Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11747
Karar No: 2013/15314
Karar Tarihi: 09.12.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/11747 Esas 2013/15314 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/11747 E.  ,  2013/15314 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.07.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.06.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir.
    Davacı, maliki olduğu 18 parsel sayılı taşınmazının geçit ihtiyacı olduğunu ve komşu taşınmazlar olan 23, 29, 30, 32 veya 33 parsel sayılı taşınmazlardan en uygunu üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir.
    Dahili davalı ... Belediyesi vekili davanın reddini savunmuş, diğer davalı davaya cevap vermemişlerdir.
    Mahkemece, 06.12.2012 tarihli fen bilirkişi raporuna göre 69 ada 18 parsel üzerine geçit hakkı açılmasına ve bu hususun tapuya şerh edilmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, dahili davalı ... Belediyesi vekili temyiz etmiştir.
    Bu tür davalar ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi nedeniyle zorunlu olarak açılmaktadır. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir.
    Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir.
    Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit ihtiyacının nedeni, taşınmazın niteliği ile bu ihtiyacın nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır.
    Uygun güzergah saptanırken önemle üzerinde durulması gereken diğer bir yön ise, aleyhine geçit kurulan taşınmaz veya taşınmazlar bölünerek kullanım şekli ve bütünlüğünün bozulmamasıdır. Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir.
    Yararına geçit kurulacak taşınmazın tapuda kayıtlı niteliği ve kullanım amacı nazara alınarak özellikle tarım alanlarında, nihayet bir tarım aracının geçeceği genişlikte (emsaline göre 2,5-3 m.) geçit hakkı tesisine karar vermek gerekir. Bu genişliği aşan bir yol verilmesinin zorunlu olduğu hallerde, gerekçesi kararda dayanakları ile birlikte gösterilmelidir.
    Saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Bu bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin belirlenmesinden sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer
    tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
    Kurulan geçit hakkının Türk Medeni Kanununun 748/3 ve 1012. maddesi ile Tapu Sicil Tüzüğünün 60. maddesi uyarınca tapu kaydının beyanlar hanesine yazılması da gereklidir.
    Geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Somut olaya gelince, davacının paydaşı olduğu 18 parsel sayılı taşınmazın geçit ihtiyacı olduğu sabittir. Hükme esas alınan 06.12.2012 tarihli rapor ve krokide davacıya ait 18 parselin kuzeybatısı yönünde 21 parsel sayılı taşınmazın kuzeydoğusunda kırmızı renk ile gösterilen geçit güzergahı yine aynı yönde 22 parsel içinde sonlandırılmıştır.
    Mahkemece, davacıya ait 18 parsel üzerine geçit açılmasına şeklinde infazı mümkün olmayan bir karar verilmiştir. Hüküm fıkrasında atıf yapılan bilirkişi raporu ve krokisinde geçit güzergahı olarak belirtilen 21 parsel sayılı taşınmazın tüm paydaşları da davada taraf olarak yer almamışlardır. Yukarıda açıklandığı üzere aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir. Bu güzergah üzerindeki taşınmazların maliklerine dava dilekçesi ile husumet yöneltilmemiş olması kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığından 6100 sayılı HMK’nun 124. maddesi gereğince dürüstlük kuralına aykırı olmayan bu taraf değişikliği talebi kabul edilerek davacının bu kişilerin harçsız olarak davaya katılmalarını sağlamasına imkan verilmelidir.
    Hükme esas alınan fen bilirkişisi raporu ve krokisi denetime ve hüküm kurmaya elverişli değildir. Anılan raporda geçit için belirlenen ve 21 parselden geçen güzergahın hangi yola bağlandığı, yolun genişliği, uzunluğu ve alanı belirtilmediği gibi, krokiden anlaşılabildiği kadarı ile geçit güzergahının hastanenin otoparkına bağlandığı ve geçit olabilecek başka alternatif güzergahların da araştırılmadığı anlaşılmaktadır.
    Diğer yönden, saptanan geçit nedeniyle uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenen ve aleyhine geçit tesisi edilecek taşınmaz malikine veya maliklerine ödenmesi gereken bedelin karardan önce davacıya depo ettirilmemesi de doğru görülmemiştir.
    Bir diğer husus geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri ve bu arada vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yargılama giderlerinden davalıların sorumlu tutulması da doğru görülmemiştir.
    Bu durumda mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile yeniden keşif yapılarak komşuluk hukuku ilkelerine, objektif esaslara ve fedakârlığın denkleştirilmesi prensibine göre en uygun güzergah saptanmalı bilirkişilere denetime ve hüküm kurmaya elverişli muhtemel başkaca güzergah alternatiflerin de tartışıldığı rapor ve kroki düzenlettirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Belirlenecek güzergahların davacıya ait taşınmazdan itibaren kesintisiz olarak paftasında mevcut genel ve fiilen açık bir yola bağlanması gerekir. Saptanan geçit nedeniyle belirlenen geçit bedeli de davacıya verilecek uygun bir sürede depo ettirilmeli ve davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
    Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dahili davalı ... Belediyesi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi