![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2021/5236
Karar No: 2022/6169
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5236 Esas 2022/6169 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2021/5236 E. , 2022/6169 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Cizre Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasında Cizre Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili, davacılar Beşir Konur ve arkadaşları vekili ile davacılar ... ve arkadaşları tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacılar ... ve arkadaşlarının istinaf başvurusunun süre yönünden reddine, diğer davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ve katılma yoluyla da davalılar ... ve ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Silopi ilçesinde 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Geçici 8.maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, Kösreli Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 3 parsel sayılı 119.442,67 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, susuz tarla niteliğiyle 1/2’şer paylı olarak davalılar ... ve ... adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek; davacı ... ve arkadaşları, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak ve davacı ... ve arkadaşları ise, aynı nedene dayalı olarak ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davaların ayrı ayrı reddine, dava konusu 113 ada 3 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün davacı Hazine vekili, davacılar Beşir Konur ve arkadaşları vekili ile davacılar ... ve arkadaşları tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacı ... ve arkadaşlarının istinaf başvurusunun süre yönüyle reddine, diğer davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ve katılma yoluyla da davalılar ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalılar ... Kunur ve arkadaşları vekilinin talebi yönüyle; İlk Derece Mahkemesince davacıların davalarının reddine taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği, bu hükme karşı davalılar tarafından istinaf talebinde bulunulmadığı, davacıların istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacıların istinaf talebinin reddine karar verildiği, diğer bir anlatımla Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla da davalılar aleyhine ayrıca bir durum yaratılmadığı gibi katılma yoluyla temyiz dilekçesi içeriğinde hükmün bozulmasına dair özel bir neden ileri sürülmeyip, diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması talebinde bulunulduğunun anlaşılmasına göre, hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmayan davalılar ... Kunur ve arkadaşları vekilinin temyiz inceleme isteminin bu nedenle reddine karar vermek gerekmiştir.
2. Davacılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönüyle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
3. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun Ek 5. maddesine dayalı olarak orman kadastrosunun yapıldığı ve kesinleşmesine müteakip aynı Kanun'un Geçici 8.maddesine dayalı olarak dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının düzenlendiği belirtilmiş olup, buna göre, taşınmazların niteliğinin eski tarihli memleket haritaları ve ... fotoğrafları üzerinde yapılacak araştırma sonucunda belirlenmesi gerekmektedir. Ne var ki; hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunda, çekişmeli taşınmazın, yalnızca 1984 tarihli ... fotoğrafında ve 1972 tarihli Koyunören Serisi orman amenajman haritasındaki konumu gösterilerek orman sayılmayan alanda olduğu belirtilmiş ise de, 1984 tarihinden daha eski ... fotoğraflarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve varsa, taşınmazın bu ... fotoğraflarındaki konumu gösterilmeden evveliyatının orman olmadığına karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, taşınmazın ... fotoğraflarına göre imar ihya edilip edilmediği, tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarında bu konularda uzmanlığı bulunmayan orman bilirkişisince düzenlenen rapora itibar edilerek karar verilmesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Öte yandan, taşınmazın sınırında bulunan 113 ada 1, 2, 3 ve 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da davacı Hazine tarafından aynı nedenlere dayalı olarak, başkaca kişiler tarafından ise miras yoluyla gelen hakka dayalı olarak ayrı ayrı davaların açıldığı ve bu taşınmazlar hakkında kişiler tarafından açılan dava yönüyle yapılan ilk keşiflerde yerel bilirkişi olarak dinlenen ... ..., taşınmazların kadastro öncesinde ekilip biçilmediğini, taşlık arazi olduğunu, kadastro çalışması yapıldıktan sonra ekilmeye başlanınca, diğer kişiler tarafından hak iddia edildiğini ifade ettiği halde, Hazine yönüyle yapılan keşiflerde ise bu kez ... ...’nun davalılar tanığı olarak dinlendiği ve aynı taşınmazlar hakkında bu kez kendini bildi bileli yaklaşık 40-50 yıldır davalılar tarafından buğday ekilmek suretiyle kullanıldığı yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmasına rağmen, bu beyanlar arasında çelişki giderilmeden karar verilmesi cihetine gidilmiştir. Bundan ayrı olarak; çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan 113 ada 1, 2, 4 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da davacı Hazine tarafından aynı nedenlere dayalı olarak ayrı ayrı açılan davalarda verilen kararların Dairemizde aynı gün temyiz incelemesi yapılmış ve yukarıdaki belirtilen eksikliklerin anılan dosyalarda da mevcut olduğu tespit edilmiş olup, eldeki davanın konusu taşınmaz yönüyle de, tespit malikleri lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tam ve doğru olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yöreye ait “en eski” tarihli memleket haritası ve stereoskopik ... fotoğrafları da dahil olmak üzere çekilmiş bulunan ... fotoğraflarının tamamı ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa Yargıtay ilamlarının örnekleri, ilgili yerlerden getirtilmeli, bölgede tesis kadastrosunun ne zaman yapıldığı, taşınmazın hangi nedenle tespit dışı bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği, taşınmazın ne zamandır nasıl ve kimler tarafından kullanıldığı sorulup saptanmalı; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ile orman bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlar çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazın gerçek eğimi, klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazın niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı hususlarının açıklandığı, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli, orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisine ... fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, sınırlarının oluşup oluşmadığı, ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığı saptanmalı ve bundan sonra toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile katılma yoluyla da davalılar ... Kunur ve müşterekleri vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 54.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26.30'ar TL'nin temyiz eden davalı ... ile davacı ...'tan ayrı ayrı alınmasına, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.