15. Hukuk Dairesi 2016/2618 E. , 2017/4485 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ...Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı davasında, kendisine ait olan evin tüm yapım işleri için davalı ile aralarında 22.11.2011 tarihli sözleşme düzenlendiğini, bedelin 65.000,00 TL olarak kararlaştırıldığını, bu bedelin tamamını davalının işe başlamasından önce ödediğini, ancak davalının edimlerini zamanında ve tam olarak yerine getirmediğini, eksik işlerin mahkemede yaptırılan tespit ile belirlendiğini, bu nedenle davalıya çekilen ihtarla sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini açıklayarak eksik ve hatalı yapılan işler bedeli ile kira bedeli toplamı olan 92.614,83 TL"nin tespit dosyasında yapılan 1.652,80 TL yargılama gideri ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, davalı savunmasında yapılan işlerde kusuru bulunmadığını, yapılan ödemenin çok üzerinde masraf yaptığını, ödemenin yapılmaması üzerine tadilatın devam etmeyeceğinin davacıya bildirildiğini, davacı tarafın ihtar çekerek sözleşmeyi feshettiğini açıklayarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece sözleşme bedelinin başlangıçta ödenmiş olduğu halde işin süresinde ve sözleşmeye uygun biçimde tamamlanmadığı, davacının sözleşmeye fesihte haklı olduğu, yapılan imalâtın 36.642,50 TL olduğu davacının fazla ödemesinin 28.357,50 TL olduğu buna hatalı imalâtların giderilmesi için yapılması gereken masraflar olan 5.000,00 TL ile işin tamamlanması için geçecek süreye ilişkin zarar 2.500,00 TL eklendiğinde davacı alacağının 35.857,50 TL olduğu bu miktardan davalı tarafından sözleşme dışı yapılan iş bedeli 4.065,00 TL düşüldükten sonra davacı alacağının 31.792,50 TL olduğu gerekçesiyle davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar verilmiştir.
Taraflar arasında 22.11.2011 tarihli sözleşme ile akdi ilişkinin kurulduğu ihtilafsız olup bu sözleşmede yapılacak imalâtın bedelinin 45.000,00 TL olduğu yazılı ise de tarafların beyanlarına göre bedelin 65.000,00 TL olduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile sözleşme götürü bedelli sözleşmedir. Davacı imalâtların bedelinin tamamını işin başında ödediği halde davalı tarafından tamamlanmadığını, bu nedenle sözleşmeyi haklı nedenle feshettiğini belirterek eksik kusurlu işlerin giderim bedeli ile gecikme tazminatını talep etmiş, davalı ise işi tamamladığını, fazla imalâtlar yaptığını iddia etmiştir.
Kural olarak sözleşmenin haklı feshi halinde fesheden, sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı BK"nın 106 ve 108. maddeleri uyarınca akdin hükümsüzlüğünden kaynaklanan zararın tazminini isteyebilir. Doktrinde hakim olan görüşe ve Yargıtay"ın yerleşik uygulamasına göre burada oluşan zarar menfi (olumsuz) zarardır. Menfi zarar; sözleşmenin karşı tarafınca yerine getirileceğine olan güvenin boşa çıkması nedeniyle uğranılan zarardır. Kısaca bu zarar, alacaklının sözleşme yaptığı için uğradığı, sözleşme yapmamış olsa idi uğramayacağı zarar olup, sözleşmeye güvenilerek yapılan harcamaların (giderlerin) tamamının, başka bir anlatımla karşı tarafın mal varlığına girmese bile o sözleşme sebebiyle cepten çıkan paradır. Müspet zarar ise, sözleşme sebebiyle cebe girmesi gereken paranın, girmemesi sebebiyle meydana gelen zarardır. Bu niteliği gereği müspet zarar daima ileriye dönük olup, bir beklenti kaybıdır. Kısaca, akdin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesinden doğan zarardır. Örneğin, kira geliri kaybı, geciken ifa sebebiyle ifaya bağlı ceza (...158/ll.md.), seçimlik ceza (...158/I.md.), eksik işler bedeli, kâr kaybı müspet zarar kapsamındaki alacakları oluşturmaktadır.
Somut olayda davacı sözleşmeyi feshetmiş olup davaya konu ettiği eksik kusurlu işlerin giderim bedeli ile gecikme tazminatını talebi müspet zarar kapsamında kaldığından ve aralarında düzenlenen sözleşmede aksine hükümde bulunmadığından davacının buna ilişkin talebinin yukarıda açıklanan ilkelere göre reddi gerekir. Ancak davacının fazla yaptığı ödeme varsa bunu istemesi mümkün olup bunun da götürü bedelli sözleşmelere uygulanan ilkelere göre belirlenmesi gerekir. Götürü bedelli işlerde, yüklenicinin hak ettiği iş bedelinin saptanması ya da iş sahibinin ödemesinin fazla olup olmadığının belirlenmesi için gerçekleştirilen imalâtın eksik ve kusurlar da dikkate alınarak tüm işe oranının tespiti, bulunacak bu oranın toplam iş bedeline uygulanarak hak edilen bedelin saptanması ve bulunacak bu rakamdan kanıtlanan ödemeler düşülerek hesaplanması gerekmektedir. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş bilirkişilerden alınacak ek rapor ile davalı yüklenicinin alabileceği bedelin açıklanan yönteme göre belirlenip ödemelerin mahsubu ile sonucuna göre karar verilmesinden ibarettir.
Açıklanan bu gerekçe ile kararın taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.