Esas No: 2021/3641
Karar No: 2022/6102
Karar Tarihi: 27.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/3641 Esas 2022/6102 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/3641 E. , 2022/6102 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro (Genel Mahkemeden Devredilen)
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle "Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yeterli olmadığı belirtilerek, taşınmazların kamulaştırıldığı 2003 yılından (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihten) geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ve en az 3 ayrı evreye ilişkin stereoskopik ... fotoğrafları ve kamulaştırma tarihine (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihe) yakın tarihlere ilişkin yüksek çözünürlüklü uydu fotoğraflarının getirtilerek dosyanın ikmal edilmesi, bundan sonra taşınmazın bulunduğu yöreyi iyi bilen, elverdiğince yaşlı, yansız, yerel bilirkişi ve aynı yönteme göre belirlenecek taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, fen bilirkişi ve 3 kişilik orman bilirkişi kurulu heyeti aracılığıyla keşif yapılması; yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin ne olduğu, zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazların öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve kamulaştırma tarihine (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihe) kadar Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediğinin etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılması, orman bilirkişi kurulundan bölgede orman tahdidinin ne zaman yapılıp kesinleştiği, taşınmazların tahdit dışında bırakılıp bırakılmadığı, 154 ada 82 parsel sayılı taşınmazın doğu sınırındaki ormanın devamı niteliğinde olup olmadığı, ormandan açılıp açılmadığı, orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınması, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş ... fotoğrafları ile uydu fotoğraflarının incelemesi yaptırılarak; dava konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliklerine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılması, fen bilirkişisinden keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne, çekişmeli 154 ada 82 parsel sayılı taşınmazın (DSİ'nin Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2010/158 E-2011/86 K sayılı dosyasında dava konusu yaptığı zilyedlik tutanağında 4 nolu tapusuz taşınmaz olarak belirlediği taşınmazın) kamulaştırma öncesinde taşınmazın tamamı 2 pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ve 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ait olduğunun tespitine, çekişmeli 154 ada 190 parsel sayılı taşınmazın (DSİ'nin Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2010/133 Esas, 2011/8 Karar sayılı dosyasında dava konusu yaptığı zilyedlik tutanağında 15 nolu tapusuz taşınmaz olarak belirlediği taşınmazın), çekişmeli 154 ada 197 parsel sayılı taşınmazın (DSİ'nin Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2010/114 Esas, 2011/87 Karar sayılı dosyasında dava konusu yaptığı zilyedlik tutanağında 8 nolu tapusuz taşınmaz olarak belirlediği taşınmazın) ve çekişmeli 154 ada 189 parsel sayılı taşınmazın (DSİ'nin Doğanhisar Asliye Hukuk Mahkemesine ait 2010/121 Esas, 2011/15 Karar sayılı dosyasında dava konusu yaptığı zilyedlik tutanağında 18 nolu tapusuz taşınmaz olarak belirlediği taşınmazın) kamulaştırma öncesinde tamamı 2 pay kabul edilmek suretiyle 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ve 1 hissesinin malik ve hak sahipliğinin ...'a ait olduğunun tespitine, çekişmeli taşınmazların baraj gölü altında kaldığı anlaşıldığından 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 16/C maddesi gereğince tespit dışı bırakılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının mevcut olduğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme yeterli olmadığı gibi bozma ilamında belirtilen hususlar da tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında taşınmazlar üzerinde ... fotoğrafı incelemesi yapılması hususu belirtilmiş olmasına rağmen Harita Genel Müdürlüğü tarafından 1973-1988 ve 1990 yıllarına ilişkin ... fotoğrafları gönderilmiş ancak bilirkişi raporunda ise sadece 1973 yılına ilişkin ... fotoğraflarında inceleme yapılmış olup diğer tarihlere ilişkin ... fotoğrafları üzerinde bilirkişi tarafından inceleme yapılmamıştır. Diğer taraftan, mahkemece yöntemine uygun bir şekilde orman araştırması yapılmadığı gibi taşınmazların niteliğinin belirlenmesi hususunda ziraat bilirkişisinden de rapor alınmamıştır. Öte yandan, taşınmazlara komşu olan taşınmazların tutanak ve dayanakları getirtilerek çekişmeli taşınmazlar yönünü ne okuduğu üzerinde de durulmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Mahkemece öncelikle, Harita Genel Müdürlüğü web sitesinin ... fotoğrafı sorgulama sayfasına girilerek, taşınmazların bulunduğu köyü/mahalleyi kapsayacak şekilde hangi yıllara ait ... fotoğrafı bulunduğu araştırılıp belirlenmek ve (denetimin sağlanması bakımından) ilgili sayfanın çıktısı dosya içerisine konulmak suretiyle buradan elde edilen verilere göre çekişmeli taşınmazların kamulaştırıldığı 2003 yılından (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihten) 15-20-25 yıl öncesine (bulunmadığı takdirde bu tarihlere en yakın tarihlere) ait farklı dönemlerde çekilmiş en az üç adet stereoskopik ... fotoğrafı tarihleri açıkça yazılmak suretiyle Harita Genel Müdürlüğü'nden getirtilerek dosya arasına konulmalı, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, uydu fotoğrafları ile memleket haritaları temin edilmeli, çekişmeli taşınmazların bulunduğu bölgede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı Orman İdaresinden sorularak yapılmış ise orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile çekişmeli taşınmazların bulundukları yerleri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği ve çekişmeli taşınmazlara tüm komşu parsellerin onaylı tutanak suretleri ve dayanağı olan belgeler dosya içerisine getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra da mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen bilirkişisi eşliğinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların öncesinin ne olduğu zilyetlikle iktisaba elverişli yerlerden olup olmadığı, taşınmazlar üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime, nasıl intikal ettiği, taşınmazların öncesinin imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, muhtaç yerlerden ise imar ve ihyanın ne zaman başlayıp tamamlandığı ve kamulaştırma tarihine (taşınmazlarda bu tarihten önce su tutulmaya başlanmış ise bu tarihe) kadar Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde belirtilen sürenin geçip geçmediği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; dava konusu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; yapılacak keşifte getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; taşınmazların 3116, 4785, 5658 ve 6831 sayılı Kanun'lar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri ile uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazlar, çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; stereoskopik ... fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazların niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarını belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazların üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı ile taşınmazın imar-ihyaya konu olup olmadığını, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığını ve imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığını ve çekişmeli taşınmazların 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 17/2. maddesinde belirtilen orman içi açıklık vasfında olup olmadığını belirten müşterek imzalı, tereddüte mahal bırakmayacak şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazların evveliyatını, toprak yapısını, niteliğini ve zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde açıklayan, bilimsel esaslara ve somut verilere dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; fen bilirkişisinden ise, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor alınmalı, bilirkişiler tarafından yapılacak araştırmalarda çekişmeli taşınmazların kamulaştırmaya ilişkin dava dosyalarındaki tespitlerden de yararlanılmalı; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, 3402 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları adına aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanun'un 03.07.2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 27.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.