14. Hukuk Dairesi 2013/11693 E. , 2013/15298 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2008 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.02.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir.
Davacı, davalı ile aralarında ... 1. Noterliğinde akdettikleri 03.10.2007 tarihli satış vaadi sözleşmesi gereğince üzerine düşen edimi ifa etmesine rağmen davalının tapuda ferağ vermeye yanaşmadığını belirterek anılan sözleşme konusu 2101 ve 2377 parsel sayılı taşınmazlarının tapusunun iptali ile davacı adına tescili, bu mümkün olmazsa ikinci kademede taşınmazların rayiç değerinin davalıdan tazminini talep etmiştir.
Davalılardan ..., dava konusu satış vaadi sözleşmesinin diğer davalı ... tarafından vekil sıfatı ile akdedildiğini, mezkur vekaletnamenin diğer davalının hilesi ile ve zorla kendisinden alındığını ayrıca temyiz kudretinin olmaması sebebi ile vekaletnamenin ve bu vekaletnameye dayanılarak akdedilen satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tapu maliki diğer davalı tarafından verilen yetkiye dayanılarak yapıldığını ve geçerli olduğunu, taşınmazının ferağının verilmemesinde kendi kusurunun olmadığını, tapu iptali ve tesciline ilişkin istemin kabulünü, tazminata ilişkin istemin reddini savunmuştur.
Mahkemece, satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazların maliki davalı ...’in olayların gelişim süreci, kendi menfaatlerini korumaktan aciz oluşu ve ayrıca vekaletname verilmesinden sonra mahkeme kararı ile kısıtlanmış olması sebebiyle bu davalının vekaletname tarihinde temyiz kudretinin olup olmadığının araştırılmasına gerek olmadığı, ayrıca gerçekte ödenen bedel ile tapuda gösterilen bedel arasındaki açık orantısızlığın davacı ile davalılardan ...’in diğer davalıyı zarara uğratmak kastı ile birlikte hareket ettiğini gösterdiği gerekçesi ile davalılardan tapu maliki ... aleyhine açılan davanın reddine; davalılardan ... aleyhine açılan tazminat davasının sözleşme bedeli olan 5.000,00 TL üzerinden kabulüne dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizin 21.9.2010 tarihli ve 2010/7710 Esas, 2010/8958 Karar sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına karşı verilen direnme kararının davacı vekili tarafından temyizi üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 14.12.2011 tarihli ve 2011/14-707 Esas, 2011/769 Karar sayılı kararı ile “öncelikle davalılardan Süleyman"ın gerek vekaletname tanzimi gerekse de satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesi tarihlerinde temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılmalı; temyiz kudretinin bulunmadığı tespit edilirde bu davalı hakkındaki davanın tümden reddine karar verilmeli; temyiz kudretinin bulunduğu anlaşılırsa da bir adım ileri gidilerek bu kez vekaletnamenin hata, hile,tehdit ile alınıp alınmadığı hususu üzerinde durulmalı ve bu konudaki taraf delilleri toplanmalı; tüm bunlar araştırıldıktan sonra düzenlenen vekaletnamenin geçerli olduğunun anlaşılması halinde de bu kez vekaletten azil olgusu, bunun davalılardan vekil ile davacı tarafından bilinip bilinmediği hususu da araştırılmak suretiyle irdelenmeli, bozma ilamında ve yine yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirme yapılmak üzere bu konuda taraf delilleri toplanıp, araştırılmalı; tüm bu hususlar aydınlatıldıktan sonra varılacak uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulmalıdır” gerekçesi ile direnme kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun anılan bozma kararından sonra yapılan yargılamada, davalılardan ...’in hem vekaletname ve hem de satış vaadi sözleşmesi tarihlerinde temyiz kudretine sahip olmadığı bilirkişi raporları ile tespit edilmiş ve bozma ilamı doğrultusunda bu davalı yönünden davanın reddine karar verilmiş, diğer davalı ... yönünden ise daha önce verilen kararın temyiz edilmeyerek kesinleşmesi ve davacı lehine müktesep hak oluşmuş olması sebebi ile bu davalı hakkında yeniden karar verilmesinin usule aykırı olacağı ve isminin de karar başlığından çıkarıldığı kararın gerekçesinde belirtilmiş ve hakkında hüküm kurulmamıştır.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya kapsamına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2-Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir.
Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün davalılardan ... yönünden kesinleşmiş olduğundan bahisle isminin karar başlığından çıkartılması ve hükmün gerekçesinde “yeniden karar verilmesine yer olmadığı” belirtilerek hakkında hüküm kurulmaması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.