23. Hukuk Dairesi 2016/7393 E. , 2019/5023 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVALILAR :
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin 14+1 kapasiteli minibüsü ile taşımacılık yaparken Antalya Büyükşehir Belediyesinin kararına istinaden 18+1 kapasiteli otobüs aldığını, idare mahkemesi kararı ile minibüslerini, otobüslere çeviren kararın iptal edildiğini, minibüsçüler odası ile otobüsçüler kooperatifi arasında düzenlenen protokole göre minibüslerde kapasite artırımı yapılması nedeni ile özel halk otobüsçülerinin gördüğü zararlar için 72 adet otobüsün özel halk otobüsü sahiplerine verileceğini, daha sonra da bu edimin her bir minibüsçünün 38.100 TL. ödemesi şeklinde değiştirildiğini ancak ön protokolün fesih edildiğini, kooperatif ve oda yöneticilerinin protokolü imzalamak için genel kuruldan yetki almadıklarını bu nedenle protokollerin geçersiz olduğunu ileri sürerek 38.100,00 TL nin ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, Taşıyıcılar Kooperatifi ve Minibüsçüler Esnaf Odası yetkilileri tarafından imzalanmış ve davacı tarafından da icazet verilmiş belge içeriğine göre minibüsçülerin kapasite artırmasından dolayı otobüsçülerin zarara uğradığının taraflarca kabul edildiği, bu zararın giderilmesi amacıyla kooperatif üyelerine kişi başına 38.100 TL ödeme yapılmasının taahhüt edildiği ve bu kapsamda ödeme yapıldığı, UKOME kararının idare mahkemesince iptal edilmesine rağmen davacının fiilen kapasitesi artırılmış araç ile dava tarihi itibarı ile de halk otobüsleri ile aynı koşullarda çalışmaya devam ettiği, 38.100 TL ödemek istemeyen minübüsçülerin halen 14+1 kapasiteli araçlar ile çalışmaya devam ettikleri sebepsiz zenginleşmenin söz konusu olmadığı ayrıca toplu taşıma araçların çalışacakları güzergahların ve çalışma şartlarının belirlenmesi yetkisinin UKOM"E ye ait olduğu ve yaptığı iş gereği davacının bu durumu bildiği,, UKOME tarafından kamu zararına yol açacak şekilde alınan kararlar ile ilgili davalardan feragat edilmesine ilişkin sözleşmedeki hükmün kamu düzenine aykırılık olduğu, bu nedenle taraflar arasındaki düzenlenen protokollerde idare mahkemesine açılan davalardan feragat edilmesine ilişkin hükmün geçersiz olduğu, davacı vekili 38.100,00 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiş ise de; davalılar ... ve Halk Otobüsleri Kooperatifine yapılmış bir ödeme bulunmadığı gerekçesiyle bu davalılar yönünden husumetten diğer davalı yönünden davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının üyesi olduğu Antalya Minibüsleri Esnaf Odası ile S.S. 21 nolu Özel Halk Otobüsleri Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi arasında düzenlenen anlaşma ve protokollerin geçersizliği nedeniyle feshi, geçersiz sözleşmeler uyarınca ödenen senet bedelinin istirdatı istemine ilişkindir.
Dava konusu senedin dosya arasında bulunan anlaşma, çeşitli protokoller çerçevesinde davacı tarafından keşide edildiği dosya kapsamı ile sabittir. Taraflar arasındaki temel uyuşmazlık, senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı noktasında toplanmakta olup mahkemece yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir. Oysa, davacının da içerisinde olduğu minibüsçülerin araçlarının kapasitesinin artırımına ve dava konusu senedin davacı tarafından keşide edilmesine dayanak yapılan 2007 tarihli UKOME genel kurulu kararının mahkemece iptal edilmesi karşısında, iptal kararına rağmen anılan UKOME kararının fiilen uygulamasının devam edip etmediği, davalı Kooperatif üyesinin 2007 tarihli UKOME kararının alınmasından iptal edilinceye kadar, geçen süre zarfında zarara uğrayıp uğramadığı, uğramışsa ne miktar zarara uğradığı gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yapılmak suretiyle tespit edilmelidir. Bu bağlamda senedin keşide edilme nedeninin ortadan kalkıp kalkmadığı ya da ne oranda ortadan kalktığı hususları da mahkemece yeterince irdelenip iptal edilen UKOME kararı yerine alınan yeni kararlar dahi dayanak anlaşma ve protokoller ile birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, denetlenebilir yeterli dayanağı da gösterilmeden eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle davanın reddedilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 28.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.