(Kapatılan) 13. Hukuk Dairesi 2011/14671 E. , 2012/2840 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı avukat olduğunu, davalıların murisinin vekili sıfatıyla görevini yerine getirdiği halde vekalet ücretinin ödemediğini, alacağın tahsili için başlatılan icra takibine de itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptaline, %40 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalıların murisi vefatından önce davayı kabul etmiş,sonrasında ise davalılar da davayı kabul etmişlerdir.
Mahkemece, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’nun 67.maddesinin 2.fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir.
Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir.
Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu,şartları oluşmadığından bahisle bu istemin reddedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK.nun 438/7. maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle kararın ‘Hüküm’ başlıklı bölümünün, 2. paragrafında bulunan, ( Şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, ) sözlerinin tümüyle karardan çıkarılarak yerine, ( Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %40 oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ) sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan 431,00 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 15.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.