12. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/5406 Karar No: 2016/13829 Karar Tarihi: 10.05.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2016/5406 Esas 2016/13829 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2016/5406 E. , 2016/13829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlular .... ile ...."nin, icra mahkemesine başvurularında; ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/214 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptalini istedikleri, mahkemenin 28.5.2013 tarih ve 2013/30 E.-48 K. sayılı kararı ile birleştirilmesine karar verilen şikayet dosyasında ise aynı borçluların, asıl dosyadaki sebeplere ek olarak takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek ... İcra Müdürlüğü"nün 2013/326 Esas sayılı dosyasında başlatılan takibin iptalini istedikleri, mahkemece, davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK"nun 166. maddesine göre, ayrı ayrı açılmış davaların aralarında bağlantı bulunması halinde birleştirilerek bakılmaları mümkündür. Ancak, birleştirme kararı, taraflar arasındaki uyuşmazlığı esastan çözümleyen bir karar değildir. Bu karar, sadece birleştirilen davaların yargılama safhalarının müşterek cereyan etmesi sonucunu doğurup, her dava, ayrı ayrı hükme bağlanmalıdır. Davaların birbirlerinin içerisinde erimesi, tek bir davaya dönüşmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Başka bir anlatımla, birleştirmeye konu davalar bağımsız olma niteliklerini korurlar. Somut uyuşmazlıkta da asıl ve birleşen davalar mevcut olmasına rağmen her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmadığı, istemin bir bütün olarak reddine karar verildiği görülmektedir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde bulundurularak, her davada ileri sürülen şikayet ve itiraz nedenleri hakkında, ayrı ayrı hüküm kurulması gerekirken, asıl ve birleşen dava ayrımı yapılmaksızın bir bütün olarak istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçluların sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.05.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.