12. Ceza Dairesi Esas No: 2014/3813 Karar No: 2014/17215 Karar Tarihi: 08.09.2014
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2014/3813 Esas 2014/17215 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat istemiyle açılan davayı reddeden mahkeme kararına temyiz etmiş ancak temyiz itirazları reddedilmiştir. Kararda, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi gereği dava süresinin 10 yıl olduğu vurgulanmıştır. Kararda geçen kanun maddeleri: 466 sayılı Kanun'un 2. maddesi, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı (21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı), Yazı İşleri Yönetmeliği ve Borçlar Kanunu'nun 60. maddesi.
12. Ceza Dairesi 2014/3813 E. , 2014/17215 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat Hüküm : Davanın reddi
Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Dava 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup, Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas-2010/57 sayılı kararında 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği ve dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi bakımından en lehe olan Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulü ile her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, 21/04/1992 tarihinde verilip, 18/11/1992 tarihinde kesinleşen beraat hükmü ile tazminat davasının açılmış olduğu 18/09/2012 tarihine kadar 19 yıldan fazla süre geçtiği, davacının bu uzun süre içerisinde hakkındaki beraat hükmünden haberdar olmadığından söz etmenin yaşamın olağan akışına uymayacağının anlaşılması ve mahkeme tarafından aynı yönde yapılan değerlendirme sonucu, davanın 10 yıllık süreden sonra açıldığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.