
Esas No: 2021/1211
Karar No: 2021/4221
Karar Tarihi: 29.04.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/1211 Esas 2021/4221 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 190 ada 6 parsel sayılı 13.169,51 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle müştereken ... ve ... adlarına tespit ve tescil edildikten sonra, 05.07.2012 tarihinde satış işlemi ile davacı ...’e kayden intikal etmiştir. Davacı ..., kendisine ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastro sırasında tescil harici yol olarak bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün 190 ada 6 parsele eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle 27.09.2012 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 16.11.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile işaretli ve yüzölçümü 273,53 metrekare olan kısmın davacıya ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmaza eklenerek davacı ... adına tesciline, 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 13.443,04 metrekare olarak düzeltilmesine karar verilmiş; hükmün, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.02.2020 tarih, 2016/15843 Esas, 2020/351 Karar sayılı ilamıyla; Mahkemece, tescil harici yol olarak bırakılan dava konusu taşınmazın davacıya ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazla bütün olduğu, kadim yol olmadığı ve davacı lehine eklemeli olarak zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, davacının, adına kayıtlı bulunan 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazı, kadastro tespitinden sonra oluşan çapa göre (05.07.2012 tarihinde) kayıt malikleri olan ... ve ...’dan kayden satın aldığı, hakının da çapla sınırlı bulunduğu, buna göre davacının, çapa dayalı olarak satın aldığı taşınmazın sınırlarının daha geniş olduğundan bahisle açtığı davanın dinlenme olanağı bulunmadığı belirtilerek bozulmasına karar verilmiş, bu kez bozma ilamına karşı davacı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dairemizin yerleşik uygulaması gereği, kural olarak kadastro sonucunda oluşmuş tapu kaydına (çapa) dayalı olarak satın alma halinde satın alanın hakkının kayden satın aldığı taşınmazın çapıyla sınırlı olduğu tartışmasızdır. Ancak dosya kapsamına göre, taşınmaz başında yapılan keşifte dinlenen 2 yerel bilirkişi, davacı tanığı ve köy muhtarı benzer beyanlarda bulunarak, davacıya ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazın öncesinde davacının kök murisi (davacının dedesi) İbrahim’e ait iken ölümüyle mirasçılarına kaldığını, murisin oğlu İbrahim tarafından zilyet edilmeye devam edildiğini, bilahare davacı ile amcası İbrahim (kök murisin oğlu) arasında yapılan taksimle davacıya düştüğünü ve davacının zilyetliğini devraldığını, 190 ada 6 parsel ile yol olarak bırakılan tescile konu (A) bölümünün davacı ve önceki zilyetleri tarafından bir bütün olarak kullanıldığını bildirmişlerdir. Her ne kadar kadastro sırasında 190 ada 6 parsel sayılı taşınmaz, kök murisin oğlu olan ve 1989 yılında ölen İbrahim’in çocukları olan ... ve ... adına tespit ve tescil edilmiş ise de, aslında tespitin yapıldığı 2008 tarihinden çok daha önce taksimle davacıya düştüğü ve zilyetliğinin davacıya ait olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; Dairemice, hükmün onanmasına karar verilmesi gerekirken, taşınmazın öncesinin davacının kök murisine ait olduğu ve taksimle davacıya düştüğü gözden kaçırılmak suretiyle, hükmün yukarıda belirtilen gerekçeyle bozulduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenlerle kabulü ile Dairemizin 11.02.2020 tarih, 2016/15843-2020/351 Esas, Karar sayılı bozma ilamının ortadan kaldırılmasına ve hükmün yukarıda belirtilen nedenlerle ONANMASINA, 29.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.