Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5237
Karar No: 2022/6174
Karar Tarihi: 28.06.2022

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5237 Esas 2022/6174 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2021/5237 E.  ,  2022/6174 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Cizre Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasında Cizre Kadastro Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davacılar ... ve arkadaşları tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacılar ... ve arkadaşlarının istinaf başvurusunun süre yönüyle reddine, diğer davacılardın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları ile katılma yoluyla da davalılar ... ve müşterekleri vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararı temyiz edilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Silopi ilçesinde 3402 sayılı Kadastro Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında, Kösreli Köyü çalışma alanında bulunan 113 ada 4 parsel sayılı 102.181,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, susuz tarla niteliğiyle paylı olarak davalılar ..., ..., ... ve ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine vekili, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu, davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluşmadığını ileri sürerek; davacılar ... ve arkadaşları, tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak; davacılar ... ve arkadaşları ise, yine aynı nedene dayalı olarak ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece, dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda; davaların ayrı ayrı reddine, dava konusu 113 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün, davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile davacılar ... ve arkadaşları tarafından istinaf edilmesi üzerine Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacılar ... ve arkadaşlarının istinaf başvurusunun yönüyle süre reddine, diğer davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş ve iş bu karar, davacı Hazine vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili, davacılar ... ve arkadaşları vekili ile katılma yoluyla da davalılar ... ve müşterekleri vekili vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1. Katılma yoluyla temyiz talebinde bulunan davalılar ... ve arkadaşları vekilinin talebi yönüyle; İlk Derece Mahkemesince, davacıların davalarının reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar verildiği, bu hükme karşı davalılar tarafından istinaf talebinde bulunulmadığı, davacıların istinaf talebi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacıların istinaf talebinin reddine karar verildiği, diğer bir anlatımla Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla da davalılar aleyhine hukuki bir durum yaratılmadığı gibi katılma yoluyla temyiz dilekçesi içeriğinde hükmün bozulmasına dair özel bir neden ileri sürülmeyip, diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması talebinde bulunulduğu anlaşıldığından, hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmayan davalılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz inceleme isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    2. Davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz talebi yönüyle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın esastan reddine ve 15 gün içinde hükmün istinaf edilebileceğine dair hükmün davacı vekiline 20.11.2019 tarihinde tebliğ edildiğinin, istinaf talebinin 06.12.2019 tarihinde UYAP’tan havale edilmek suretiyle yapıldığının ve böylece 2 haftalık istinaf süresi geçirildiği gibi, ilk derece mahkemesi ilamında öngörülen 15 günlük sürenin dahi geçirilerek 16. günde istinaf talebinde bulunulduğunun anlaşılmasına göre, davacı ... Kunur ve arkadaşları vekilinin temyiz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
    3. Davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönüyle; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı Abdulkarim Onuk ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
    4. Davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olduğu, davalılar lehine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu gerekçesiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli bulunmamaktadır.
    Şöyle ki; hükme esas alınan bilirkişi raporunda, yörede 3402 sayılı Kadastro Kanun'un Ek 5. maddesine dayalı olarak orman kadastrosunun yapıldığı ve kesinleşmesine müteakip aynı Kanun'un Geçici 8. maddesine dayalı olarak dava konusu taşınmaza ait kadastro tespit tutanağının düzenlendiği belirtilmekte olup, bu durumda taşınmazın niteliğinin, eski tarihli memleket haritaları ve ... fotoğrafları üzerinde yapılacak araştırma sonucunda belirlenmesi gerekmektedir. Ne var ki; hükme esas alınan orman bilirkişisi raporunda, yalnızca 1984 tarihli ... fotoğrafında inceleme araştırma yapılarak ve 1972 tarihli Koyunören Serisi orman amenajman haritasındaki çekişmeli taşınmazın konumu gösterilerek orman sayılmayan alanda olduğu belirtilmiş ise de, 1984 tarihinden daha eski tarihli ... fotoğraflarının bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve varsa taşınmazın bu ... fotoğraflarındaki konumları gösterilmeden, taşınmazın evveliyatının orman olmadığına karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, mahallinde yapılan keşifte refakate alınan bilirkişi heyetinin içinde jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisi yer almadığı anlaşılmakta olup, taşınmazın ... fotoğraflarına göre imar ihya edilip edilmediği, tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarında bu konularda uzmanlığı bulunmayan orman bilirkişisinin değerlendirilmeleriyle yetinilmesi de usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
    Öte yandan; eldeki dosyada, kişiler tarafından açılan davanın birleştirilmesinden önce yapılan keşifte yerel bilirkişi olarak dinlenen ... Kasımoğlu, taşınmazların kadastro öncesinde ekilip biçilmediğini, taşlık arazi olduğunu, kadastro çalışması yapıldıktan sonra ekilmeye başlanınca, diğer kişiler tarafından hak iddia edildiğini beyan etmiş olmasına rağmen, aynı kişi, Hazinenin açtığı dava yönüyle yapılan keşifte davalıların tanığı olarak dinlendiğinde, aynı taşınmazlar hakkında bu kez, taşınmazın kendini bildi bileli yaklaşık 40 - 50 yıldır davalılar tarafından buğday ekilmek suretiyle kullanıldığını ifade ettiği, bu haliyle taşınmazın evveliyatı ve kullanım durumuna ilişkin olarak bu şahsın beyanları arasında arasında çelişki oluştuğu halde, söz konusu çelişkinin giderilmediği anlaşılmaktadır.
    Bundan ayrı olarak; taşınmazın sınırında bulunan 113 ada 1, 2, 3 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da davacı Hazine tarafından aynı nedenlere dayalı olarak ayrı ayrı açılan davalarda verilen kararların Dairemizde aynı gün temyiz incelemesi yapılmış ve yukarıdaki belirtilen eksikliklerin anılan dosyalarda da olduğu tespit edilmiştir.
    Bu durum karşısında, eldeki davanın konusu olan taşınmaz yönüyle de tespit malikleri lehine zilyetlik yoluyla iktisap koşullarının oluşup oluşmadığının tam ve doğru olarak belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak karar verilemez.
    Hal böyle olunca; doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle yöreye ait “en eski” tarihli memleket haritası ve stereoskopik ... fotoğrafları da dahil olmak üzere çekilmiş bulunan ... fotoğraflarının tamamı ile amenajman planı ve komşu parsellere ait kadastro tutanakları, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örnekleri ve tapu kayıtları hükmen oluşmuş ise mahkeme karar örnekleri ve varsa Yargıtay ilamlarının örnekleri, ilgili yerlerden getirtilmeli, bölgede tesis kadastrosunun ne zaman yapıldığı, taşınmazın hangi nedenle tespit dışı bırakıldığı Kadastro Müdürlüğünden sorulmalı, bu şekilde dosya ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi bilirkişi, bir fen elemanı ve bir jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi aracılığıyla yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte, getirtilen belgeler çekişmeli taşınmazlarla birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle, taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği, taşınmazın ne zamandır nasıl ve kimler tarafından kullanıldığı sorulup saptanmalı; 3116, 4785 ve 5658 sayılı Kanun'lar karşısındaki durumu saptanmalı; zilyetlikle veya hukuki değeri kalmamış olan tapu kayıtlarıyla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; hakim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ile orman bilirkişisi eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) ... fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de ... fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) denetime elverişli olacak şekilde çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazlar çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve ... fotoğrafları üzerinde gösterilmeli; taşınmazların gerçek eğimi klizimetre aletiyle ölçülerek memleket haritalarındaki münhanilerden (yükseklik eğrilerinden) de faydalanılmak suretiyle belirlenmeli; ... fotoğraflarının stereoskop aletiyle üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu taşınmazların niteliği, üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranı hususlarının açıklandığı, müşterek imzalı şekilde, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli ve dosyadaki belgeler ile karşılaştırıldığında denetime elverişli rapor alınmalı ve çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olup olmadığı tereddüte mahal bırakmayacak şekilde belirlenmeli orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşılması halinde, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisine ... fotoğrafları üzerinde stereoskopik inceleme yaptırılarak, dava konusu taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin ne olduğu, sınırlarının oluşup oluşmadığı, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığı saptanmalı, bundan sonra toplanmış ve toplanacak delillere göre bir karar verilmelidir.
    Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsiz olduğundan, hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle, davacı ... ve arkadaşları vekili ile katılma yoluyla temyiz isteminde bulunan davalılar ... ve müşterekleri vekilinin temyiz taleplerinin REDDİNE, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacılar ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE; (4) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile Bölge Adliye Mahkemesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi hükmünün 6100 sayılı HMK'nin 371. maddesi uyarınca BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın temyiz eden davalı ... ve müştereklerine ve davacı ... ve arkadaşlarına iadesine, 54.40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 26.30 TL'nin temyiz eden ... ve arkadaşlarından alınmasına, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi