
Esas No: 2013/8362
Karar No: 2013/9297
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2013/8362 Esas 2013/9297 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... Köyü 105 ada 31 sayılı parsel (2902 m²) 2006 yılında yapılan kadastro sırasında belgesizden davalı adına tesbit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., taşınmazın tapuda Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu iddia ederek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile taşınmazın orman niteleğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 10/11/1988 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu işlemi 31/10/2006 tarihinde kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli taşınmaz 1988 yılında kesinleşen orman sınırı dışında kalsa bile, hem 1963 hem de 1989 tarihli memleket haritasında yeşil renkli orman sayılan yerlerden olduğu, bilirkişi raporlarına ve dosyaya konulan fotoğraflara göre yoğun taşlık, kayalık halde bulunduğu, komşu 30 ve 42 parsel sayılı taşınmazların 2006 yılında yapılan kadastro sırasında çalılık ve kayalık niteliğiyle Hazine adına tespit edildiği, 24, 28 ve 29 parsel sayılı taşınmazların ise Hazinenin aynı iddia ile açtığı dava sonucu hükmen orman ve kayalık niteliği ile Hazine adına tescillerine karar verildiği belirlenerek yazılı şekilde karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple, hükmün 3, 4 ve 5. paragraflarının kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” sözlerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22.10.2013 günü oy birliğiyle karar verildi.