MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin, hafta tatili, kötüniyet tazminatı, eksik ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, davacının haksız olarak iş sözleşmesine son verildiğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile ödenmeyen fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı davacının iş sözleşmesine haklı sebeple son verildiğini beyanla açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan inceleme, celp edilen kayıtlar, taraf açıklamaları, tanık beyanları, bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından, iş sözleşmesinin feshinin haklı bir sebebe dayandığına dair herhangi bir delil bulunmadığı bu itibarla haksız fesih oluşturduğu davacının deprem sonrasında ailesini kaybetmesi sebebiyle izin kullanmak istemesi üzerine davalı şirketçe derhal işe başlaması için baskı yaptığı ve bu sebeple de iş sözleşmesinin feshedildiği, tanıklar ..., ... ve ..." un alınan beyanları ile sabit olduğu anlaşılmakla birlikte haksız fesih sebebiyle davacının yukarıda bahsedilen bilirkişi tarafından hesap edilen kıdem ve ihbar tazminatı genel tatil, hafta tatili, yıllık ücretli izin ve eksik ücret alacaklarının davanın ıslah edilmiş olduğu da göz önüne alınarak bilirkişi tarafından tespit edilen miktarlar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava konusu alacaklar için davacının 16.09.2013 tarihinde ıslah dilekçesi verdiği, buna karşın davalının süresi içinde zamanaşımı def"inde bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece ıslah sonrası için zamanaşımına uğrayan alacaklar yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Bu sebeple ıslah sonrası için dava konusu alacakların zamanaşımına uğradığı iddiasının değerlendirilmesi gerektiğinden, inceleme yapılmadan yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 13.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi