve uymadığı gibi, HMK"ye de aykırılık taşımaktadır.
HMK"nin "Temyiz edilemeyen kararlar" kenar başlıklı 362. maddesindeki, "(1) Bölge ... mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz: ... f) Geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar..." şeklindeki hükümde, ihtiyati tedbire ilişkin istinaf mahkemesine yapılacak kanun yolu başvurusunda verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacaktır.
HMK"nin 362. maddesinin konuyla ilgili gerekçesinde, "Maddede dava konusu olayın iki dereceli yargılamadan geçmiş bulunduğu göz önüne alınarak, bölge ... mahkemesinin bazı kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüş ve böylece Yargıtayın iş yükünün hafifletilmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda ... ve geçici hukuki korumalar hakkında verilen kararlar bakımından da, iki dereceli yargılamanın yeterli güvence teşkil ettiği mülahazasıyla, bu işlerde verilen kararlara karşı temyiz yolu kapatılmıştır" denilmiştir
Belirtelim ki, HMK ile ihtiyati tedbir konusunda öngörülen kanun yolu, "iki dereceli yargılama"dır. Başka bir ifadeyle "ilk derece mahkemesi ve istinaf mahkemesinden oluşan iki dereceli yargılamadır. Bunun sonucu olarak, ihtiyati tedbirle ilgili getirilen kanun yolunun, temyiz olarak anlaşılması, işin mahiyetine, esasına ve amacına uymamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacı ve davalı....vekillerinin ihtiyati tedbir kararına itirazının reddine ilişkin ilk derece mahkemesinin ara kararına yönelik temyiz başvurusunun, söz konusu karara temyiz başvuru imkânı bulunmadığından temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.(... İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2014 tarih, E:2013/1 K:2014/1 sayılı kararı da aynı doğrultudadır.)
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı.... vekillerinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalı ....i"ne geri verilmesine 22.4.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.