20. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/4404 Karar No: 2013/9304 Karar Tarihi: 22.10.2013
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/4404 Esas 2013/9304 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasında, 146 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, 5 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, kesinleşen orman sınırı içinde kalmasa dahi, fiilen orman örtüsü ile kaplı orman sayılan yer olduğu iddiasıyla; Hazine ise, 6 parselin devletin hüküm ve tasarrufu altında çalılık niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir. Mahkeme, uzman bilirkişi raporlarının hükme yeterli olmadığı gerekçesiyle keşif ve inceleme yapılması gerektiğine karar vermiştir. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı gibi, usûlünce yapılan inceleme sonucu orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği ve 3402 sayılı Kanunun
20. Hukuk Dairesi 2013/4404 E. , 2013/9304 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü 146 ada 5 ve 6 parsel sayılı taşınmazlar, belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalılar adına tespit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 5 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı, kesinleşen orman sınırı içinde kalmasa dahi, fiilen orman örtüsü ile kaplı orman sayılan yer olduğu iddiasıyla; Hazine ise, 6 parselin devletin hüküm ve tasarrufu altında çalılık niteliğindeki yerlerden olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmış, davalar birleştirilmiştir. Mahkemece davalar birleştirilmeden önce davanın reddi yolunda verilen kararlar Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.12.2008 tarih ve 2008/12622 E. - 2008/17341 Kararı ile 27.01.2009 tarih ve 2008/14425 E. - 2009/1013 K. sayılı benzer nitelikteki kararları ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararlarında özetle; “uzman bilirkişi raporlarının hükme yeterli olmadığı, taşınmazlar orman sayılmayan yer olarak bildirilmişse de; 1963 tarihli memleket haritasında iğne yapraklı rumuzu ile gösterilen alanda bulunduğu, eğimin teraslama ile düşürüldüğü, üzerinde zeytin ve maki florası olduğu, yakın tarihli memleket haritasının incelenmediği,daha önce kimi dosyalarda iki kez keşif yapıldığı ve bu keşifler sonucu alınan raporların birbiriyle çelişkili olduğu, 3573 sayılı Kanuna göre oluşturulmuş bir tapu kaydına dayanılmadığı, bu nedenlerle yeniden uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla keşif ve inceleme yapılması” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne; 146 ada 6 parselin (B) ile işaretli 2528 m2 bölümü ile 5 parselin (B) ile işaretli 4099 m2 bölümünün tespit gibi tesciline; 6 parselin (A) ile işaretli 1083 m2 bölümü ile 5 parselin (A) ile işaretli 757 m2 bölümünün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş hüküm Orman Yönetimi ve Hazine tarafından reddedilen bölümlere yönelik temyiz edilmiştir Dava kadastro tespitine itirazdır. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 27.08.1966 tarihinde seri bazda yapılarak ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır. Daha sonra 21.11.1985 tarihinde ilân edilip dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların (B) harfi ile gösterilen bölümlerinin kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı gibi, usûlünce yapılan inceleme sonucu orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlendiği ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri koşullarının davalılar yararına gerçekleştiği belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 22/10/2013 gününde oy birliği ile karar verildi.