Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13494
Karar No: 2022/6214
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/13494 Esas 2022/6214 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/13494 E.  ,  2022/6214 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davacı ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne, müdahil davacıların davalarının reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı ... vekili, davacı ..., müdahil davacı/davalı ... ve arkadaşları vekili, müdahil davacı/davalı ... vekili, davalı ..., davalı Hazine vekili, davalı ... ve davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Mahkemenin verdiği önceki karar Yargıtay tarafından bozulmuş olup, bozma ilamında özetle; “Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde bozma kararı gereklerinin tümünün yerine getirilmediği belirtilerek, öncelikle dava konusu taşınmazlar ile bu taşınmazlara dıştan komşu parsellerin tespit tutanakları ve dayanakları kayıtlar, davalı iseler dava dosyaları ve bunları bir arada gösterecek şekilde geniş kapsamlı birleşik haritanın kadastro müdürlüğünden getirtilmesinden sonra taşınmazlar başında, yöreyi iyi bilen, el verdiğince yaşlı, yansız yerel ve uzman bilirkişi fen memuru ve tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıkların katılımıyla yeniden keşif yapılması, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının ilk oluştuğu günden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte yerel bilirkişi yardımı ve uzman bilirkişi eliyle yerine uygulanması, kayıtlarda tarif edilen sınır yerlerinin uzman bilirkişiye düzenlettirilecek haritada açıkça işaret ettirilmesi, öncelikle kök tapu kaydının kapsamının, daha sonra ifraz yolu ile oluşan tapu kayıtlarının kapsamlarının belirlenmesi, bilirkişilerce bilinmeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde taraflara tanık dinletme olanağının sağlanması, ifraz yolu ile oluşan tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı kapsamı içinde aranacağının göz önünde tutulması, ifrazın ve kayıtlardaki yüzölçümü değişikliğinin, haklı hukuksal bir nedeninin bulunup bulunmadığının gereği gibi araştırılması, dava konusu taşınmazlara dıştan komşu taşınmazların tespit tutanakları ve dayanakları belgeler getirtilerek davacının dayandığı tapu kaydının uygulanmasına ilişkin yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi, uzman bilirkişiden keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde haritalı rapor alınması, davacının dayandığı tapu kaydının kapsamının bu şekilde belirlenmesi, tapu kaydında tarif edilen "demirgirmez" sınırının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğu gözetilerek davacının dayandığı tapu kaydının kapsamının yüzölçümü ile belirlenmesinin zorunlu bulunduğunun dikkate alınması, dava konusu taşınmazların tümünün ya da bir bölümünün davacının tutunduğu tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde Hazinenin tahsis ve temliki ile oluşan davalıların dayandığı tapu kayıtlarına değer verileceğinin göz önünde tutulması, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazlar hakkında ise önceki günlü doğru temele dayanan, hukuksal değerini yitirmeyen kayda değer verileceği ve davacının dayandığı tapu kaydında Hazinenin 1/4 oranında payının bulunduğunun dikkate alınması, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Bozma sonrası yapılan yargılama sırasında müdahil ... ve arkadaşları, tapu kaydına dayanarak, çekişmeli 10, 17, 18 ve 19 parsel sayılı taşınmazlar hakkında; müdahil ..., tapu kaydına dayanarak, çekişmeli 47 parsel sayılı taşınmaz hakkında; müdahil ... ise, tapu kaydına ve irsen intikal nedenine dayanarak, çekişmeli 26 parsel sayılı taşınmaz hakkında davaya katılmışlardır.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacı ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne, müdahil davacıların davalarının reddine, çekişmeli taşınmazların tamamı ayrı ayrı 4’er pay kabul edilerek 1/4’er payın Hazine adına, kalan 3/4’ er payın ise çekişmeli 14, 27, 28, 42 ve 45 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ... adına; 29 ve 30 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ... adına; 31, 32 ve 49 parsel sayılı taşınmazların ... oğlu ... adına; 39 parsel sayılı taşınmazın ... çocukları ..., ... ve ... adlarına; 41 parsel sayılı taşınmazın ... çocukları ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... adlarına; 46 parsel sayılı taşınmazın ... çocukları ..., ..., ..., ... ve ... adlarına; 47 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... adına; 48 parsel sayılı taşınmazın ... oğlu ... adına; 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ,15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 40, 43 ve 44 parsel sayılı taşınmazların ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili, davacı ..., müdahil davacı/davalı ... ve arkadaşları vekili, müdahil davacı/davalı ... vekili ile davalı ..., davalı Hazine vekili, davalı ... ve davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Hükmü temyiz eden davacı ... vekili, müdahil davacı/davalı ... ve arkadaşları vekili ve davalı ...’ye, gerekçeli kararın tebliğ edildiği sırasıyla 26.07.2018, 27.07.2018 ve 27.07.2018 tarihleri ile temyiz tarihleri olan 10.01.2019, 07.09.2018 ve 31.08.2018 tarihleri arasında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük temyiz süresinin geçtiği anlaşıldığından, temyiz taleplerinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davacı ..., müdahil davacı/davalı ... vekili ile davalı ..., davalı Hazine vekili ve davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu halde, bozma ilamının gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozma ilamına uyulmakla taraflar lehine usuli kazanılmış hak oluşacağından, bu hakkın ihlal edilmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, çekişmeli taşınmazların davacı ... ve mirasçılarının dayandığı Haziran 1330 tarihli ve 1 sıra nolu tapu kaydından ifrazen gelen Temmuz 1948 tarih ve 4 sıra numaralı tapu kaydının kapsamında kaldığı, tapu kaydının sınırlarının sabit sınırlı olduğu, davacı tarafın sahih tapu kaydına rağmen 4753 sayılı Kanun uyarınca 1969 tarihinde dağıtılan ve bir kısım dava konusu taşınmazlara revizyon gören tapu kayıtlarının hukuken değerli ve geçerli sayılamayacağı, dava konusu taşınmazların davacı ... ve mirasçılarının zilyetliğinde olduğu, Yargıtay bozma ilamında ifraz tapularının kök tapu içerisinde araştırılması gerektiğinden bahsedilmiş ise de, kök tapu kaydından ifrazen gelen Temmuz 1948 tarihli ve 5 sıra numaralı tapu kaydının revizyon gördüğü parsellerin ihtilafsız olarak kesinleştiğinden bu tapu kaydının sınırlarının uygulanması gerektiği, Haziran 1330 tarihli ve 1 sıra numaralı kök tapu kaydının bu sınırlar itibariyle dava konusu taşınmazlar ile dava dışı Yolbilen Köyü 50 ilâ 84, 92 ilâ 96, 196 ilâ 215 ve 179 parsel sayılı taşınmazları kapsadığı, alınan bilirkişi raporu yeterli olduğundan keşif yapılmasına gerek görülmediği gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, taşınmazın aynına ilişkin iş bu davada iddia ve savunmanın tespiti bakımından taşınmazlar başında keşif yapılması zorunlu bulunduğu ve son bozma ilamında da bozma gereklerinin yerine getirilmediği belirtildiği halde, bozma ilamından sonra mahallinde keşif yapılmadan, sadece teknik bilirkişiden rapor alınmak suretiyle karar verilmiş olması nedeniyle bozma ilamının gereklerinin yerine getirildiğinden söz edilemez. Öte yandan bir kısım dava konusu taşınmazların tespitine esas olan tapu kayıtları yargılamanın devamı sırasında kayden intikaller gördüğü halde (3402 sayılı Kanun'un 40. maddesi uyarınca), tapu kayıtlarının tüm tedavül kayıtları getirtilip sonucuna göre karar verilmemiş, davacı ...’ın dayandığı tapu kaydının geldi kök kaydı olan Haziran 1330 tarihli ve 1 sıra numaralı tapu kaydının ve gitti kayıtlarının kadastro sırasında revizyon gördüğü taşınmazların tamamının tutanak suretleri, kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, hükmen kesinleşenlere ilişkin mahkeme ilamları, dava konusu taşınmazlara dıştan komşu parsellerin tespit tutanaklarının onaylı örnekleri ve dayanak kayıtları, başaka davanın konusu iseler ilgili dava dosyaları getirtilmediği gibi, kadastro davalarında tutanak aslının dosyada bulunması zorunlu olduğu halde, dava konusu 23 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak aslı dahi getirtilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak ve bozma gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, davacının dayandığı tapu kaydının geldi kök kaydı olan Haziran 1330 tarihli ve 1 sıra numaralı tapu kaydı ile bu tapu kaydından ifrazen oluşan Temmuz 1946 tarihli ve 5 sıra numaralı ve Temmuz 1948 tarihli ve 5 sıra numaralı tapu kayıtlarının revizyon gördüğü taşınmazların tamamının tutanaklarının suretleri ile kadastro tespitleri kesinleşmiş ise kadastro sonucu oluşan tapu kayıtlarının ve hükmen kesinleşmiş iseler, kesinleşme şerhini gösterir şekilde mahkeme kararı ile Yargıtay ilamlarının onaylı örnekleri, bu parselleri kenardan çevreleyen tüm komşu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazlara dıştan komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler, dava konusu 23 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslı, bir kısım dava konusu taşınmazların tespitine esas olan tapu kayıtlarının yargılamanın devamı sırasında kayden intikal gördüğü tapu kayıtlarının tüm tedavül kayıtları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, tespit bilirkişileri, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla yapılacak keşifte; davacı tarafın dayandığı tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleriyle birlikte, yönleri yerel bilirkişilere tek tek okunmak ve sorulmak suretiyle taşınmazlar başında uygulanmalı, yerel bilirkişilerin gösterdikleri sınırlar fen bilirkişisine işaret ettirilmeli, öncelikle kök tapu kaydının kapsamı belirlenmeli, daha sonra ifraz yolu ile oluşan tapu kayıtlarının kapsamı belirlenmeli, tapu kayıtlarında bilinmeyen sınırların tespiti için taraflara tanık dinletme imkanı tanınmalı, tapu kayıtlarında okunan yönler komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, ifraz yolu ile oluşan tapu kayıtlarının kapsamının kök tapu kaydı kapsamı içinde aranacağı göz önünde tutulmalı, fen bilirkişisinden, keşfi izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan verecek şekilde haritalı rapor alınmalı, böylece davacının dayandığı tapu kaydının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli; tapu kaydında tarif edilen "demirgirmez" sınırının değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardan olduğu gözetilerek davacının dayandığı tapu kaydının kapsamının yüzölçümü ile belirlenmesinin zorunlu bulunduğu dikkate alınmalı, dava konusu taşınmazların tümünün ya da bir bölümünün davacının dayandığı tapu kaydının kapsamı dışında kaldığının belirlenmesi halinde Hazinenin tahsis ve temliki ile oluşan davalıların dayandığı tapu kayıtlarına değer verileceği göz önünde tutulmalı, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamında kalan taşınmazlar hakkında ise önceki tarihli doğru temele dayanan hukuksal değerini yitirmeyen kayda değer verileceği ve davacının dayandığı tapu kaydında Hazinenin 1/4 oranında payı bulunduğu dikkate alınmalı; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 26. maddesinde “Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan dava konusu bir taşınmaz malın 40. madde uyarınca başkasına devredilmesi halinde davaya devralanın devam edeceği” hükmü göz önünde bulundurulmalı; bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek ve bozma ilamına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmeden, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ... vekili, müdahil davacı/davalı ... ve arkadaşları vekili ve davalı ...’nin temyiz inceleme istemlerinin süre yönünden REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı ..., müdahil davacı/davalı ... vekili ile davalı ..., davalı Hazine vekili ve davalı Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay ilamının tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, harçtan muaf olduğundan Hazineden harç alınmasına yer olmadığına, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi