Esas No: 2021/5578
Karar No: 2022/6173
Karar Tarihi: 28.06.2022
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2021/5578 Esas 2022/6173 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bahçe niteliğindeki taşınmazın kendi kullanımında olduğunu belirterek, kullanıcı şerhi verilmesini talep etti. Ancak mahkeme ve istinaf aşamasında reddedilmiştir. Dosya incelendiğinde, davacının taşınmazı 1994 yılından beri vergi kaydı ve tanık beyanlarıyla fiili kullanımda olduğu görülmüştür. Bu nedenle, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, hatalı değerlendirme ile davanın ve istinaf başvusunun reddine karar verildiği tespit edilmiştir. Sonuç olarak, istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar kaldırılmış ve ilk derece mahkemesi kararı bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 2/B maddesi
- Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 371. ve 373. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Kullanım Kadastrosu
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında ... Anadolu 20. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava sonucunda verilen hükme karşı davacı ... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş olup, bu kez davacı ... vekili tarafından Bölge Adliye Mahkemesi kararının duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kullanım kadastrosu sonucunda, Sancaktepe ilçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 115 ada 16 parsel sayılı 220,3 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, bahçe niteliğiyle, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Kanun'un 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı şerhi yazılarak Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ..., satın alma nedeniyle taşınmazın 1994 yılından beri kendisinin kullanımında olduğunu öne sürerek kendi adına kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiş, hükmün, davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş; iş bu karar, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı ile taşınmaz arasında hukuki ve fiili irtibat kurulamadığı, davacının dayandığı adi yazılı belgelerin her zaman düzenlenmesinin mümkün bulunduğu, bir kısım tanıkların davacının kullanımına dair beyanda bulunmuşsada bu tür davalarda tanık anlatımına dayalı olarak karar verilmesinin yanılgılı sonuçlara sebebiyet verebileceği, davacının kullanımın gösterir emlak vergisi, çöp vergisi, abonelik gibi belgelerle birleşmesi halinde kullanımın değer ifade edebileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; davacılar vekilinin istinaf başvurusu da benzer gerekçeler ve emlak vergisi bildiriminde bulunmanın ve ödenmesinin zilyetlik olgusunu göstermeyeceği belirtilerek Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddedilmiş ise de, verilen karar dosya kapsamına, usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Dosyanın incelenmesinde; davacının dava dilekçesinde, taşınmazı 1994 tarihli harici senetle satın aldığını, 1994 tarihinden beri kullanıcısının kendisinin olduğu halde adının yazılmadığını öne sürerek, tanık delilinin yanı sıra Belediye Emlak vergisi makbuzlarına da dayanarak eldeki davayı açtığı, davalı Hazinenin vermiş olduğu cevaba karşı verdiği cevap dilekçesi ekinde 1994 tarihinden itibaren Samandra Belediyesine (bilahare Sancaktepe Belediyesine) arsa vergisi ödendiğine dair makbuzlarında eklendiği, mahallinde yapılan keşifte dinlenen üç davacı tanığının, taşınmazı davacıya ait olarak bildiklerini beyan ettikleri, hatta tanıklardan ... ...' ın, davacının bu mahallede oturmadığını, kendisine burası ile ilgilenip ilgilenmeyeceğini sorduğunu, ilgilenirim dediğini, 10 yıldır kendisinin ektiğini ifade ettiği, Mahkemece, davacı tarafından emlak vergisi ödenip ödenmediğinin bildirilmesi için Sancaktepe Belediyesine müzekkere yazıldığı, anca masraf olmadığı gerekçesiyle gönderilemediğine dair not düşülerek bu husustaki kayıtların dosya arasına istenilmediği, İlk Derece Mahkemesince davanın reddine dair karara karşı davacı tarafından verilen istinaf dilekçesine bu belgelerin eklenerek istinaf isteminde bulunulduğu, söz konusu belgelerin incelenmesinde, davacının satına aldığın iddia ettiği 288 m2 yüzölçümlü ... Sokak’a ait 1994 tarihli arsa beyannamesinin verildiği, Sancaktepe Belediyesince 19.12.1994 tarihli emlak vergisi tahakkuk fişinin düzenlendiği ve o tarihten itibaren vergilerin ödendiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca; yapılan keşif sonucunda alınan rapor ve ekindeki fotoğraftan da anlaşılacağı üzere, taşınmazın arsa niteliğinde bulunduğu, 1994 tarihinden itibaren taşınmazın bulunduğu ... Sokak olarak belirtilen 288 m2 yüzölçümlü arsanın davacı tarafından vergisinin ödendiği, davacının bu sokakta başkaca arsasının bulunduğu yönünde bir savunma ya da delil bulunmadığına göre taşınmazın tespit tarihinde ve öncesinde davacının fiili kullanımında bulunduğunun hem vergi kaydı hem de tanık beyanlarıyla ispatlandığı anlaşıldığından, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile davanın ve istinaf başvusunun reddine karar verilmiş olması isabetsiz olup, usul ve yasaya aykırı kararın bozulması gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulüyle HMK’nin 373. maddesi gereğince ... Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 11.06.2020 tarihli ve 2019/2182 Esas, 2020/848 Karar sayılı istinaf başvurusunun esastan reddine dair kararının KALDIRILARAK, aynı Kanun'un 371. maddesi gereğince İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 28.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.